10 sayfalık belge, bazı seçeneklerin çıkarılmasıyla önceki versiyonun yarısı kadar küçültülmüş olsa da, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke bloklarının karşıt konumlarını özetliyor.
Birleşmiş Milletler, COP29 zirvesinin temel hedefi olan, daha zengin ülkelerin daha yoksul olanlara iklim değişikliğiyle mücadeleye yardımcı olmak için ne kadar para sağlaması gerektiği konusunda anlaşmaya varmak için yeni seçenekler yayımladı.
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki müzakerelerde para konusunda anlaşmaya varılmasının yavaş ilerlediği görüldü ve müzakere metninin son taslağı, zirvenin normal şartlarda kapanmasına yaklaşık 48 saat kala geldi.
Zirvenin Cuma günü sona ermesi planlanırken, yeni belge, yıllık rakama neyin dahil olduğu, kimin ödediği ve ne kadar ödediği gibi önemli sorular hakkında karar verilmesi gereken çok şey olduğunu gösterdi.
Asya Toplum Politikası Enstitüsü’nde iklim diplomasisi uzmanı Li Shuo, “Bitiş çizgisinden çok uzaktayız. Yeni finans metni koridorun iki uç noktasını, aralarında fazla bir şey olmadan sunuyor.”
Ekonomistler geçen hafta BM görüşmelerinde, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğiyle başa çıkabilmek için on yılın sonuna kadar yılda en az 1 trilyon dolara ihtiyaç duyduğunu söyledi.
10 sayfalık belge, bazı seçeneklerin çıkarılmasıyla önceki versiyonun yarısı kadar küçültülmüş olsa da, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke bloklarının karşıt konumlarını özetliyor.
Bunlardan biri, fonların hibe veya hibe eşdeğeri şeklinde olmasını sağlamaya odaklandı ve gelişmekte olan ülkelerden birbirlerine yapılan katkılar (Çin gibi büyük potansiyel bağışçılara selam vererek) resmi olarak hedefin bir parçası değildi.
Diğeri, daha zengin ülkelerin konumunu tekrarlayarak, yalnızca gelişmiş ülkelerden gelen hibeleri değil, nihai yıllık hedefe dahil edilen finansman türlerini genişletmeyi amaçladı ve diğer ülkelerin katkılarını da içeriyor.
Her iki seçenekte de ülkelerin her yıl yatırım yapmayı hedefleyeceği toplam para miktarı belirtilmedi ve boşluk ‘X’ ile işaretlendi.
Li, “Metin, bir ön koşul olan gelecekteki iklim finansmanının ölçeğini tanımlayan bir rakamı gözden kaçırıyor” diye ekledi.
Avrupa Birliği’ndekiler de dahil olmak üzere kilit donör ülkeler, ne kadar katkıda bulunabileceklerini kamuya açık bir şekilde tartışmadan önce yapı ve katılımcı tabanı hakkında daha fazla netlik istediklerini söyledikleri için bu belki de şaşırtıcı değildi.