COP30 Başkanı: “ABD’nin Paris Anlaşmasından Çıkması Finans Hedeflerini Karmaşıklaştırıyor”

Correa do Lago, COP30 zirvesinde müzakerelerin, ABD’nin “iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik politikalar geliştirmeyle meşgul olduğu” geçen yılki zirvelere kıyasla muhtemelen “daha zor” olacağını söyledi.

Güney Amerika ülkesi Brezilya’nın bu yılın sonuna doğru ev sahipliği yapması planlanan küresel COP30 zirvesinde iklim finansmanı en önemli tartışma alanlarından biri olmayı sürdürecek.

Zirvenin lideri Andre Correa do Lago, ülkesinin COP30’u gelişmekte olan ülkelerin daha fazla iklim finansmanına erişmesi için bir fırsat olarak kullanacağını söyledi. Correa do Lago’nun yorumları, yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın emriyle ABD’nin Paris Anlaşması’ndan yakın zamanda çekildiği bir dönemde geldi.

Correa do Lago, Brasilia’da gazetecilere verdiği demeçte, COP30 zirvesinde müzakerelerin, ABD’nin “iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik politikalar geliştirmeyle meşgul olduğu” geçen yılki toplantılara kıyasla muhtemelen “daha zor” olacağını söyledi.

Kasım ayında Amazon’un Belem şehrinde düzenlenecek olan COP30’a ilişkin beklentiler arasında, daha yoksul ülkelerin ekonomilerini daha temiz enerjiye geçirmeleri ve küresel ısınmanın etkileriyle başa çıkmaları için kimin para ödeyeceği konusunda uzun süredir devam eden bir tartışmanın sonlandırılması da yer alıyor.

Geçtiğimiz yıl Azerbaycan’da yapılan zirve sırasında, zengin ve yoksul ulusları karşı karşıya getiren şiddetli bir mücadele, zengin ülkelerin, temiz enerji geçişine yardımcı olmak ve iklim değişikliğinin etkileri hafifletmek için 2035 yılına kadar yıllık 300 milyar dolar katkıda bulunma taahhüdüyle sona erdi. Ancak taahhüt, gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç duyduğunu iddia ettiği yıllık 1,3 trilyon doların yalnızca küçük bir kısmı.

Correa do Lago, zengin ülkelerin mali katkılarını azaltmak istediklerini kaydetti ve bunu “son derece yanlış” olarak nitelendirdi.