1 Eylül Pazar günü Bahamalar’da başlayan Dorian Kasırgası, 3 Eylül Salı gecesi de ABD, Florida’nın doğu kesimlerinde etkisini göstermeye başladı. Bilim insanları Dorian gibi yavaş ilerlemesine karşın yıkıcı etkiler gösteren kasırgaların, birkaç on yıldır yaşandığını ve bunun gezegenin ısınmasıyla bağlantılı olduğunu vurguluyorlar.
Bahamalar’da 1 Eylül Pazar günü başlayan ve etkisini göstermeye devam eden Dorian Kasırgası, 3 Eylül Salı gecesi de Florida’nın doğu kesimlerinde etkisini göstermeye başladı. ABD Ulusal Kasırga Merkezi (NHC), hayati tehlike yaratan kasırganın ve şiddetli rüzgarların Florida eyaletinden sonra Georgia, Kuzey ve Güney Carolina gibi kıyı eyaletlerinde de etkisini göstermesini bekliyor.
Bilim insanları Dorian gibi yavaş ilerlemesine karşın yıkıcı etkiler gösteren kasırgaların, birkaç on yıldır yaşandığını ve bunun gezegenin ısınmasıyla bağlantılı olduğunu vurguluyorlar.
Bahamalar’daki ölü sayısının yediye ulaştığı açıklandı ancak Başbakan Hubert Minnis bu sayının daha da artabileceğini ifade ediyor. Minnis, Büyük Abaco Adası üzerinde gerçekleştirdiği uçuşta, okyanus yakınındaki bir mahallenin tamamen yıkıldığı, harabeye dönmüş bir manzarayla karşılaştığını ifade ediyor.
Dorian Kasırgası, şu ana kadar Atlantik’te kaydedilen en şiddetli kasırgalardan biri olarak kabul ediliyor. Yoğun yağış ve saatler süren fırtınanın ardından rüzgarlar saatte 205 km hıza ulaştı.
NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde kasırga araştırmacısı Tim Hall, kasırgaların büyük çaplı rüzgar akışlarıyla yönlendirildiğini ve taşındığını söylüyor. Dolayısıyla büyük çaplı rüzgarların yavaşlaması veya yönünün değişmesi kasırgaların hangi şiddetle ilerleyeceğini ve nerede son bulacağını da belirliyor.
Dorian Gibi Kasırgalar Doğal Bir Sürecin Ürününe Benzemiyor
Dorian kasırgasının yavaş ilerlemesinin iklim değişikliğiyle olan ilişkisi hala devam eden bir tartışma. Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nden (NOAA) kasırga uzmanı Jim Kossin, fırtınalar söz konusu olduğunda tropikler ve orta enlemlerde ortaya çıkan farklı mekanizmaların olduğunu ancak en basit şekliyle küresel ısınmanın küresel atmosferik sirkülasyonu yavaşlattığını söylüyor.
Kossin, bilim insanlarının, rüzgarların yavaşlamasının kısmen Kuzey Kutbu’nun hızlı bir şekilde ısınmasına bağlı olduğunu düşündüğünü söylüyor. Kuzey Kutbu ve ekvator arasındaki zıt sıcaklıkların, rüzgarların belirleyici faktörü olduğunu ifade eden Kossin’e göre, Kuzey Kutbu’nun alt enlemlere kıyasla daha hızlı ısınıyor olması bu zıtlığı daha da artırıyor, sonucunda da rüzgarların hızını etkiliyor.
Kossin ayrıca bu kasırgaların doğal bir sürecin ürünü olmadığını gösteren birçok somut kanıt olduğunun altını da çiziyor.
Kossin 2018’de yazdığı bir makalede, tropikal siklonlardaki artışın küresel bir trend olduğunu vurgulamış: “Siklonların büyüklüğünün bölgeye göre değişiklik göstereceğini ancak genel olarak insan kaynaklı emisyonlar sebebiyle atmosferik sirkülasyonda beklenen değişiklikler tutarlılık gösteriyor”.
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…