CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, 11 ilde Cumhurbaşkanı Kararı ile orman sınırları dışına çıkarılan alanlar için Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi.
Resmî Gazete’de 13 Aralık’ta yayımlanan 7951 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’na göre 11 ilde toplam 1 milyon metrekareden fazla alan orman sınırları dışına çıkarıldı. CHP’li Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, orman sınırları dışına çıkarılan alanlar için Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın cevaplaması istemiyle bir soru önergesi verdi.
Cumhurbaşkanı Kararı; Antalya, Balıkesir, İstanbul, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Mersin, Sivas, Trabzon ve Yozgat illerini kapsıyor.
Kara: “Anayasaya Aykırı”
Kararın dayanak gösterildiği Orman Kanunu EK-16. Maddesi’nin çıkarıldığı 2018 yılından beri çeşitli çevre örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve hukukçular tarafından tartışmaya konu oluyor. Kara da kararın, Anayasa’nın 169. Maddesi olan “Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz” ile açıkça çeliştiğini aktardı.
Anayasa vurgusu ardından Hatay Milletvekili, Türkiye Ormancılar Derneği’nin yayımladığı “Türkiye Ormancılığı 2022: Türkiye’de Ormansızlaşma ve Orman Bozulması” kitabından veriler sundu: “2020 yılı sonu itibarıyla toplam 748 bin hektar orman alanı madencilik, enerji, turizm ve ulaştırma gibi sağlık etki maliyeti yüksek sektörlere tahsis edildi. Yine aynı rapor ışığında; 2016-2020 yılları arasında yapılan ortalama orman tahsis miktarı ise yaklaşık 39 bin hektar.”
Kara, Seçilen Alanları Sorguladı
Orman sınırı dışına hangi kriterlerin göz önünde bulundurulduğunu sorgulayan CHP’li Milletvekili, “Cumhurbaşkanı tarafından verilen karara göre; özellikle İstanbul’da kıymetli birçok yerin orman dışına çıkarıldığını görüyoruz. Sarıyer’deki birçok alanın müteahhitlerin gözünde değerli olduğunu biliyoruz. Bu kararın verilmesinde hangi kriterlere başvuruldu bilmek istiyoruz” derken, geçmiş deneyimlerinin ve iktidarın attığı adımların kendisinde haklı bir şüphe uyandırdığını ifade etti: “Meclisten geçen rezerv alan değişikliğinin de bu kararla bağlantılı olup olmadığını merak ediyoruz. Deprem bölgesindeki konut yapımı için de aynısını söylemiştik, bizim her şeyiyle sağlıklı kentlere ihtiyacımız var. Sürekli yutak alanlarımızı kaybederek bunu sağlamamız mümkün değil. Süreç bu şekilde ilerlerse deprem dışında başka felaketlerin yolu açılır.”
“Verimsiz Ormanlar Denilerek Önemsizleştiriliyor”
Hatay Milletvekili, “Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları boyunca, orman vasıflı birçok arazide yeteri kadar ağaç bulunmadığı, taşlık ve kayalıkların yoğun olduğu, dolayısıyla da fiili olarak bu alanların ormanlık alan olmadığı iddia edilmiştir. Verimsiz ormanlar denilerek bu alanlar önemsiz olarak değerlendirilmektedir” diye konuşurken, bu alanların verimsiz olarak değerlendirilse bile yaşam kaynağı olan ekosistemler olduğunu ve birçok türe ev sahipliği yaptığını hatırlattı.
İktidarın yitirilen ormanlar yerine yeni ağaçlar dikildiği ve Türkiye’nin daha fazla ağaca kavuştuğunu iddia ettiğini aktaran Kara, Türkiye’deki büyük ormanları günden güne kaybetiğimizi vurguladı ve ekledi: “Hem yurt dışında yapılan araştırmalar hem yurt içindeki bilim insanlarımızın çalışmalarında ortaya konulduğu üzere, daha geniş çaplı, dolayısıyla daha yaşlı ağaçlar çok daha fazla karbon depolayabilme potansiyeline sahiptir.”
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a konuya ilişkin 4 adet soru yöneltti:
- 11 ilde orman sınırları dışına çıkartılmasına karar verilen alanlar için hangi kriter ve şartlar göz önünde bulundurulmuştur?
- Bu bölgelerin verimsiz ve yarar görülmeyen alanlar olarak tanımlanmasında hangi bilimsel yöntem ve araçlar kullanılmıştır?
- Cumhurbaşkanı Kararı’nda sözü geçen alanlar, kentsel dönüşüm kapsamında rezerv alan olarak mı planlanmaktadır?
- Eğer farklı bir planlama mevcutsa, bu planlamanın detayları nelerdir? Bu karar neticesinde yok edilmesi muhtemel ekosistemler için Cumhurbaşkanlığı ya da konuyla ilgili bakanlık ve kurumlar hangi önlemleri alacaktır?