İklim değişikliğine karşı en savunmasız ülkeler grubu, yükselen sıcaklıklarla mücadele için bir “acil durum anlaşması” çağrısında bulunuyor.
Grup, Glasgow’da yapılacak olan COP26 toplantısında tüm ülkelerin “iklim felaketinden” kaçınmak için radikal adımlar atmasını istiyor.
Yeşil kampanyacılar, delegelerin aşı erişimiyle ilgili sorunları öne sürerek toplantının ertelenmesi çağrısında bulunuyorlar.
Yaklaşık 1,2 milyar insanı temsil eden ve Afrika, Asya, Karayipler, Latin Amerika ve Pasifik’teki ülkelerden oluşan İklime Duyarlı Forum (CVF), etkinliğin kritik olduğunu ve bekleyemeyeceğini söylüyor.
Grup, dünyanın geri kalanını bu yüzyılda küresel sıcaklıklardaki artışı 1,5 derecenin altında tutma fikrini kabul etmeye zorlamada kilit rol oynadı.
Bu karar, Paris Anlaşması’na da dahil edildi. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) yakın tarihli araştırması, mevcut karbon emisyon oranlarında eşiğin 10 yıldan biraz fazla bir süre içinde geçileceğini öne sürüyor.
İki aydan kısa bir süre içinde küresel liderler, Paris’ten bu yana iklim değişikliği konusunda en kritik toplantı olan COP26 için Glasgow’da bir araya gelecek. Glasgow toplantısından önce CVF, gezegeni güvende tutmak ve en savunmasız kişileri korumak için konferansın sunması gerekenlere dair bir manifesto yayımladı.
Çevre grupları ise, aşı dağıtımının adaletsiz olduğu ve daha yoksul ülkelerden gelen delegelerin İngiltere’ye geldiklerinde karantina otelleri için büyük faturalarla karşı karşıya oldukları gerekçesiyle toplantıyı ertelemeyi önerdi. Ancak CVF üye ülkeleri, toplantının yüz yüze yapılması gerektiğinde ısrar ediyor ve kapsayıcı katılımı sağlamak için destek ve “kolaylaştırılmış erişim” çağrısında bulunuyor.
İngiltere hükümeti, gelişmekte olan bir ülkeden herhangi bir delege, gözlemci veya medya temsilcisinin karantina otel masraflarını ödemeyi kabul ederek bu çağrılara yanıt verdi.
Grup, iklim değişikliği konusundaki ilerlemenin durduğunu ve COP26’nın “iklim acil durum anlaşması” olarak adlandırılan pakt ile ilerlemesi gerektiğini söylüyor.
Bu, her ülkenin şu andan itibaren 2025’e kadar her yıl yeni bir iklim planı ortaya koyması anlamına geliyor.
Şu anda, Paris Anlaşması’nın imzacıları yalnızca her beş yılda bir yeni planlar ortaya koymakla yükümlü. Savunmasız ülkeler, daha zengin ülkelerin 2020-24 döneminde yılda 100 milyar dolarlık iklim finansmanı sağlama yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerektiğini vurguluyorlar.
CVF ülkeleri, bu paranın karbonu kesmek ve ülkelerin yükselen sıcaklıkların yarattığı tehdide uyum sağlamasına yardımcı olacak şekilde paylaşılmasını istiyor.
Ülkeler ayrıca, Paris Anlaşması’na olan güveni yeniden sağlamanın hayati olduğunu söyleyerek, müzakerelerin bu yönü için İngiltere’nin “tam sorumluluk almasını” talep ediyorlar.
En savunmasız ülkelerin ilerleme görmek istediği diğer alanlar arasında borç yükleri yer alıyor. Dünyanın en yoksul ülkelerinin birçoğunun büyük borç yükleri var ve COVID-19 pandemisinde bu durum daha da kötüleşti.