Danışmanlık devi PwC’nin yıllık anketi, CEO’ların %31’inin, çevresel zararların ekonomik büyümeye yönelik tehdit oluşturabileceği konusunda ‘son derece endişeli’ olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca hazırlanan bir başka rapor ise yapay zekânın ‘yeşil zorluklara’ karşı mücadeledeki rolünü inceliyor.
Dünyaca ünlü danışmanlık firması PwC’nin iş liderlerine yönelik gerçekleştirdiği yıllık anketine göre, ankete katılan CEO’ların %31’lik kısmı, iklim değişikliğinin ve çevredeki yıkımın ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyeceğine dair ‘son derece endişeli’. Geçen sene yapılan ankette ise bu oran %15’lik bir dilime denk geliyordu. İş dünyası liderlerinin çekindiği maddelerin yer aldığı en büyük tehditler listesinde iklim değişikliği ve çevresel zarar dokuzuncu sıraya yükselirken, bu madde geçen yıl aynı listede ilk 15 madde arasında yer alamamıştı.
Çin’de aşırı derecede endişe sahibi CEO’ların oranı bu yıl yapılan ankette %54’e yükseldi ve en yüksek seviyeye çıktı. Bu seviye, çevresel risklerin bölgedeki jeopolitik belirsizlik ve korumacılık konusundaki endişelerle eşit olduğu anlamına geliyor.
İngiltere’de ise beş CEO’dan biri çevre tehditleri konusunda ‘son derece endişeli’. Bu oran geçen sene sadece %7 seviyesindeydi. Benzer şekilde, iklim değişikliği ve çevresel etkiler konusunda kendilerini ‘biraz endişeli’ olarak niteleyen CEO’ların oranı %33’ten %37’ye yükseldi. Genel olarak, İngiltere’deki CEO’ların çevresel risklerden endişe etme oranı ise bir yılda %40’dan %57’ye yükseldi.
Başkan Trump’ın Beyaz Saray’da göreve başlamasına rağmen, iklim değişikliği ve çevresel bozulmaların ekonomik büyüme üzerinde etkisi olacağı hakkında ‘son derece endişeli’ olan ABD’li CEO’ların oranı ise geçen yıl ile aynı seviyede kaldı: %18. Kendilerini ‘biraz endişeli’ olarak tanımlayan ABD’li CEO’ların oranı ise %29’dan %42’ye yükseldi.
Sonuçlar, dünyanın dört bir yanındaki uzmanlar tarafından ekonomik istikrar ve gelecekteki büyümenin en büyük tehdidi olarak çevresel risklerin gösterildiği, Dünya Ekonomik Forumu’nun küresel ekonomideki risklerle ilgili bu yılki raporunun yayımlanmasından sonra açıklandı.
Araştırma bulguları, iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı ve felaketlere karşı dayanıklılığı artırma gibi küresel zorluklara yapay zekâyı uygulamak için yenilik ve yatırım kapsamını vurgulayan ayrı bir PwC raporunun yanında geldi. Rapor, bu tür teknolojilerin sorumlu bir şekilde uygulanmadığı takdirde, yapay zekânın çevre için kısa ve uzun vadeli riskler doğurabileceğini ve olası uygulamalar konusunda daha iyi bir kavrayışa ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Rapor; iklim değişikliği, biyoçeşitlilik ve koruma, sağlıklı okyanuslar, su güvenliği, temiz hava ve hava ve afet direnci de dâhil olmak üzere altı öncelikli alanda toplam 80’den fazla yeni yapay zekâ uygulamasını inceliyor.
PwC İngiltere’nin inovasyon ve sürdürülebilirlik lideri Celine Herweijer konuyla ilgili yaptığı açıklamada, yapay zekânın gelişiminde yer alanların, toplum ve gezegen için olumlu getirileri en üst düzeye çıkaran teknolojinin kullanılmasını teşvik etmesi gerektiğini ifade ediyor: “İnsan dostu yapay zekâya rehberlik eden yaklaşımların geliştirilmesi tartışmasız en büyük çözülmemiş yapay zekâ sorunlarından biri. Bunu doğru yaparsak yapay zekâ sürdürülebilir bir devrim yaratabilir”.