“İklim krizini yaşıyoruz ve bu kriz her kriz gibi dezavantajlı gruplar başta olmak üzere tüm canlıları etkiliyor. Hayal ettiğimiz ekolojik, eşitlikçi, özgür ve adil gezegeni yerellerimizden başlayarak hep birlikte kurmak istiyoruz. Yeşil politika demek; ekoloji, toplumsal cinsiyet eşitliği, mülteci hakları, çocuk hakları, engelli hakları, hayvan hakları ve daha birçok konu demektir. Biz hayalini kurduğumuz gezegen için herkesle çalışmaya hazırız.”
Öncelikle pandemiden konuşmadan söze girmek olmaz. 2020 yılı boyunca herkesin planlarını altüst eden pandeminin, sizin çalışmalarınız ve sürdürülebilirlik açısından nasıl bir etkisi oldu?
Pandeminin başlaması, bizlerde de herkes gibi bir şok etkisi yarattı. Sürecin belirsizliği devam eden çalışmalarımızı bir süre askıya almamıza neden oldu. Elbette bizler de dijital çözümlereadapte olmakta zorluklar yaşadık. Süreç hakkında bazı şeyler belirli olmaya başlayınca, çalışmalarımıza yeni normaller çerçevesinde yaptığımız değişikliklerle devam ettik. Bu süreçte Büyükşehirlerin Yeşil BelediyeKarnesi adlı projemizi online devam ettirerek aralık ayı itibariyle sonlandırdık. Tabii sahada gerçekleştirmeyi planladığımız bazı projelerimiz bu süreçte ertelendi. Ancak bu projeleri koşullar oluşunca devam ettirmekte kararlıyız.
İkinci olarak, geçtiğimiz yıl hangi alanlarda çalışmalar yaptınız ve önümüzdeki yıl için neler planlıyorsunuz?
2019 yılında İstanbul’un 37 ilçesi için hazırlanan Yeşil Belediye Karnesi projemizi tamamlayıp lansmanını yapmıştık. 2020 yılında yayınladığımız bu raporu tüm dünyanın kullanımına sunmak üzere İngilizce’ye çevirdik. Yılbaşı ertesinde yayımlanacak ve umarız dünya literatüründe yerini alacak. 2020 yılında ise bu projenin devamı niteliğinde olan Türkiye’nin en yoğun nüfuslu ilk on büyükşehir belediyesini incelediğimiz Büyükşehirlerin Yeşil Belediye Karnesi adlı projemizi tamamladık. Bu projemiz için 393 soruluk bir Yeşil Büyükşehir Belediyesi Gösterge Seti oluşturduk. Danışma kurulumuzdaki çok değerli hocalarımızın özverili çalışması ve yönlendirmesiyle bu oluşturduğumuz seti 10 büyükşehir belediyesine uyguladık. Bu belediyeler: Ankara, Adana, Antalya, Bursa, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Konya, Kocaeli ve Şanlıurfa. Bu belediyelerde, Türkiye’nin toplam nüfusunun %48’i yaşıyor. Bu da bu belediyelerin yaptığı her çalışmanın Türkiye’nin tüm nüfusunu çevre açısından yakından ilgilendirdiği anlamına geliyor. Gösterge setinde yer alan ve incelediğimiz ana başlıklar ise şu şekilde; Çevre Yönetimi
İklim Krizi, Ulaşım, Enerji, Atık, Biyoçeşitlilik, Arazi Kullanımı, Su, Hava, Gürültü-Görüntü-Işık-Elektromanyetik
Büyükşehirlerin Yeşil Belediye Karnesi raporunun ardından 5-6 Aralık tarihlerinde danışma kurulu üyelerimiz ve ekoloji alanında farklı dallarında uzman olan kişilerin içerisinde olduğu, Yeşil Belediye Seminerlerini gerçekleştirdik. Seminerlerden sonra birçok ortaklık talebi aldık. Şimdi bu ortaklıklar üzerinde çalışıyoruz. Yeşil Gelecek Derneği olarak özellikle çevre mücadelesinin farklı disiplinli yapısı sebebiyle birçok ortaklıkta bulunmanın yerelden STÖ’lerle görüşmelerin ve işbirliklerinin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Karne