Dünyanın iklim değişikliğiyle mücadele etmek için ne yapması gerektiğini ayrıntılarıyla anlatan son BM raporu, açık ara dünyanın en büyük seragazı salımı yapan Çin’in, temiz ve düşük karbonlu enerjiye geçişini hızlandırması gerektiğini vurguladı.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) bu haftaki raporu, sıcaklık artışlarının 1,5 derecenin altında tutulması gerekiyorsa, küresel emisyonların 2025 yılına kadar zirveye çıkması ve 10 yılın sonunda 2010 seviyelerinin %43 altına düşmesi gerektiğini söyledi.
Rapor, Çin’in kömür ağırlıklı enerji sistemini karbondan arındırma çabalarını ve enerji güvenliğine odaklanmasını da mercek altına aldı.
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden (ANU) ekonomist ve IPCC raporunun yazarlarından biri olan Frank Jotzo, bu hafta verdiği bir brifingde, Çin’in şu anda sıcaklık artışlarını durdurmayı amaçlayan küresel hedeflere ulaşma konusunda yetersiz kalan birkaç ülkeden biri olduğunu söyledi.
Jotzo, “Fırsat var ancak genel olarak kısa vadeli eylemler ve verilen kısa vadeli taahhütler uyum içinde değil” dedi.
Küresel yıllık emisyonların yaklaşık üçte birini üreten Çin, IPCC raporuna resmi olarak yanıt vermedi. Medyada ise bu konu çok az yer aldı. Raporun taslağının hazırlanmasına yardımcı olan Çinli araştırmacılar da yorum yapmaktan kaçındı.
Pekin, seragazlarını “2030’dan önce” zirveye ulaştırma ve 2060 yılına kadar karbon nötr olma sözü verdi.
Ancak son zamanlarda, elektrik kesintilerinin yanı sıra Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin getirdiği jeopolitik belirsizliklerin de ardından, Almanya gibi bazı ülkeleri Rus doğalgazının yerine kömürü yeniden düşünmeye sevk eden enerji güvenliğine odakladı.
Özellikle yeni COVID-19 salgınlarına karşı devam eden savaş, işletmeleri çıkmaza soktuğundan ve tedarik zincirlerini bozduğundan, ekonomik istikrar da artan bir endişe kaynağı haline geldi.
Çin’in 2025’ten sonra kömür tüketimini azaltmaya başlama planı, kısa vadede bir enerji kaynağı olarak kömüre bağlılığını sürdürdüğünü gösteriyor.
Çin enerji politikaları üzerine bir ANU araştırmacısı olan Jorrit Gosens, “Şu anda kullanılan dil, kömürle çalışan elektrik üretimini daha çok kabul görür bir vaziyette” dedi.
Çin, en son beş yıllık enerji planında, “gelişmiş kömür teknolojilerinin” yeşil enerjiye geçişe yardımcı olacağını ve kömürle çalışan elektriğin ülke genelinde yenilenebilir enerji üsleri için temel güç sağlayacağını söyledi.
Gosens, “Yenilenebilir enerjide büyümeye izin vermek için bunun gerekli olduğunu söylüyorlar” dedi.
Geçen yıl 33 gigawatt (GW) kömür kapasite ile çalışan elektrik üretim tesisi inşaatına başlandı ve araştırmacılar bunun 2025 yılına kadar 150 GW’a kadar artabileceğini tahmin ediyor.
Çin, 2030 yılına kadar rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini 1.200 gigawatt’a çıkarma sözü verdi, ancak birçok uzman Çin’in daha fazlasını kolayca inşa edebileceğini düşünüyor.
IPCC raporunda yer alan başka bir yazar olan Peter Newman, Çin’in karbonsuzlaştırmaya, rüzgar ve güneş için üretim maliyetlerini düşürmeye, ulaşımı elektrikli hale getirmek için hızla çalışmaya büyük katkılar sağladığını kabul etse de daha fazlasını yapması gerektiğini ekledi.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…