COP25’i değerlendiren uzmanlar zirvenin Glasgow’da 2020 yılında yapılacak COP26 için hazırlık olduğunu belirtiyorlar.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (IPM) İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ümit Şahin, COP25’in çok daha kritik bir zirve olan 2020’de yapılacak Glasgow COP26 öncesi son peşrev olacağını belirtiyor. Şahin, “Bu sene de ‘ambition’, yani hedeflerin sıkılaştırılması gündemiyle geçecek. IPCC’nin bu konferans öncesi hem toprak kullanımı hem de okyanus ve buz özel raporu çıkarmış olması da önemli. Ancak neticede ben bu Aralık’ta yine Brezilya, Avustralya, Suudi Arabistan gibi işi yokuşa sürmekle görevli ülkelerin yaratacakları gündemlerle uğraşacağımızı sanıyorum. Tabii Greta’nın Şili’ye* geliyor olması oyun bozucu olabilir, onu da göreceğiz. Ama bence asıl gelecek seneden sonra her şey değişecek. Glasgow önemli. 2020’lerde bizi bambaşka bir dünya, bambaşka iklim müzakereleri, bambaşka bir iklim hareketi bekliyor. Herkesin buna şimdiden hazırlanmaya başlaması gerekir” diyor.
Carbon Tracker’dan Kıdemli Politika ve Kamu Kurumlarıyla İlişkiler Danışmanı Richard Folland ise, COP25’in fazla bir şey başaramayacağını, başarmasının da beklenmediğinden söz ediyor. Folland’a göre Paris Anlaşması’ndan beş yıl sonra gerçekleşecek, 2020’de Glasgow’daki COP26’nın oldukça önemli bir yeri var. Nedenini ise şu sözlerle açıklıyor: “Paris Anlaşması’na göre, tarafların gözden geçirilmiş ve daha iddialı emisyon azaltma taahhüdü sunacak olmaları. Bu nedenle Glasgow, uluslararası toplumun anlaşmanın hedefleri doğrultusunda küresel ısınmayı sınırlamak için ilerleme kaydedip kaydetmediğine karar vermek için Paris’ten sonraki ilk uygun fırsat olacak. Buradaki kilit faktör, siyasi koşulların BM İklim Zirvesi’ndekinden daha uygun olup olmadığı olacak. ABD’deki politik durumun da çok önemli olacağını eklemeliyim”.
Sürdürülebilir kalkınma alanında çalışan düşünce kuruluşu E3G’de (Third Generation Environmentalism) iklim diplomasisi, risk ve güvenlik alanlarında politika danışmanlığı görevini yürüten Jennifer Tollmann ise COP25’in, 2020’de hedef politikaları oluşturmanın anahtarı olacağından bahsediyor. Hükümetlerin Paris sürecine yatırım yapmaya devam edeceklerini söyleyen Tollmann, “En savunmasız halkların da hedeflere ulaşmada desteklenmesi söz konusu. COP başkanlıklarının (COP25 için Şili* ve COP26 için Birleşik Krallık), COP26’da başarılı olmak için gereken kapsamlı diplomasiyi yönetmek de dahil olmak üzere bir planı olmalı” diyor.
*Bu görüş EKOIQ’nun 85. sayısından alınmıştır. Röportajın gerçekleştirildiği tarihte COP25’in Şili’de gerçekleştirilmesi planlanıyordu.
Fosil yakıt sanayisinin ABD’deki büyük temsilcileri ve lobisi, Uluslararası Enerji Ajansı’nın temiz enerji dönüşümüne yönelik…
Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine ulaşabilmesi için hazırlanan Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği’nin dolaylı emisyonları dikkate…
600'den fazla türün analizi, hayvanlarda ve bitkilerde genetik çeşitliliğin son 30 yılda küresel olarak azaldığını…
Ülkenin toplam kurulu yenilenebilir enerji kapasitesi 1889 gigavata ulaşırken, bunun %47'sini güneş enerjisi, %27,5'ini rüzgar…
BM, Washington'un Başkan Donald Trump'ın Paris Anlaşması’ndan ayrılma kararını Genel Sekreter Antonio Guterres'e resmen bildirmesinin…
Yeni bir araştırma, aşırı sıcaklıkların 2100 yılına kadar Avrupa’da %50 daha fazla ölüme yol açabileceğini,…