Küresel elektrik sektörünün 2019 yılını mercek altına alan yeni bir rapor, kömür yakıtlı elektrik üretiminde yaşanan %3’lük düşüşten dolayı elektrik sektörü kaynaklı karbondioksit emisyonlarının 2019 yılında %2 azaldığını ortaya koydu.
Sektörün önde gelen düşünce kuruşlarından Ember tarafından hazırlanan rapora göre, elektrik sektörü kaynaklı karbondioksit emisyonları 2019 yılında %2 oranında azaldı. Bunun nedeni ise kömür yakıtlı elektrik üretiminde yaşanan %3’lük düşüş. Bu iki oran 1990 yılından bu yana kaydedilen en büyük düşüş oranları.
Küresel ölçekte kömürden elektrik üretimi Avrupa Birliği (AB) ve ABD’de hızla gerilerken Çin’de yükseldi ve Çin ilk kez küresel kömürden elektrik üretiminin yarısından sorumlu hale geldi. Raporda kömürden elektrik üretiminin azaltılmasında ilerleme kaydedildiği belirtilirken, bu ilerlemenin iklim değişikliğinin sınırlandırılması için gereken hızda olmadığı vurgulanıyor. Rapora göre, küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlandırmak için küresel kömürden elektrik üretiminin her yıl %11 oranında düşmesi gerekiyor.
İklim Haber'i Telegram'da Takip Edin!İklim Haber'i Linkedin'de Takip Edin!
Rapora göre, rüzgar ve güneş enerjisi üretimi 2019 yılında %15 oranında artarak dünyada tüketilen elektriğin %8’ini karşıladı (2013’te bu oran sadece %3’tü). Paris İklim Anlaşması’nın gereklerinin yerine getirilebilmesi için her yıl rüzgar ve güneş enerjisi üretiminde %15’lik bir büyüme oranı yakalanması gerekiyor. 2019 yılında bu gerçekleştirilmiş durumda ancak bir yandan hacim artarken bu yüksek büyüme oranını devam ettirmek muazzam bir çaba gerektiriyor.
Rapordaki veriler, ABD’de kömür yerine geçiş yakıtı olarak gaza önem verildiğini; AB’de ise kömürden rüzgar ve güneş enerjisine geçiş yapılarak bir sıçrama gerçekleştirildiğini gösteriyor. 2019 yılında kömür üretimi AB’de %24, ABD’de ise %16 oranında düştü ve şu anki durumda hem AB’de hem de ABD’de 2007 yılı seviyesinin yarısına gerilemiş durumda. 2007’den bu yana ABD’deki elektrik sektörü kaynaklı karbondioksit emisyonları %19-32 oranında azalırken, AB’de düşüş oranı %43 oldu.
Ember elektrik analisti ve çalışmanın başyazarı Dave Jones şunları ifade ediyor: “Kömürün ve elektrik sektörü emisyonlarının küresel düzeyde düşüşü iklim için olumlu bir haber, ancak hükümetler elektrik dönüşümüne önemli ölçüde hız kazandırmak zorunda, bu sayede 2020’ler süresince küresel kömür üretiminin bertarafı sağlanmalı. Kömürden gaza geçmek, sadece bir fosil yakıtı diğeriyle değiştirmek demek. Kömür üretimini sonlandırmanın en ucuz ve en kestirme yolu rüzgar ve güneş enerjisini hızlı bir şekilde yaygınlaştırmak.”
Jones, karar vericilerin rüzgar ve güneş enerjisini güçlendirmeye yönelik ortak çabaları olmadan iklim hedeflerinin gerçekleştirilemeyeceğini söylerken, “Çin’in kömürde ve bir miktar da gazda büyüme kaydetmesi endişe verici, ancak çözümler önümüzde duruyor. AB bir sıçrama gerçekleştirerek elektriğinin %18’ini rüzgar ve güneş enerjisinden karşılar duruma geldi, öte yandan bu oran ABD’de %11, Çin’de %9 ve Hindistan’da %8. Yarış devam ediyor” dedi.
Raporun öne çıkan diğer bulguları şu şekilde sıralanabilir:
– Güneş ihaleleri 2019’da rekor düşüklükte rakamlarla sonuçlandı. En düşük rakamlar 16,5 USD/MWh ile Portekiz’de ve 17,3 USD/MWh ile Brezilya’da gerçekleşti. 2020 Ocak ayında bu rekorlar da geçildi ve Katar’da gerçekleştirilen bir ihalede rakam 16 USD/MWh’a düştü. Rüzgarda ise en düşük rakamlı ihale Hindistan’da 35 USD/MWh ile gerçekleşti.
– Hollanda’da 2019 yılında sıfır teşvikle bir açık deniz rüzgar enerjisi projesi imzalandı. Birleşik Krallık’ta ise, açık deniz rüzgar santrallarında rekor düşüklükte yeni rakamlar görüldü: 50 USD/MWh
– 2019’da 115 GW’lık güneş enerjisi kuruldu. Bu geçen yıla göre %18’lik bir artışa denk geliyor. ABD, Hindistan ve AB 2019’da sırasıyla %56, %36 ve %96’lık artışlar yaşadı. Bu artışlar Çin’deki gerilemeyi telafi edecek seviyedeydi. Dünyanın geri kalanı da güneş kurulu gücünde toplam %56’lık bir artış kaydetti.
– 2019’da rüzgar enerjisi kurulumu 62 GW olarak gerçekleşti. Bu rakam 2018’e göre %27 fazlayken, 2015’te hayata geçen 67 GW’lık kurulu gücün biraz altında. Rüzgar enerjisi kapasitesinde büyüme üç yıllık bir artış trendine girdi. AB ve Çin %27’lik büyümeyi yakalarken ABD’nin rüzgar enerjisi büyüme oranı %53 oldu.
Rapora buradan ulaşabilirsiniz.