;
Ekonomi

“Dünya Bankası’ndaki Reform Tartışmaları Olumlu Yönde İlerliyor”

dünya bankası

COP28’in Genel Direktörü, Dünya Bankası’nın yeni başkanının çalışmalarını desteklediğini, düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş için hızlı davranılması gerektiğini söyledi.

Geçtiğimiz yılki iklim müzakerelerinde Dünya Bankası gibi uluslararası finans kurumlarının, iklim krizini gözeten bir şekilde yeni baştan tasarlanması önerisi oldukça yankı uyandırmıştı.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenecek COP28 iklim müzakerelerini organize eden Majid Al Suwaidi ise, yeni Dünya Bankası başkanının yaptığı ilk çalışmaları desteklediğini, ancak düşük karbonlu küresel ekonomiye geçişi finanse etmek için daha fazlasının yapılması gerektiğini söyledi.

Aralık ayında Dubai’de düzenlenecek olan COP28’in Genel Direktörü, Dünya Bankası gibi kalkınma kurumlarında reform yapılmasının öncelik olduğunu ifade etti. Al Suwaidi, New York’taki yıllık BM Genel Kurulu’nda Reuters’e verdiği demeçte, “Reform tartışması beni olumlu anlamda şaşırttı” diye konuştu.

Dört aydan kısa bir süre önce ABD hükümetinin desteğiyle bankanın başına geçen eski Mastercard genel müdürüne atıfta bulunarak, “Ajay’ın (Banga) Dünya Bankası’na liderlik etmesiyle çok fazla ilerleme kaydedildi” dedi.

Banga’nın kredi vermenin serbest bırakılmasına ve paranın akışının sağlanmasına yardımcı olmak için geliştirdiği plan, borç geri ödemelerinde duraklatma teklifini, yeni sigorta türlerinin sağlanmasını ve gelişmiş acil durum sistemlerinin oluşturulmasını içeriyor.

Al Suwaidi, BM destekli Yeşil İklim Fonu (GCF) gibi araçlardan para almanın ise hâlâ çok uzun sürdüğünü aktardı: “GCF’nin gelişmekte olan ülkelere sermaye dağıtması yedi yıl sürüyor ve bu kabul edilemez. Dünya Bankası ve diğer uluslararası finans kurumları, risk veya kredi notları gibi çeşitli karmaşık nedenlerden dolayı yeşil yatırımı geniş ölçekte desteklemiyor, sermaye akışı sağlanmıyor.”

Uluslararası Enerji Ajansı’nın tahminine göre, şu anda dünya ekonomilerinin çoğunun temelini oluşturan kömür, gaz ve petrol gibi fosil yakıtlar yerine rüzgar türbinleri, güneş panelleri ve diğer düşük karbon teknolojilerinin kurulması, 2030 yılına kadar yılda yaklaşık 4 trilyon dolar yatırım gerektirecek.