COP29 koridorlarında Yeni Kolektif Sayısallaştırılmış Hedef’in (NCQG) kamudan gelecek payı 200 ila 300 milyar dolar olarak ifade edilirken, geri kalan miktarın özel finansman ve yatırımlar da dahil olmak üzere çeşitli kaynaklar aracılığıyla harekete geçirilmesi planlanıyor.
Gözlemciler, bu sayının resmi olarak tartışılmamasına rağmen AB’nin muhtemelen öne süreceği bir şey olduğunu söyledi. Ancak bu rakam gelişmekte olan ülkelerin beklentileriyle pek örtüşmüyor ve kabul etmeleri pek olası değil. Gelişmekte olan ülkeler, hibe olarak en az 600 milyar dolar sağlanmasını bekliyor.
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, Çin dışındaki gelişmekte olan ülkelerin ve piyasaların, 2030’a kadar her yıl 1 trilyon dolar, 2035’e kadar ise 1,3 trilyon dolar iklim finansmanına ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.
İlk olarak Afrika Grubu tarafından ortaya atılan bu öneri, Küresel Güney’de giderek artan bir destek kazanıyor. Daha önceki öneriler 1 trilyon dolar ile 1.5 trilyon dolar arasında değişirken, 1.3 trilyon dolarlık rakam tartışmalarda kritik bir dönüm noktasını temsil ediyor. NCQG, 2009’da kabul edilen yılda 100 milyar dolarlık iklim finansmanı yerine benimsenecek.
Benzer fikre sahip ülkelerin koalisyonunun sözcüsü Diego Pachero, “Hedefin yılda 1,3 trilyon dolar ve kamu finansmanı yoluyla en az 600 milyar dolar hibe sağlanması olduğu gelişmekte olan ülkeler açısından çok açık. NCQG’de olmasını beklediğimiz minimum değer budur. Aksi takdirde gelişmiş ülkeler yasal finansman sağlama yükümlülüğünden uzaklaşmaya çalışmış demektir. Bunu talep etmeye devam edeceğiz. Gelişmiş ülkelerin artık iklim krizi bağlamındaki bu kritik durumda siyasi irade göstermesi gerekiyor” dedi.
Strategic Perspectives’in Genel Müdürü Linda Kalcher ise, “Bazı Avrupa ülkelerinin 100 milyar doları yeni ardışık rakamı olarak 200 ila 300 milyar dolar arasında bir hedef üzerinde konuştuklarını duyduk ve bu, buradaki görüşmelerin önünü açmak için küçük ama önemli görüşmeler olarak tanımlanabilir. Bunun, ‘sağlanan’ bir finansman mı, hibe mi, kredi mi olduğunu bilmeliyiz. Kısacası niteliği hakkında cevaplara ihtiyacımız var” diye konuştu.
Zengin ülkelerin ele aldığı bir başka konu ise, kökleri 1994’teki Kyoto protokolüne kadar uzanan “zengin dünya” tanımlamalarının artık geçerli olmaması. Şu anda dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin ve petrol zengini Suudi Arabistan gibi ülkelerin iklim finansmanının özüne de katkıda bulunması da isteniyor.
Kalcher, “Mevcut katkıda bulunanlar ile yeni katkıda bulunanlar (gelişmekte olan ülkeler) arasındaki farklılığı görmemiz gerekiyor ve eğer kimse zaten Paris Anlaşması’nı yeniden formüle etmek istemiyorsa, bunun da yansıtılması gerekiyor” dedi.
Çin, COP ortamında ilk kez iklim finansmanına gönüllü katkısının 3,1 milyar tutarında olduğunu açıkladı. Ek 1 ülkeleri ise genişletilmiş bağışçı tabanının hesap verebilir olması gerektiğini öne sürüyor.
Dünya Bankası tarafından yayımlanan bir nota göre, çok taraflı kalkınma bankaları, 2030 yılına kadar düşük ve orta gelirli ülkelere yılda 120 milyar dolar dağıtabileceklerine inanıyor; bunun 42 milyar doları ise uyum çalışmalarına gidecek. Bu, düşük ve orta gelirli ülkeler için 2023’te harekete geçirilen 74,7 milyar dolarlık kolektif iklim finansmanından daha fazla. Yine de Bağımsız Üst Düzey Uzman Grubu, bankaların iklim hedeflerini desteklemek için 2030 yılına kadar finansmanlarını üç katına çıkarmaları gerektiğini söyledi.
İklim STK’ları, Türkiye’nin COP29’da kömürden çıkış tarihi vermediği gibi nükleer enerji kapasitesini artırmayı hedefleyerek enerjide…
Suudi Arabistan ve diğer fosil yakıt üreticisi devletler, başta fosil yakıtlardan uzaklaşma kararı olmak üzere,…
Gelişmekte olan dünyanın düşük karbonlu ekonomiye geçişine yardımcı olacak anlaşmaya sert tepki veren iklim STK’ları,…
Ülkeler, COP29’da, küresel karbon piyasasına ilişkin kurallar konusunda bir anlaşmaya vardı. Taraflar, küresel ısınmayla mücadeleye…
Bakü'deki COP29 zirvesine katılan ülkeler, yoksul ulusların iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için…
COP29’un şu an karşı karşıya olduğu en önemli unsurlardan biri yeterli çoğunluğu sağlayıp sağlayamayacağı. Carbon…