BM tarafından yeni yayımlanan bir rapor hükümetler tarafından iklim değişikliğine dair atılan adımlar hakkında bilgi verirken hükümetlerin iklim eylemlerini hızlandırmalarını sağlayabilecek bilgi birikimi ve deneyimini sunuyor.
BM İklim Zirvesi’nde veri olarak kullanması için hazırlanan “İklim Eylemi ve Destek Eğilimleri” raporu BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) başlangıcından bu yana geçtiğimiz 25 yıl içinde gerçekleşen ilerlemelere dikkat çekiyor. Raporun, hükümetlerin Ulusal Katkı Beyanları (NDCs) olarak da bilinen ulusal iklim eylem planlarını 2020’ye kadar hazırlanmalarına yardımcı olabileceği de söyleniyor.
UNFCCC Yönetici Sekreteri Patricia Espinosa “Önümüzdeki iki yıl bütün hükümetler -ve devlet dışı aktörler- için, mevcut çerçeveden faydalanmak ve ihtiyacımız olan değişiklikleri yapmak adına önemli bir fırsat kapısı açıyor” diyor ve ekliyor: “İyi haber ise işin büyük bir kısmı başladı. İklim değişikliğinin varoluşsal tehdidini ele almanın aciliyeti göz önünde bulunduruluyor ve eyleme geçmek için sağlam bir temel mevcut ancak eylemin hızı çok yavaş ve hızlanması gerekiyor”.
Rapor, kısa bir dengelenme döneminden sonra, küresel seragazı emisyonlarının artmaya devam ettiği yönünde uyarıda bulunuyor. Bazı alanlardaki ilerlemelere rağmen hükümetlerin, Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmaları için gereken ulusal iklim eylem planlarının yetersiz olduğu söyleniyor.
İklim değişikliğinin etkilerinin ve yarattığı tehlikelerin arttığına dair bildirimde bulunan birçok ülkede acilen harekete geçilmesi duygusu da giderek büyüyor.
Yeni BM raporu; bu etkileri ve ülkelerin seragazı emisyonlarının azaltımında aldığı ölçümleri ve bu çerçevede iklim değişikliğine karşı dayanıklılığı artırmak amacıyla kullandıkları önlemleri özetliyor.
Rapor, ülkelerin iklim eylemlerini planlama, finanse etme, uygulama, izleme ve değerlendirme için kurumsal düzenlemeleri hızlandırdığını ve emisyonları azaltma ve iklim değişikliğine uyum sağlama eylemleri portföyünün genişlediğini de gösteriyor.
Ancak, BM’in en üst düzey iklim yetkilisi Patricia Espinosa’nın da belirttiği gibi, etkili eylemler için zemin hazırlanırken ve iklim eylemi için kullanılabilecek araçlar büyürken, uluslararası topluluğun hızlanması için, özellikle 23 Eylül’de New York’ta gerçekleşecek olan İklim Zirvesi ve Şili’de gerçekleşecek olan COP25 zirvesinde, temel fırsatları tam olarak kullanılması gerekiyor.
Espinosa, “İklim Zirvesi, dünya çapındaki hükümet ve iş dünyası liderlerini konuşmaktan daha fazlasını yapmaya; seragazı emisyonlarının azaltımına nasıl katkı sağlayacaklarını ve iklim değişikliğinin etkilerine nasıl uyum sağlayacaklarını belirtmeye ve ısınmayı 1.5 derecenin altında güvenle tutmaya çağırıyor” dedi.
Daha iddialı bir iklim eylemi adına hız kazanmak için bu yılki diğer önemli etkinlikler arasında, 2-6 Eylül’de Bangkok’taki Asya Pasifik İklim Haftası ve 2-13 Aralık’ta Şili’de gerçekleşecek olan COP25 BM İklim Değişikliği Konferansı yer alıyor.
COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…
BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…
Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…
COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…