Geçtiğimiz Kasım ayında yaşam mücadelesi veren birçok kurumun bir araya gelerek oluşturduğu “Yurttaş Ekokırım Yasasını Yapıyor Kampanyası” bileşenleri, ekolojik yıkımlara dikkat çekmek için ülke genelinde 28 bin ıslak imza toplamıştı. Ekokırım Yasa Teklifi’nin meclisten geçmesini talep eden bileşenler, 2024 yılını “Ekokırım Suçuna Karşı Mücadele Yılı” ilan etti.
Ekoloji Birliği’nden Bildiri; “Sermayeden Ziyade Doğanın Yararını Önceleyin”
Bu kapsamda 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere ilişkin bir bildiri daha yayımlandı. Ekoloji Birliği’nin yayınladığı bildiride şu talepler sıralandı;
Bu bildirinin imzacısı olan Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki çevre örgütleri de bir araya gelerek ek bir bildiri yayımladı ve burada yaşanan tahribatlara dikkat çekti. Aralarında Mezopotamya Ekoloji Platformu, Van Çevre Derneği, Batman Çevre Gönüllüleri Derneği gibi STK’ların olduğu çevre örgütleri, yayımladığı bildiride “İklim Krizinin girdabı içinde, yeryüzündeki bütün halkların yeni normlara, değişimi tetikleme gücüne sahip yeni ve uygulanabilir kavramlara ihtiyacı var. Ekokırım Yasası ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde Ekokırımın 5. suç olarak kabul edilmesi bu ihtiyaç için oldukça yaşamsal. Yasaların yazılı birer belge olarak kalmaması uygulamada etkili sonuçlar doğurmasını umut ediyoruz. Anayasa Mahkemesinin kararlarının hiçe sayıldığı bir coğrafyada, her şeye rağmen umudumuzu, toplumsal düzeyde desteklenen ve doğanın korunmasını esas alan bir mücadeleyi yasalaştırma irademizi beyan ediyor, hukukun üstünlüğüne inancımızı koruyoruz” ifadelerine yer verdi.
Bildiride; Hasankeyf Barajı, Erzincan İliç’teki maden sahası, Ağrı Diyadin’deki maden sahası ile Şırnak Termik Santralı gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde öne çıkan çevre sorunlarına dikkat çekildi. Bildirinin ilgili kısmında şu ifadeler yer aldı;
Yayımlanan bildiri hakkında konuşan çevre aktivisti Arzu Dinçer, “Ülkede çevre tahribatları artıyor. Son dönemlerde buna dönük mücadele de artıyor. Bu anlamıyla umutluyuz. Toplanan imzalar ve bildirilerle ilgililere seslendik ve çevrenin korunması için yapıcı adımların atılmasını talep ettik. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşanan belli başlı tahribatlara ayrıca değindik. Buralara acilen eğilmesi lazım. Doğa hepimizin ve tahribatların sonucunu hep beraber yaşayacağız. Bu nedenle kamuoyunun, yasa koyucuların ve diğer ilgili kurumların dikkatli olması, doğadan yana tavır alması gerekiyor. Doğanın korunmasına yönelik mücadelemiz artarak devam edecek” sözlerini kullandı.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…