;
Ekonomi

Davos’tan İş Dünyasına Mesaj: “İş Modelleri Kaynakların Tüketilmesi Üzerine Kurulamaz”

Dünya Ekonomik Forumu

Dünya Ekonomik Forumu’nda yapay zekadan iklim değişikliğine ve küresel büyümeye kadar işbirliğinin bugün ve gelecekte karşılaşılan zorluklar konusunda ilerleme kaydedilmesine nasıl yardımcı olabileceği ele alındı.

54. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) bu yılki zirvesi, “Güveni Yeniden İnşa Etmek (Rebuilding Trust)” temasıyla düzenlendi. 15 Ocak-19 Ocak tarihleri arasındaki Davos Zirvesi’ne 120 ülkeden 2 bin 800’ü aşkın iş insanı, siyasetçi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Zirvede 300’den fazla oturum düzenlendi.

WEF yıllık toplantısında küresel liderler, güveni yeniden inşa etmek, yeni fikirler üretmek ve karşılaşılan zorluklara çözüm geliştirirken ortaklıklar oluşturmak için bir araya geldi.

Yapay zekadan iklim değişikliğine ve küresel büyümeye kadar işbirliğinin bugün ve gelecekte karşılaşılan zorluklar konusunda ilerleme kaydedilmesine nasıl yardımcı olabileceği ele alındı.

Geçen hafta öne çıkan önemli başlıklardan bazıları ise şöyle;

  1. Liderlerin “Birlikte Hareket Etmesi” Gerekiyor

Birçok lider bu yılki Yıllık Toplantının gerçekleştiği jeopolitik ve jeoekonomik ortamın karmaşıklığı üzerinde durdu. Ancak BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, küresel yönetişim sistemlerinde reform çağrısında bulunurken, jeopolitik bölünmelerin iklim değişikliği veya yapay zeka gibi küresel zorluklara verilen tepkileri engellemesine izin verilmemesi gerektiğini hatırlattı.

Bu işbirliği çağrısı, hafta boyunca Ursula von der Leyen, Jake Sullivan, Antony Blinken ve Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al-Thani gibi diyaloğu teşvik eden liderler tarafından karşılık buldu. Barış ve güvenliğin, eğer akıllıca ve cesur kararlar alınırsa mümkün olduğunun altı çizildi.

İşbirliği sadece güvenlik ve jeopolitik bağlamda da gerekli değil. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi isimiler yapay zeka yönetişiminde işbirliği çağrısında bulunurken Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, iklim değişikliğiyle mücadelede liderlik ihtiyacını vurguladı.

  1. Riskler Ekonomiyi Şekillendirecek

Küresel ekonomiyi 2024’te çeşitli faktörlerin yanı sıra riskler şekillendirecek. Forum sırasında konuşmacılar, faiz artışlarında ve yüksek enflasyonda yavaşlamaya rağmen, belirsiz bir ekonomik görünüme atıfta bulundu.

Tüketim, ticaret kalıpları, borç, enflasyonun soğumaya devam edip etmeyeceği, jeopolitik riskler ve parçalanma gibi konular Küresel Ekonomik Görünüm’de masadaydı.

Almanya’nın Maliye Bakanı Christian Lindner, küresel ekonominin geçen yıl kayda değer bir direnç gösterdiğini söylerken Nijerya eski Dışişleri Bakanı Ngozi Okonjo-Iweala ve iş insanı David Rubenstein gibi isimler ekonomiye dair tahmin yapmanın şu an için zor olduğunu söyledi. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, “Normal olmayana” doğru yol alındığından bahsetti.

Bu hafta Davos’taki liderler şu soruyu sordu: Büyüme yeniden nasıl canlandırılabilir? İspanya Başbakanı Sánchez “yeni bir refah paradigması” çağrısında bulunurken Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei serbest ticaret kapitalizmini savundu. WEF de üretkenliği eşitlik ve sürdürülebilirlikle dengeleyen yeni bir büyüme modeli çağrısı da yaptı.

İşlere, becerilere ve insanlara yapılan yatırımlar önemli konuşma konuları arasında yer aldı. Çok sayıda oturumda iyi işler yaratma ve insanlara gelecek ekonomisine uygun becerilerin nasıl kazandırılabileceği konuları ele alındı.

  1. İklim Değişikliği ve Aciliyet

“Varoluşsal iklim krizi”, WEF’in öne çıkan konularından biriydi. Dünya Bankası’ndan Banga’ya göre “Aciliyet duygusu tek kurtarıcımız” ki bu mesaj hafta sonundan birçokları tarafından da tekrarlandı.

ABD’nin İklim Özel Elçisi John Kerry, COP28’ten sonra neler yapılması gerektiğine dair bir oturumda belirttiği gibi, işler her zamanki gibi devam edemez. Kerry, iklim değişikliği ile mücadelede ihtiyaç duyduğumuz teknolojiye sahip olduğumuzu söylerken, bunu yeterince hızlı konuşlandırmadığımızı ifade etti.

İş insanı Jesper Brodin ise, gelecekteki iş modellerini doğanın ve kaynakların tükenmesi üzerine kurmaya devam edemeyeceğimizi vurguladı. Bunu yapan şirketlerin bir kenara itileceğine inanıyor.

Bu, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol’un enerji sistemi bağlamında tekrarladığı bir düşünceydi: “Enerji verimliliğine yeterince önem vermeyen şirketlerin rekabet gücü azalacak.” Bunun sadece iş dünyası için değil, aynı zamanda tüketicileri yüksek faturalardan korumak, enerji güvenliğini artırmak ve çevresel ayak izlerini azaltmak için de önemli olduğunu açıkladı.

Bahsi geçenleri gerçekleştirmek finansman alanında bazı adımların atılması anlamına geliyor. IMF Başkanı Georgieva’ya göre, asıl sorun paranın nereye kullanıldığı. Ekonomist Mariana Mazzucato da sorunun finansman eksikliği değil, “büyük bir yanlış yönlendirme” olduğunu söyledi.

Uluslararası Sendikacılar Konfederasyonu Başkanı Luc Triangle ise bunun bir güven meselesi olduğunu hatırlattı: “Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerdeki iklim eyleminin finansmanına yardımcı olması gerekiyor çünkü eğer bunu yapmazsak, bu eşitsizlik daha da büyüyecek. Güvenin yeniden inşası sadece birkaç ülkeyle sınırlı olamaz. Tüm dünyayı dahil etmeli.”