En Az Gelişmiş Ülkeler Grubu Başkanı, Küresel Durum Değerlendirmesi’nin, gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları ile mevcut finansman arasındaki büyük uçurumun yanı sıra, borç krizi nedeniyle hızla daralan mali alanın altını çizdiğini söylerken, “Ancak bu zorluğa inandırıcı bir yanıt veremiyor” dedi.
COP28 çıktılarını değerlendiren En Az Gelişmiş Ülkeler Grubu (the Least Developed Countries Group-LDC) Başkanı Madeleine Diouf Sarr, sonucun yeterli olmadığını, daha güçlü bir metin beklediklerini söyledi.
Sonucun kabul edebilecek mümkün olan en düşük iddiayı yansıttığını söyleyen Sarr, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Paris Anlaşması’nın uygulanmasında kaydedilen ilerlemeyi değerlendirdik ve dünyanın yolundan saptığını gördük. Dubai kararı, fosil yakıtlara ilk referansı içermesi açısından tarihi bir karar, ancak gerçek emisyon azaltımlarını ve hedeflerini sınırlayabilecek belirsizliklerden endişe duyuyoruz.”
Yaklaşık 200 ülke tarafından kabul edilen metinde, fosil yakıtlardan uzaklaşmak için el sıkışıldı ancak fosil yakıtlardan ne zaman çıkılacağına dair net bir tarih ortaya konmadı.
Anlaşmada, “Bilime uygun olarak 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmak için enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan adil, düzenli ve hakkaniyetli bir şekilde geçiş yapılması” ifadesi yer alıyor.
Uzmanlar, bu anlaşma ile 1.5 derece hedefinin güvende olmadığı konusunda uyarıda bulundu. Sarr da, 1.5 derece hedefine vurgu yaparak, “Isınmayı 1,5 dereceyle sınırlamak bir hayatta kalma meselesi ve bunu sağlamanın anahtarı uluslararası işbirliği olmaya devam ediyor. 1,5 dereceye uyum, ülkelerin yalnızca yerel emisyonları acilen azaltmasını değil, aynı zamanda emisyonların azaltılması söz konusu olduğunda küresel çabalardaki adil payımızın çok ötesine geçme konusunda liderliğimizi sürdürebilmemiz için önemli miktarda iklim finansmanı sağlanmasını da gerektiriyor” diye konuştu.
Metinde, iklim değişikliğiyle mücadele için trilyonlarca doların gerekli olduğu kabul ediliyor. Sarr, Küresel Durum Değerlendirmesi’nin, gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları ile mevcut finansman arasındaki büyük uçurumun yanı sıra, borç krizi nedeniyle hızla daralan mali alanın altını çizdiğini de söylerken, “Ancak bu zorluğa inandırıcı bir yanıt veremiyor” diye konuştu.