CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan,”gıda krizi” uyarısı yaptı, biyolojik çeşitlilik ve kaynakların korunarak iklim krizinin etkilerine uyumlu bir ulusal gıda politikası oluşturmak için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.
TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Küresel salgın ve ekonomik çıkmazla birlikte yükselen kapitalizmin krizi; iklim yıkımının ülkeler ve toplumlar üzerindeki etkisini vahşileştirdi. İklim krizinin tüm insanlığı etkileyecek sonuçlarından biri de gıda krizi olacak” dedi ve biyolojik çeşitlilik ve kaynaklarının korunarak iklim krizinin etkilerine uyumlu bir ulusal gıda politikası oluşturmak için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.
Murat Bakan ve 30 CHP’li milletvekilinin imzasıyla Meclis Başkanlığı’na sunulan önergeyle, “Vahşi sulama, ve pestisit gibi tarım zehirleri başta olmak üzere uygulanan yanlış tarım politikaların tespit edilerek tarımda iklim dostu politikaların belirlenmesi, hayvancılık alanındaki sorunların belirlenerek iklim krizi kapsamında gerekli tedbirlerin alınması, deniz ekosisteminin dolayısıyla sofraya gelen deniz canlılarının korunması hedefiyle gerekli politikaların geliştirilmesi ve tüm bunlar kapsamında biyolojik çeşitlilik ve kaynaklarının korunarak iklim krizinin etkilerine uyumlu bir ulusal gıda politikası oluşturmak ve hızla uygulamaya geçmek” amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulması istendi.
Yarın Değil, Hemen Şimdi
CHP’li Murat Bakan, önergenin gerekçesini şu şekilde açıkladı: “Küresel salgın ve ekonomik çıkmazla birlikte yükselen kapitalizmin krizi; iklim yıkımının ülkeler ve toplumlar üzerindeki etkisini vahşileştirdi. İklim krizinin tüm insanlığı etkileyecek sonuçlarından biri de gıda krizi olacak. Yerkürenin ısınması, iklimlerin değişmesi, su kaynaklarımızın hızla kirlenmesi ve tükenmesi yanında vahşi sulama ve pestisit gibi tarım zehirleri başta olmak üzere yanlış tarım uygulamalarındaki ısrar, toprağı ve dolayısıyla gıda üretimini hızla tahrip ediyor. Yalnızca topraktan üretim değil; soframıza gelen her türlü gıdayla ilgili yani hayvancılık ile deniz canlıları için de aynı bilinç ve hassasiyetle hareket etmeliyiz.
Yerli gıda üretiminde bizzat iktidar tarafından zayıflatılarak dışa bağımlı hale gelen ülkemizin için; üretim, üretim aşamaları, gıda güvenliği ve gıdaya erişim konularında yanlış politikalardaki ısrarından vazgeçmek, iklim krizi gerçeğiyle yüzleşip gerekli tedbirler için radikal kararlar almak zorundayız. İklim acil durumundan dolayı yakın gelecekte bizi bekleyen gıda krizine karşı hazırlıklı olmak için gıda üretimi, gıda güvenliği ve gıda tedariki konularında hatalı uygulamalardan vazgeçip, hızla ulusal gıda politikamızı belirlemeliyiz. Yarın değil, hemen şimdi. Harekete geçmediğimiz her gün, geri dönüşü mümkün olmayan sonu hızlandırıyor.”