Yeni bir çalışma, Çin’de geçen 10 yıl içinde en güçlü seragazlarına ait emisyonların önemli miktarlarda arttığını ortaya koydu. Düz ekranlı televizyonlar ve yarı iletkenlerin üretim süreçlerinde kullanılan ya da alüminyum eritme işlemlerinde türev ürün olarak ortaya çıkan perfluorokarbonlar, karbondioksite göre atmosferde çok daha fazla ve etkili ısı tutabiliyor. Ayrıca bu gaz, atmosferde 200 yıl kalabilen karbondioksitin aksine dünya atmosferindeki varlığını binlerce yıl boyunca sürdürülebiliyor.
Çevre ve iklim değişikliği üzerine çalışmalar yapan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Minde An adlı bilim insanının öncülüğündeki araştırma takımı, atmosferik ömürleri sırasıyla 50 bin ve 10 bin yıl olan tetraflorometan ve heksafloroetan adlı iki belli başlı perflorokarbona ait emisyonları inceledi.
Çin genelinde 2011’den 2021’e kadar olan dönemde dokuz şehirdeki atmosfer gözlemlerini analiz eden araştırmacılar, her iki gazın da emisyonlarında %78’lik bir artış olduğunu tespit etti. Bir yandan florokarbon emisyon seviyeleri endişe verici bir hızda artarken, karbondioksit hâlâ toplam seragazı emisyonlarının yaklaşık %76’sını oluşturuyor.
Emisyonların çoğunlukla Çin’in batı bölgelerindeki az nüfuslu sanayi bölgelerinden kaynaklandığı tespit edilirken, bu durumun perflorokarbonların alüminyum endüstrisindeki rolüne bağlı olduğu düşünülüyor.
Dünyanın en büyük alüminyum üreticisi ve ihracatçısı konumundaki Çin, geçen yıl 41.5 milyon tonla rekor düzeyde üretim gerçekleşti. Ülkede alüminyum ve yarı iletken sanayilerinin hızla genişlemesi nedeniyle florokarbon emisyonları yüksek seviyelerde seyretmeye devam ediyor. Bu durumun da 2030 yılına kadar “karbon zirvesi”ne ulaşmayı, 2060 yılına kadar da karbonsuz hale gelmeyi hedefleyen Çin’in karbon nötr hedefine ve dolayısıyla da küresel iklim değişikliğinin hafifletilmesine yönelik ciddi bir tehdit oluşturabileceği düşünülüyor.
Çalışmayı kaleme alanlar, teknolojik yenilikler ve alüminyum sanayinin karbon piyasasına dahil edilmesini ya da emisyon kredilerinin alım satımına izin veren ulusal bir karbon ticaret sistemi oluşturarak yükselen emisyon seviyelerinin azaltılabileceği önerisinde bulunuyor.
Öte yandan alüminyum üretimi her ne kadar önemli miktarda karbon emisyonu kaynağı olmasına rağmen, güneş panelleri, elektrikli araçlar ve rüzgâr tribünleri gibi birçok düşük karbon teknolojisinin üretilmesine yardımcı olarak, fosil yakıtlardan yenilenebilir temiz enerji kaynaklarına geçişte kritik bir rol de oynuyor. Dünya Ekonomik Forumu gibi kuruluşlar ise alüminyum sanayinin etkin üretim yapması sağlanırken, bir yandan da bu sanayinin iklim üzerindeki olumsuz etkilerini azaltma arasında bir denge noktası bulması gerektiğini savunuyor.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…