çalışmamızda da bu sebeple farklı illerden gelen taleplere kendi yerellerini daha iyi bilmeleri sebebiyle mentorluk tarzında karnenin metodolojisini ve gösterge setlerini anlatarak kendi uygulamalarını yapmak üzere cesaretlendiriyoruz. Böylece yeni ortaklıklarla Yeşil Belediye Karnesi projelerini geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Belediyelerin yanı sıra inisiyatifler, girişimler ve üniversite öğrencilerine bu konuda yardımcı oluyoruz, böylece savunuculuk mekanizmasını daha geniş bir çeperde işletmeye çalışıyoruz. 10 büyükşehir için hazırlanan Yeşil Belediye Karnesi projesinde belediyelerin yapmış olduğu iyi örneklere de yer verdik. Hazırladığımız karne projelerinin yerel yönetim organları olan farklı ölçeklerdeki belediyeler için bir kılavuz niteliği taşıması ve yapılacak çalışmalara yol gösterici olması en büyük temennimiz.
İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik bağlamında, sizce sivil toplumun çalışmalarındaki en büyük sorun nedir? Sivil toplum ve STK’lar bu sorunun değişimi için neler yapabilir? Genel olarak yurttaşlara ve kurumlara neler önerirsiniz?
İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik alanında çalışan STK’lar gün geçtikçe artıyor. Bu alanda ne kadar farklı STK çalışırsa sivil alanı çeşitlilik sonucu daha da güçleneceğine inanıyoruz. Bu alanda çalışan STK’ların birbirlerinden haberdar olması, koordineli olması ve belki bir ağ ile ortak işler de yapabilir hale gelmesi önemli olacaktır. İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik alanı her konuda olduğu gibi sadece bu alanda çalışan STK’ların değil sivil alandaki her kurum ve kuruluşun konusudur. Sivil alanda yapılan her etkinliğin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik gözetilerek yapılması çok önemli olacaktır. Bu alandaki görünürlüğün ve farkındalığın artması hem kamuoyu oluşturmak hem de politika değişikliği yapabilmek adına önemli olacaktır. Yereller hepimizin ve yerellerdeki yaptığımız küçük değişimlerin ulusal ve uluslararası yansımalarını görmemiz mümkün. Yeşil ve sürdürülebilir bir gelecek için hayatımızın her alanında bu konuyu ele almalı ve görünür kılmalıyız.
Son olarak kamuoyuna yönelik mesajınızı veya çağrınızı almak isteriz…
İklim krizini yaşıyoruz ve bu kriz her kriz gibi dezavantajlı gruplar başta olmak üzere tüm canlıları etkiliyor. Hayal ettiğimiz ekolojik, eşitlikçi, özgür ve adil gezegeni yerellerimizden başlayarak hep birlikte kurmak istiyoruz. Yeşil politika demek; ekoloji, toplumsal cinsiyet eşitliği, mülteci hakları, çocuk hakları, engelli hakları, hayvan hakları ve daha birçok konu demektir. Biz hayalini kurduğumuz gezegen için herkesle hep birlikte tatlış bir şekilde çalışmaya hazırız. Bizbu alanda çalışan bir kurumuz ama bu demek değil ki ne bu alanda ne de başka bir alanda her şeyin en iyisini ve en doğrusunu biz biliyoruz. Eminiz ki birbirimizden öğrenecek çok şeyimiz ve paylaşacak nice deneyimlerimiz var. Bu paylaşımların olması için de heyecan ve umutla bekliyoruz. Ekolojik, her canlının tanındığı ve özne olarak var olabildiği, adil, eşit, özgür bir gezegende gökkuşağı tadında yaşamak umuduyla….