Yeni yayımlanan rapor için Oil Change International ve iklim araştırma kuruluşu Zero Carbon Analytics, Columbia Üniversitesi veri tabanından veri çekerek dünyanın en büyük 25 fosil yakıt üreticisinin sanık olarak adlandırıldığı davalara odaklandı.
Yazarlar, bu şirketlere karşı her yıl dünya çapında açılan dava sayısının, Paris Anlaşması’nın imzalandığı 2015 yılından bu yana neredeyse üç katına çıktığını, 86 davanın açıldığını ve 40’ının halen beklemede olduğunu tespit etti.
Rapor üzerinde çalışan Oil Change International araştırma ve savunuculuk grubundan kampanya yöneticisi David Tong, “Hiçbir büyük petrol ve gaz şirketi iklim kaosunu önlemek için asgari düzeyde çaba gösterme sözü vermiyor, bu nedenle topluluklar onları mahkemeye veriyor” dedi.
Davalar şehirler, eyaletler ve diğer hükümet kuruluşlarının yanı sıra çevre grupları, yerli kabileler ve bireyler tarafından da açıldı. Bunlardan 50’si ABD mahkemelerinde, 24’ü Avrupa ülkelerinde, 5’i Avustralya’da ve 4’ü Nijerya’da açıldı.
En çok dava ise, (bu alandaki davaların %38’i) iklim zararları için tazminat talebi üzerinden açıldı. 2015’ten bu yana 33 dava açılırken, bunların 30’u 2017’den sonra işleme kondu. London School of Economics Grantham Enstitüsü’nden araştırma görevlisi Noah Walker-Crawford, Salı günü yaptığı basın toplantısında, bu vakalardaki artışın temel nedeninin “bilimin ortaya koyduğu verilerin çok daha net hale gelmesi” olduğunu söyledi.
Henüz hiçbir fosil yakıt şirketi iklim zararlarını ödemeye zorlanmadı, ancak potansiyel yükümlülükler çok büyük; önceki raporlar, sektörün en büyük kirleticilerinin kaybedilen evler, geçim kaynakları ve altyapıdaki trilyonlarca dolardan sorumlu olduğunu tahmin ediyordu.
Raporun yazarları, yanıltıcı olduğu iddia edilen reklamlar da dahil olmak üzere diğer türdeki iklim davalarında bir artışı belgeledi. Yazarlar, bugün bu tür davaların petrol devlerine yönelik tüm iklim şikayetlerinin %16’sını oluşturduğunu ve “kazanan bir yasal taktik” olduğunu yazdı. Dokuz dava sonuçlandı ve hakimler yalnızca birinde sanığın lehine karar verdi.
Analizdeki iklim davalarının yaklaşık %12’si, Paris iklim anlaşmasıyla uyumlu emisyon azaltma planlarını uygulamadaki başarısızlıkları nedeniyle fosil yakıt şirketlerine karşı açıldı. Hollanda mahkemesinin Shell’e emisyonlarını 2030 yılına kadar %45 oranında azaltmasını emrettiği 2021 tarihli dönüm noktası niteliğindeki bir karar, bu tür bir davanın önemli bir örneği.
Yeni tür iklim davaları da ortaya çıkıyor. Bu yıl, iklim felaketlerinin kurbanları ve STK’lar, Fransız petrol şirketi TotalEnergies’in CEO’su ve yöneticilerine karşı Fransa’da dünyanın ilk cezai iklim davasını açtı. Davada sanıkların iklim kaynaklı felaketlerin kurbanlarının ölümlerine katkıda bulunduğunu iddia ediliyor.
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…
Çatışmalardan etkilenen bir grup ülke, halklarının karşı karşıya olduğu doğal afet ve güvenlik krizleriyle mücadele…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan ve komşuları hâlâ büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı ancak yenilenebilir…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan, 2229 kişiyle zirvede en büyük delegasyona sahip ülke olarak kaydedildi.…
Fosil yakıt lobicileri COP29’da iklim açısından en hassas ülkelerin delegasyonlarını gölgede bıraktı; zirveye iklim açısından…