Danimarka, 2030’a kadar emisyonlarını 1990’lar seviyesine göre %70 oranında azaltabilmek ve yeşil enerji ihracatçısı olabilmek adına açık deniz rüzgar kapasitesinin 4GW’lık kısmı için iki “enerji adası” inşa etmeyi planlıyor.
Haber: Chloé Farand
Çeviri: Çisil Sevinç
2050 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdü veren Danimarka, emisyonlarını azaltabilmek ve yeşil enerji ihraç edebilmek için açık denizde iki enerji adası inşa etmeyi planlıyor.
Danimarka hükümeti, Çarşamba günü (20 Mayıs) dünyadaki en iddialı taahhütler arasında yer alan ve yasal olarak bağlayıcılığı bulunan hedefine ulaşabilmek adına, parlamentonun hedefi yeni iklim yasası altında kabul etmesinden 6 ay sonra 6 maddelik teklifini sundu.
Danimarka aynı zamanda 2050 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdü de vermişti.
Parlamento onayına sunulan hükümet teklifi ile birlikte, açık deniz rüzgar enerjisinin genişletilmesi ve enerji adalarının inşa edilmesi üzerine yeni bir dönem başlamış oldu.
Danimarka tarafından planlanan iki adadan her birinin en az 2GW kapasitesi olacak. Bu miktar ülkenin mevcut açık deniz rüzgar kapasitesinin iki katı.
Danimarka İklim Bakanı Dan Jørgensen bir açıklamasında devam eden koronavirüs salgınına atıfta bulunarak, “Danimarka yeşil öncüsü bir ülke olmalı. Bu yüzden tarihi bir krizin içerisindeyken bile yüksek iklim hedefleri getiriyoruz. Sunduğumuz paket hem kısa dönemli CO2 azalmaları sağlıyor, hem de Danimarka’nın gelecekte iklim nötr olmasına katkıda bulunuyor” dedi.
Adaların ürettiği elektik miktarının Danimarka halkının yıllık tüketiminden fazla olması bekleniyor ve hükümet, yeşil enerjisini komşu Avrupalı ülkelere ihraç etmeyi hedefliyor.
Enerji merkezlerinden birinin Kuzey Denizi’nde inşa edilecek yapay adaya kurulması planlanıyor ve böylece Hollanda ile bağlantı kurulabilecek. Adanın kapasitesi uzun dönemde 10GW’a kadar çıkarılabilecek.
İkinci merkez ise, Baltık Denizi’nde bulunan Danimarka adası Bornholm’a tahsis edilecek ve böylece Polonya ile bağlantısı olacak.
Danimarka, enerji adalarının iki ülkeyle olan bağlantısı için müzakereler başlatacağını açıkladı.
Adalardan üretilen elektrik uzun vadede yeşil hidrojene dönüştürülebilir ve uçak, kamyon, gemi ve ısıtma sistemleri için yakıt amaçlı kullanılabilir.
Aalborg Üniversitesi enerji planlama profesörü Brian Vad Mathiesen, siyasal müzakereler için iyi bir temel oluşturan bu teklife oldukça sıcak baktığını söyledi.
Enerji adalarının artırılması zamanının geldiğini ekleyen Mathiesen, gelecek beş-yedi sene içerisinde her iki adanın açık deniz rüzgar kapasitesinin 4 ila 5 GW kadar artırılabileceğini belirtti.
Mathiesen, kapasitenin artırılmasının teknik zorluklara yol açacağını ve enerjinin taşınması için büyük miktarda elektriğe ihtiyaç duyulacağını da belirtti. Bu durumda, enerjinin saha içerisinde hidrojene çevrilmesi seçeneği doğuyor.
Mathiesen konu hakkında, “Üretilen enerjiyi Avrupa’daki ana elektrik merkezlerine aktarmak kolay olmayacak” yorumunda bulundu.
Planda, karbon yakalama ve depolama teknolojilerine ve biyogaz yatırımlarına ayrılacak yıllık 58 milyon doların dahil olduğu araştırma ve geliştirme finansmanı da yer alıyor.
Enerji verimliliği yüksek ev ve binalar geliştirilmesi ve yenilenebilir kaynaklı ısıtma sistemlerine geçilmesi adına teşvik ve sübvansiyonlar da teklif edildi. Paket içerisinde 2030 yılına kadar karbon nötr atık sektörü geliştirilmesi için bir yol haritası mevcut.
Bu plan, Danimarka’nın fosil yakıtlardan çekilmesi için geliştirilen ilk kapsamlı strateji. Tarım ve ulaşım alanları için hazırlanacak karbonsuzlaşma planlarının da bu yılın ilerleyen zamanlarında teklif edilmesi bekleniyor.
Haberin aslında buradan ulaşabilirsiniz.