Latin Amerika ormanlarını korumak, iklim kriziyle mücadele için hayati önem taşıyor. Yeni bir BM raporuna göre yerli halkların bulunduğu bölgelerdeki ormansızlaşma oranları çok daha az.
Bir BM raporuna göre, Latin Amerika’nın güç durumdaki yerli halkları, bölgelerinde başka yerlere göre %50’ye kadar daha düşük ormansızlaşma oranları ile bölgelerin ormanlarının en iyi koruyucuları.
Geniş ormanları korumak, iklim krizi ve azalan vahşi yaşam nüfusuyla mücadele için hayati önem taşırken rapor, yerli ve kabile halklarının topraklarına ilişkin haklarının tanınmasının en uygun maliyetli eylemlerden biri olduğunu ortaya koydu. Rapor aynı zamanda halklara, yönetimlerinin sağladığı çevresel faydalar için ödeme yapılmasını ve doğayla uyum içinde yaşama konusundaki atalarından kalma bilgilerinin yeniden canlandırılması için fon sağlanmasını talep ediyor.
Bununla birlikte, sığır eti, soya, kereste, yağ ve minerallere olan talep, yerli halklara ve orman evlerine yönelik tehditlerin arttığı anlamına geliyor. Son yıllarda toprakla ilgili anlaşmazlıklar nedeniyle yüzlerce toplum lideri öldürüldü ve COVID-19 salgını orman halklarının karşılaştığı tehlikeleri artırdı.
Rapor, yerli halkların haklarına yönelik taleplerinin son yıllarda giderek daha görünür hale geldiğini, ancak bunun artan zulüm, ırkçılık ve suikastlarla birlikte geldiğini söyledi. Amazon yağmur ormanlarından savanlara geçerek milyarlarca ton karbonun atmosfere salınması riskini taşıdığı bir dönüm noktasına yaklaşırken, ormanları korumak için bu insanları desteklemek şu anda özellikle çok önemli.
, BM Gıda ve Tarım Örgütü ile Latin Amerika ve Karayipler Yerli Halklarının Kalkınma Fonu (Filac) tarafından 300’den fazla çalışmanın gözden geçirilmesine dayanarak hazırlandı.
Nikaragua’dan yerli bir kadın ve Filac’ın başkanı Myrna Cunningham, “Amazon havzasındaki bozulmamış ormanların neredeyse yarısı yerli topraklarda ve bu yerel halkların ormanların korunmasındaki hayati rollerinin kanıtı. Bozulmamış orman alanı, bölgenin yerli alanlarında 2000 ile 2016 yılları arasında yalnızca %5 azalırken, yerli olmayan alanlarda % 11 düştü. Bu nedenle iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik ve ormancılık ile ilgili tüm küresel girişimlerde [yerli halkların] sesi ve dünya görüşü dikkate alınmalı” dedi.
Cunningham, “Yerli halkların farklı bir orman konsepti var. Paranızı artırmak için kaynakları çıkardığınız bir yer olarak görülmüyor- yaşadığımız ve bize gelecek nesilleri korumak için verilen bir alan olarak görülüyorlar” diye konuştu.
FAO’nun Bölge Temsilcisi Julio Berdegué, yerli ve kabile bölgelerinin Latin Amerika ormanlarında depolanan karbonun yaklaşık üçte birini içerdiğini belirterek “Kültür, bilgi ve doğal kaynaklar söz konusu olduğunda bu insanlar zengin, ancak maddi gelir ve hizmetlere erişim söz konusu olduğunda en yoksulları” dedi. Yerli ve kabile halklarını desteklemenin, çoğu zaman doğanın yok edilmesinin sonucu olarak çıkan yeni salgınlardan kaçınmaya da yardımcı olacağını söyledi.
Bir şemsiye grubu olan Amazon Havzası Yerli Kuruluşlarının Koordinatörü’nün yerli lideri José Gregorio Diaz Mirabal, “COVID-19’da ve yabancılardan gelen istilalarda korkutucu bir artış altında bile, ormanlarımızın ve biyolojik çeşitlilikteki hazinelerin yok edilmesini durdurabilecek olanlar bizleriz” diyerek raporun kanıtlarının, iklim fonlarının yolsuzluğa karşı savunmasız hükümetlere değil, doğrudan yerli halklara gitmesi çağrısını desteklediğini söyledi.
Rapor, en iyi orman korumasının, topraklarında toplu yasal haklara sahip halklar tarafından sağlandığını ortaya koydu. Bolivya, Brezilya ve Kolombiya Amazonları’nda 12 yıllık bir araştırma, bu tür bölgelerdeki ormansızlaşma oranlarının diğer benzer ormanlardakilerin yalnızca yarısı ila üçte biri oranında olduğunu ortaya koydu. Raporda, yerli bölgelerin Amazon Havzası’nın %28’ini kapsamasına rağmen, bölgenin karbon emisyonlarının yalnızca %2,6’sını ürettikleri belirtildi. Yerli halklar bölgede 400 milyon hektarlık bir alanı kaplıyor, ancak bu alanın üçte birinde mülkiyet hakları yasal olarak tanınmıyor. Cunningham, yerli halka toprak haklarının tanınmasının son 20 yılda arttığını, ancak son yıllarda yavaşladığını söyledi.
Yerli ve kabile topluluklarına kendi bölgelerinin çevresel hizmetleri için ödeme yapmak Ekvador, Meksika ve Peru gibi ülkelerde ormansızlaşmayı azalttı. Berdegué, bu tür programların uluslararası kaynaklardan yılda yüz milyonlarca dolar çekebileceğini söyledi.
Raporda, Brezilya’nın yerli topraklarındaki yıllık ormansızlaşma oranlarının 2017’de 10.000 hektardan 2019’da 43.000 hektara yükselmesiyle birlikte, koruma ihtiyacının acil olduğu belirtiliyor.
Ocak ayında yerli halkların liderleri uluslararası ceza mahkemesine, çevre politikalarını ortadan kaldırdığı ve yerli haklarını ihlal etmesi sebebiyle Brezilya’nın Başkanı Jair Bolsonaro’yu incelemesi için baskı yapmıştı.