BM’nin yeni iklim şefi Simon Stiell, enerji krizinin olduğu ve jeopolitik çatışmaların yükselmekte olduğu bu zorlu zamanlarda ülkeleri uluslararası iklim hedefleri için tekrardan yola sokmakla görevli.
3 ay sonra Mısır’da gerçekleşecek BM iklim zirvesinde ülkeler tekrardan bir araya gelecekler. COP27’de bir uzlaşma sağlanma ihtimalinin pek olmadığı ifade ediliyor.
Geçen seneki COP26 buluşmasında çoğu ülke seragazı emisyonlarını ısınmayı 1.5 derecede tutacak şekilde kesmek konusunda anlaşmıştı. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi üzerine gaz fiyatları ve dolayısıyla geçim maliyeti artı. Bu da küresel fikir birliğinin hızla parçalanmasına yol açtı.
Dünyanın en büyük iki emisyon kaynağı olan Çin ve ABD arasında da gerilimler geçtiğimiz hafta keskin bir biçimde arttı. Pekin, Beyaz Saray elçisi Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyareti üzerine ABD ile olan iklim işbirliğinden geri çekildi.
London School of Economics’e bağlı olan Gratham Enstitüsü politika müdürü Bob Ward: “COP27’den önce Simon Stiell ataması çok güzel oldu, böylece daha fazla vakit kaybedilmez ve dünya uluslararası müzakerelerden daha da uzaklaşmaz. Çok kritik bir zamandayız. Isınmayı 1.5 derecede tutma hedefi dünyanın ellerinden kayabilir.”
Ward, “Ben ülkeler arasında bir aciliyet hissi uyandıracağını düşünüyorum. Aynı zamanda da ABD ve Çin arasındaki gerilim ve enerji kriziyle artan fiyatlar gibi küresel sorunlara göğüs gereceğine inanıyorum” diye ekledi.
Grenadalı bir politikacı olarak edindiği tecrübe Stiell’e iklim değişikliğinin gelişmekte olan ülkeler için ne kadar büyük bir risk teşkil ettiğini gösterdi. Simon Stiell, gelişmekte olan ülkelere sert bir duruş göstermek zorunda, özellikle de sorumluluklarını yerine getirmemekte olan G20 ülkelerine.
Tufts Üniversitesi’ndeki Fletcher Okulu’nun dekanı ve BM iklim müzakereleri uzmanı olan Rachel Kyte ise, “Hepimizin iyiliği için bu süreçte dürüst olması gerekiyor. Kendi deneyimi yardımcı olacaktır, aynı zamanda bir ada ülkesinden olması da çok güçlü bir özgeçmiş” dedi.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin eski yönetici sekreteri Patricia Espinosa yerine Stiell’in seçilmesi bir sürpriz oldu. Bunun sebebi Stiell’ın Amerika kıtasından art arda seçilen 3. Birleşmiş Milletler iklim şefi olması. Meksikalı Espinosa’dan önce, bu görevi Kosta Rika’dan Christiana Figueres üstlenmişti
Global Optimism’in kurucu direktörü, aynı zamanda Paris Anlaşması’nın mimarlarından Figueres, “Latin Amerika ve Karayipler’den yeni bir sekreterin seçilmesi bazılarına sürpriz oldu. Öyle ki bu karar ada ülkelerinin ve yetersiz aksiyon alınan başka bölgelerin istikrarlı olarak artan savunmasızlığını vurguluyor” dedi.
Figueres’e göre insanlığı korumak için gereken eylem hızına henüz ulaşılamadı ve COP27 bu açıdan çok daha fazla sorumluluk getirecek.
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…