COP26’nın son gününe girerken 1,5 derece hedefini canlı tutmak için verilen taahhütler üzerine tartışmalar sürüyor. İklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelere nasıl destek verileceğinden karbon piyasasının kurallarına birçok konuda henüz anlaşmaya varılamadı.
Glasgow’daki Birleşmiş Milletler (BM) iklim zirvesinde küresel ısınmanın felakete dönüşmesini nasıl durduracakları üzerine pazarlıklarının son gününe gelirken tartışmaların şiddetlenmesi bekleniyor.
Zirvede temsil edilen 200’e yakın ülke, yaklaşık iki haftadır devam eden görüşmelerin ardından zengin ulusların iklim değişikliği kaynaklı felaketlerin yol açtığı zararlar için yoksul ülkelere nasıl yardım edeceğinden ülkelerin emisyon taahhütlerini ne sıklıkla güncellemeleri gerektiğine birçok konuda anlaşmazlığa düştü.
COP26 Başkanı Alok Sharma, müzakereciler hakkında konuşurken “Hâlâ yapılması gereken çok iş var” dedi.
COP26, temel bir hedefle başladı: 2015 Paris Anlaşması’nın iklim değişikliğini endüstri öncesi dönemlerin 1,5 derece üzeri ile sınırlandırma hedefini canlı tutmak ve iklim değişikliğinin felaket sonuçlarından kaçınmak.
Ancak uzmanlar, ülkelerin önümüzdeki 10 yıllık güncel emisyon planları ile küresel ısınmanın bu limiti aşacağını ve felaket seviyelerde deniz seviyesi yükselmeleri, seller ve kuraklıkların gerçekleşeceğini söylüyor.
Müzakerelerin son gününde bu açığı kapatmak için yeni vaatlerin geleceğine dair pek umut olmasa da müzakereciler ülkeleri gelecekteki taahhütlerini artırmaya zorlamak için yeni şartlar getirmeye çalışıyor.
Örneğin haftanın ortasında yayımlanan bir COP26 anlaşması taslağı, ülkeleri 2022’de iklim hedeflerini yükseltmeye zorluyor.
Maldivler Parlemento Başkanı ve 48 ülkenin oluşturduğu Climate Vulnerable Forum’un elçisi Mohamed Nasheed, “Glasgow, hedefleri artırmanın her COP’ta devam eden bir süreç halini aldığı yer olmalı. Bu yılki COP kararları yıllık hedef artırma platformlarının 2025’e kadar kurulmasını zorunlu tutmalı” dedi.
Kolombiya Çevre Bakanı Yardımcısı Nicolas Galarza, “2030’a kadar eylem gerekiyor. 2030, uçurumun sonu gibi görünüyor ve biz de bu uçuruma doğru koşuyoruz” dedi.
Üst düzey bir BM yetkilisi, dünyanın en büyük ekonomilerinin Paris hedeflerine ulaşmak için güçlendirme hedefleri belirlenmesini desteklediğini ancak yıllık taahhütlerin gözden geçirilmesi konusunda COP26 anlaşmasının şartlarından birini desteklemediğini söyledi.
Mevcut kararlara göre, ülkelerin beş yılda bir taahhütlerini gözden geçirmeleri gerekiyor.
Müzakereciler, çoğu büyük fosil yakıt üreticisi olan Arap ülkelerinin karşı çıktığı, fosil yakıt sübvansiyonlarından çıkış konusunda da tartışmaya girdi.
Avrupa Birliği İklim Politikası Başkanı Frans Timmermans, zirvenin sonuç bildirgesinden fosil yakıt sübvansiyonlarından çıkış kararının kaldırılmasının “çok çok kötü bir sinyal” olacağını söyledi.
Finans konusundaki sorular da müzakereler boyunca belirsiz kaldı. Gelişmekte olan ülkeler, tarihsel emisyonları gezegenin ısınmasında büyük ölçüde sorumlu olan zengin ülkelerin en yoksul ülkelerin iklim değişikliğine adapte olmasını sağlamak için daha fazla destek sağlaması için çabalıyor.
Bakanlar da Paris Anlaşması’nı uygulamaya geçirmek için karbon piyasaları ve şeffaflık konusunda gerekli kuralları bitirmeye çalışıyor.
Nihai anlaşma, 2015 Paris Anlaşması’nı imzalayan 200’e yakın ülkenin oybirliği ile onaylanacak. Perşembe gecesi diplomatlar Paris kural kitabının teknik koşullarını çıkartmak için uğraşırken hükümet bakanları diğer müzakere odalarında siyasi anlaşmazlık noktaları üzerine tartıştı.