Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi yönetici sekreteri Patricia Espinosa yeni ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde ABD liderliğinin ve varlıklı ülkelerin, iklim değişikliği konusunda, daha yoksul ülkeler için mali yardımının, iklim değişikliği eylemini hızla yeniden harekete geçirebileceğini söyledi.
Kasım ayında İskoçya’nın Glasgow kentinde Birleşmiş Milletler, yaklaşık 200 ülkenin artan küresel sıcaklıklar ile küresel bir iklim felaketinden kaçınmak için emisyonları durdurmayı taahhüt ettiği Paris Anlaşması’nı 2015 yılından imzalamasından bu yana en önemli iklim zirvesini düzenleyecek.
COVID-19 salgını nedeniyle bir yıl ertelenen COP26 zirvesi, Paris Anlaşması’nın amaçlarına ulaşmak için daha yüksek emisyon kesintileri yapma taahhüdünde bulunan ülkeler için son tarih görevi görüyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi yönetici sekreteri Patricia Espinosa, “ABD, Paris Anlaşması’nın bir araya gelmesinde çok önemli bir rol oynadı. Bu nedenle, bu tür bir liderliğin geri dönmesini göreceğimizi kesinlikle umuyoruz ”dedi.
Espinosa, zirveye yalnızca 10 ay kala, seçilmiş Başkan Joe Biden’ın bu liderliği “çok hızlı” bir şekilde yeniden başlatması gerektiğini söyledi.
Başkan Donald Trump, ana akım iklim biliminden şüphe duyuyor ve Amerika Birleşik Devletleri’ni Paris Anlaşması’ndan çekti. Biden ise, görevdeki ilk gününde anlaşmaya yeniden katılma ve temiz enerjiye 2 trilyon dolar harcama sözü verdi.
Birleşmiş Milletler ayrıca, ABD’nin önümüzdeki 10 yılda emisyonları daha hızlı azaltma taahhüdünü de bekliyor. Bu, Çin ve Japonya dahil olmak üzere büyük ekonomilerin henüz yapmadığı bir hamle.
Espinosa ayrıca zengin ülkeleri, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelesine yardımcı olmak için her yıl 100 milyar dolar yardımda bulunma sözlerini yerine getirmeleri çağrısında bulundu.
Espinosa, “Zengin ekonomileri birkaç ay içinde COVID salgınından iyileşmesi için 12 trilyon doları harekete geçirmeye iten bu yıldan sonra olmamız gereken yerrde olmamamız hiç mantıklı değil” dedi.
Bu vaadi çiğnemenin, gelişmekte olan ülkelere kendi iklim taahhütlerini vermemeleri için bir bahane vereceğini söyledi. Bu, Hindistan da dahil olmak üzere büyük yayıcıların harekete geçmesi için baskı ile karşılaşacağı bir yılda sorun yaratabilir.
Espinosa son olarak “Güveni yeniden inşa etmek için bunu en önemli unsurlardan biri olarak görüyorum” dedi.
