Çin, tüm dünyanın uzun zamandır beklediği ülke çapındaki karbon piyasasını, diğer adıyla Çin Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’ni başlattığını duyurdu. İlk fazdaki (2017-2019) hali ile bile dünyanın en büyük karbon piyasası olacak sistem bünyesinde, Çin’in toplam seragazı emisyonlarının yaklaşık %34-39’unun temsil edileceği hesaplanıyor.
12 Aralık’ta Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından düzenlenen “Tek Gezegen” iklim zirvesinde yapılan önemli duyurulardan birisi özellikle dikkat çekmişti. ABD’den boşalan iklim liderliği rolüne soyunmak isteyen Çin, yıllardır deneme aşamasındaki Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’ni (ETS) resmen başlatacağını duyurduktan tam bir hafta sonra, 19 Aralık’ta, dünya kamuoyuna ilgili ulusal bakanlıkların ve bölgesel yönetimlerin telekonferansla hazır bulunduğu bir toplantıyla yapılan açıklamada, başladığı anda dünyanın en büyük emisyon ticaret sistemi haline gelecek olan ulusal emisyon ticaret sisteminin 2017-2019 fazı ile resmen başlattığını duyurdu.
Doğrudan Dünyanın En Büyüğü Haline Geldi
Çin’in bu hamlesi şu ana kadar dünyanın en büyük ETS’i olan Avrupa Birliği ETS’ini her açıdan geride bırakacak bir gelişme. Çin’in toplam seragazı emisyonlarının yaklaşık %34-39’u ulusal ETS’in daha ilk fazında (2017-2019) piyasaya dahil oldu. Sisteme bu aşamada enerji sektöründeki 1700’den fazla şirketin ve yaklaşık 3 milyar ton CO2 eşdeğerinde seragazı emisyonunun dahil edildiği belirtiliyor. Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC) ve Bölgesel Reform Komisyonları (DRC’ler) tarafından idare edilecek olan Çin ETS’sinin öncül haberi ilk kez Barack Obama ile beraber düzenlenen ortak bir açıklamada Çin Başkanı Xi Jinping tarafından duyurulmuştu. Çin, bilindiği üzere uzun süredir farklı kural ve ölçeklerde bu sistemi denemekteydi. Bu deneyimlerin yeni duyurulan ulusal ETS’e yansıtıldığı belirtiliyor. NDRC, böylesine ölçekte bir sistemin altyapısını oluşturmak için 2016 yılında Çin için kritik 8 sektörde faaliyet gösteren şirketlerden 2013-2015 seragazı emisyon verilerini talep etmişti ve o zamandan beri izleme, raporlama ve doğrulama süreçlerini uygulamaktaydı.
“Çin’in bu adımı 2017 dolmadan atmasının tek sebebi Çin Başkanı Xi Jinping’in böyle söz vermiş olmasıdır.”
Uygulama Sanıldığı Kadar Kolay ve Etkili Olmayabilir
Karbon piyasalarını yakından izleyen haber portalı Carbon Pulse eş-kurucusu Stian Reklev’e göre Çin’in bu adımı 2017 dolmadan atmasının tek sebebi Çin Başkanı Xi Jinping’in söz vermiş olması. Zira sistemin başlaması için yapılması gerekenler listesi tamamlanmış değil:
“Enerji sektörü dışındaki diğer 7 kritik sektörün sisteme ne zaman dahil olacağına dair bir bilgi yok”
Reklev yapılan duyuru hakkında “Bilmediğimiz yeni bir şey, ya da sistemde ticaretin ne zaman tam manası ile başlayacağına ve kurallara dair net açıklamalar duyabilmiş değiliz” eleştirisini dile getirirken Greenpeace Çin ekibinden Lauri Myllyvirta taban fiyatlandırması olmayan ETS sistemlerinin anlamlı bir karbon fiyatı üretemeyeceğini, dolayısı ile sistemin başarılı olmasının mümkün olmadığını ifade etti. “Enerji sektörü dışındaki diğer 7 kritik sektörün sisteme ne zaman dahil olacağına dair bir bilgi yok” diyen Myllyvirta, kamuoyu duyurusundaki muğlaklığın altını çizdi.
Reformlarla ayakta kalmaya çalışan Avrupa Birliği emisyon ticaret sisteminin iç açıcı olmayan deneyimi ve eleştiriler göz önüne alındığında görünen o ki Çin ulusal ETS’inin iklim krizine kısa vadede anlamlı bir katkı sağlaması düşük bir ihtimal.
Bir ETS (Teoride) Nasıl Çalışır?
İklim değişikliği ile piyasa temelli mücadele tedbirlerinden birisi olan seragazı emisyon ticaret sistemleri genel olarak şu şekilde çalışıyor: ulusal politika hedefine ve kurallara bağlı olarak sisteme dahil tüm şirketlerin seragazı emisyon kotaları mevcut ve aldıkları tedbirlerle bu kotaları sonuna kadar kullanmayan şirketler kalan miktarları sertifikalandırıp kotasını aşan ve ihtiyacı olan şirketlere satabiliyorlar. Bu süreçte seragazı salımları izleniyor, raporlanıyor ve ilgili kurumlarca doğrulanıyor. Sistemin genel azaltım hedefi doğrultusunda bu kotalar her geçen yıl aşağı çekilerek sistem genelinde daha az emisyon yapılması sağlanıyor. Yani ETS’in ülke genelindeki azaltım hedeflerine hizmet etmesi amaçlanıyor.
Türkiye de Hazırlanıyor
Türkiye bilindiği üzere uluslararası iklim rejimindeki konumu sebebi ile şimdiye dek sadece gönüllü karbon piyasalarında yer alabilmişti. Türkiye’nin gönüllü karbon piyasası işlemlerini büyük oranda rüzgar enerjisi santralleri ve hidroelektrik santrallerinden sağlanan emisyon azaltım sertifikalarının alım-satımı oluştururken ulusal bir emisyon ticaret sistemi kurulması seçeneğinin değerlendirilmesine ilişkin çeşitli projeler uygulanmaya devam ediyor. Dünya Bankası ile yapılan Piyasaya Hazırlık Teklifi için Hibe Anlaşması Pazara Hazırlık Ortaklığı (PMR) Çoklu Donör Fonu TF010793 Hibe No’lu Hibe Anlaşmasına dayanan Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Türkiye Programı bu projelerden birisi ve 2014 yılından bu yana resmen uygulamada.
(Kapak fotoğrafı: Newsweek)
Dip not: Carbon Pulse’tan Stian Reklev’in açıklamalarını, Dr. Ethemcan Turhan’ın sosyal medya paylaşımı üzerinden görme şansımız olduğunu belirtmek isteriz.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…