Yeni bir çalışmaya göre, dünya iklim felaketinden kaçınmak için 2030’a kadar güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesini 5 kat artırmalı, fosil yakıt üretimini ise her yıl %6 oranında azaltmalı.
Bilim insanları ve aktivistler, hükümetlerin iklim krizi karşısındaki yetersiz mücadelesini eleştirirken, eylemsizliğin insanlığı uçuruma doğru sürüklediğini söylüyor.
Düşünce kuruluşu Climate Analytics tarafından yapılan yeni bir araştırma ise, bunu engellemenin yolunun 2030 yılına kadar güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesini 5 kat artırmaktan ve fosil yakıt üretimini her yıl %6 oranında azaltmaktan geçtiğini ortaya koydu.
Çalışma, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg‘in insanlığın iklim krizi konusunda şimdi harekete geçmesi gerektiğini, aksi takdirde “ölüm cezası” ile karşı karşıya kalacağını söylediği Bonn’daki BM iklim müzakereleri sırasında yayımlandı.
Thunberg, “Önümüzdeki aylar ve yıllar, şu an geleceğin nasıl görüneceği açısından çok önemli olacak. Şu an verdiğimiz kararlar, insanlığın geri kalanının geleceğini belirleyecek. Fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkmazsak, bu sayısız insan için ölüm cezası olacak” demişti.
Yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı, düşen maliyetler nedeniyle küresel olarak yaklaşık %30’lara yükseldi. Araştırmaya göre, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmak için bu payın 2030 yılına kadar iki kattan fazla olacak şekilde %70’in üzerine çıkması gerekiyor.
Çalışma, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Mart 2023 raporunun çıktısına da atıfta bulundu.
1.5 derece seviyesi aşılırsa, çok daha şiddetli iklim değişikliği etkilerinin ortaya çıkabileceğini söyledi.
Araştırmaya göre, toplam rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi, 10 yılın sonunda 2022’deki 2 TW’lik kapasiteye göre beş kat yükselerek yaklaşık 10 teravata (TW) ulaşmalı. Bu hedefe ulaşmak için, 2030’a kadar yılda 1,5 TW yeni rüzgar ve güneş kapasitesi kurulmalı. Bu, 2022’deki 0,3 TW seviyesine göre beş katlık bir artışa işaret ediyor.
Çalışma, küresel fosil yakıt kullanımının 10 yılda yaklaşık %40, kömürün ise %79 oranında azaltılması gerektiğini söyledi.
Bonn’daki iklim müzakereleri, son iki haftada kaydedilen yavaş ilerlemenin yarattığı hayal kırıklığı ile 15 Haziran’da sona erdi. Bu görüşmeler yılın ortasında önemli bir an olarak görülüyor ve Kasım ayındaki iklim zirvelerinin tonunu belirliyor. Bonn’da kararlar alınmıyor ancak COP’ların gündemini belirlemek ve ülkelerin pozisyonlarını belirtmek için bir fırsat oluşturuyor.
Bonn görüşmelerinde Küresel Emisyonlar Durum Değerlendirmesi, adaptasyon, kayıp ve zarar ve finans gündemdeydi. COP28 Başkanı Sultan Al Jaber’in geçen hafta Bonn’a gerçekleştirdiği ziyaret, hem COP Başkanı hem de ulusal petrol şirketi ADNOC’un CEO’su olarak üstlendiği role ilişkin incelemeler devam ederken gerçekleşti. Bonn’da müzakereciler suçlama oyunu oynadı ve birbirlerini yetersiz eylemlerinden dolayı suçladı.