Bilim insanları, uygarlığın başlangıcından bu yana küresel olarak en yüksek seviyede sıcaklıkları yaşadığımızı söylüyor.
Yeni bir araştırmaya göre gezegenimiz şu an, insan uygarlığının tüm gelişimini kapsayan bir dönem olan en az 12.000 yıldır olduğundan daha sıcak.
Bilim insanları, okyanus yüzey sıcaklıklarının analizinin, insan kaynaklı iklim değişikliğinin dünyayı “keşfedilmemiş bir bölgeye” soktuğunu gösterdiğini söylüyor. Gezegen 125.000 yıldır en sıcak durumunda bile olabilir, ancak bu kadar geriye dönük verilerin kesinlik oranı daha düşük.
Nature dergisinde yayımlanan araştırma, bu sonuçlara “Holosen sıcaklık bilmecesi” olarak bilinen uzun süredir devam eden bir bulmacayı çözerek ulaştı. İklim modelleri, son buzul çağının 12.000 yıl önce sona ermesinden ve Holosen döneminin başlamasından bu yana sürekli ısınmaya işaret ediyor. Ancak fosil kabuklardan elde edilen sıcaklık tahminlerine göre, 6.000 yıl önce bir ısınma zirvesinin ardından gerçekleşen soğumayı sanayi devrimi ile yükselen karbon emisyonları takip etti.
Araştırmayı yürüten ABD’deki New Brunswick Rutgers Üniversitesi’nden Samantha Bova, “Küresel ortalama yıllık sıcaklığın önceki sonuçların aksine son 12.000 yılda yükseldiğini görüyoruz” dedi. Bova, “Bu, modern, insan kaynaklı küresel ısınma döneminin, küresel sıcaklıklarda uzun vadeli bir artışı hızlandırdığı ve bugün tamamen keşfedilmemiş bölge haline geldiği anlamına geliyor. Bu durum temeli değiştirirken durumumuzu ciddiye almanın ne kadar kritik olduğunu vurguluyor” diye konuştu.
2017’de yayımlanan bir çalışma, küresel sıcaklıkların 115.000 yıl önceki kadar yüksek olduğunu öne sürmüştü, ancak çalışma daha az veriye dayanıyordu.
Yeni araştırma, okyanus çökeltilerinin çekirdeklerinde bulunan küçük kabukların ve alg bileşiklerinin kimyasından elde edilen sıcaklık ölçümlerini inceledi ve iki faktörü hesaba katarak karışıklığı çözdü.
Birincisi, kabukların ve organik materyallerin tüm bir yılı temsil ettiği varsayılmıştı, ancak gerçekte büyük olasılıkla organizmaların geliştiği yaz aylarında oluşmuşlardı. İkincisi, Dünyanın ısınmasında öngörülebilir doğal döngüler var. Bu döngülerdeki değişiklikler, ortalama yıllık sıcaklıklar sadece biraz değişim yaratırken, yazların daha sıcak ve kışların daha soğuk olmasına neden olabiliyor.
Bu verileri birleştirmek, 6.000 yıl önce kabuk verileriyle ortaya çıkan ılık zirveden sonra görünen soğumanın yanıltıcı olduğunu gösterdi. Kabuklar aslında sadece yaz sıcaklıklarında bir düşüş kaydediyordu, ancak ortalama yıllık sıcaklıklar, modellerin gösterdiği gibi hâlâ yavaş bir şekilde artıyordu.
Bova, “Şimdi gerçekten çok iyi bir şekilde eşleşiyorlar ve bu bize iklim modellerimizin gerçekten iyi bir iş çıkardığına dair çok fazla güven veriyor” dedi.
Çalışma sadece okyanus sıcaklık kayıtlarını inceledi, ancak Bova, “Deniz yüzeyinin sıcaklığının dünyanın iklimi üzerinde gerçekten kontrol edici bir etkisi var. Bunu bilmemiz küresel iklimin ne yaptığının en iyi göstergesidir” dedi. Bova, daha fazla okyanus tortusu çekirdeği almak ve mevcut verilere eklemek için 2020’de Şili kıyılarında bir araştırma gezisine liderlik etti.
ABD’deTexas A & M Üniversitesi’nden Jennifer Hertzberg, “Yıllardır iklim bilimcilerini şaşırtan bir muammayı çözen, Bova ve meslektaşlarının çalışması ileriye doğru atılmış büyük bir adım. Geçmişteki iklim değişikliğini anlamak, modern küresel ısınmayı bağlama oturtmak için büyük önem taşıyor” dedi.
Çin, Pekin’de Uluslararası İklim ve Çevre Bilimleri Merkezi’nde çalışan Lijing Cheng, geçtiğimiz günlerde 2020’de dünyadaki okyanusların en yüksek seviyesine ulaştığını gösteren ancak 1940’lara kadar uzanan kayıtlarda bir araştırmaya öncülük etti. Küresel ısınmanın %90’ından fazlası denizler tarafından tutuluyor.
Bugün karbondioksit seviyesi yaklaşık 4 milyon yıldır en yüksek seviyede ve son 66 milyon yıldır en hızlı şekilde yükseliyor. Seragazı emisyonları net sıfıra düşürülene kadar sıcaklık ve deniz seviyesinde daha fazla artış yaşanması ise kaçınılmaz.