BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) 1.2 milyon kişiyle gerçekleştirdiği şimdiye kadarki en büyük anket, katılımcıların üçte ikisinin iklim acil durumu olduğunu düşündüğünü gösteriyor. Çalışmaya göre Türkiye’de 18 yaş altında iklim acil durumu olduğunu düşünenlerin oranı da %73.
İklim değişikliği üzerine şimdiye kadar yapılan en büyük kamuoyu araştırması, insanların üçte ikisinin “küresel bir acil durum” olduğunu düşündüğünü ortaya çıkardı.
Anketi gerçekleştiren BM kuruluşuna göre, dünyanın her yerinden insanlar iklim eylemini desteklerken siyasetçilere, gereken büyük eylemi gerçekleştirmeleri için açık bir yetki veriyor.
BM Kalkınma Programı (UNDP) 50 ülkede çoğu genç olan 1,2 milyon kişiyle anket gerçekleştirdi.
Genç insanlar en büyük endişeyi gösteriyor. 14-18 yaşındakilerin %69’u bir iklim acil durumu olduğunu söylerken, 60 yaşın üzerindekilerin %58’i buna katılırken, sonuçlar büyük bir nesil bölünmesi olmadığını ortaya koydu. Türkiye’de de 18 yaş altındakilerin %73’ü iklim acil durumu olduğunu düşünüyor.
İklim eylemi kendi ülkelerinde önemli değişiklikler gerektirdiğinde bile, çoğunluk önlemleri desteklemeye devam etti.
Fosil yakıtların başlıca emisyon kaynağı olduğu ülkelerde insanlar, ABD (%65 lehte), Avustralya (%76) ve Rusya (%51) dahil olmak üzere yenilenebilir enerjiyi güçlü bir şekilde destekliyor.
Dünyanın dört bir yanındaki insanların üçte ikisi iklim değişikliğinin küresel bir acil durum olduğunu söyledi. Ormanların yok edilmesinin büyük bir emisyon kaynağı olduğu yerlerde insanlar ormanların korunmasını Brezilya’da %60, Endonezya’da ise %57 oranında destekliyor.
Genel olarak, iklim kriziyle mücadelede en popüler eylemleri ormanların korunması ve eski haline getirilmesi oluştururken bunları, yenilenebilir enerji ve iklim dostu çiftçilik takip ediyor.
Bitki bazlı diyetlerin tanıtımı, anketteki 18 politika arasında en az popüler olanıydı ve yalnızca %30 oranında destek buldu.
UNDP, dünya insanlarının yarısından fazlasını temsil eden 50 yüksek, orta ve düşük gelirli ülkede “Halkların İklim Oylamasını” yürüttü. Oxford Üniversitesi’ndeki uzmanlar, yanıtları her ulusun nüfusunu yansıtacak şekilde ağırlıklandırdı.
UNDP’nin iklim değişikliği stratejik danışmanı Cassie Flynn, “İnsanların fikri kesin:İklim değişikliği konusunda harekete geçmek istiyorlar” dedi.
Flynn, “Küresel olarak insanların %64’ünün bir iklim acil durumuna inanması hükümetlerin iklim krizine acil durum olarak müdahale etmesine yardımcı olur.
Temel mesaj, hükümetler bu yüksek riskli kararları alırken, insanların onlarla birlikte olmasıdır” diye ekledi.
İklim krizi, en yüksek küresel sıcaklıkların rekor seviyeye ulaşmasıyla 2020’de hız kesmeden devam etti.
“Şu an bir yol ayrımındayız ve anket ‘gelecek nesiller belirli politika seçimlerinde böyle düşünüyor’ diyor ve geleceği tasavvur etmenin bir yolunu gösteriyor” diyen Flynn, ülkelerin daha iddialı iklim eylemleri gerçekleştirmelerine yardımcı olan UNDP’nin İklim Sözü programına başkanlık ediyor.
Anket, iklim acil durumu olduğunu söyleyenlerin en yüksek oranının %81 ile İngiltere ve İtalya’da olduğunu buldu. Avustralya %72, ABD ve Rusya %65 ve Hindistan %59’daydı. En düşük oran bile, Moldova’da %50 idi.
UNDP, bitki bazlı diyetlerin tanıtımına verilen nispeten düşük desteğin, bazı ülkelerde bitki bazlı seçeneklerin az olmasından veya insanların diyetin daha kişisel bir seçim olduğunu düşünmelerinden kaynaklanıyor olabileceğini belirtiyor. En yüksek destek Almanya (%44) ve Birleşik Krallık’ta (%43) oldu.
Anket, Angry Birds, Subway Surfers, Sudoku ve Words With Friends gibi video oyunları ve bulmacalardaki reklamlar aracılığıyla dağıtıldı ve bu özellikle daha genç insanlara ulaşılmasına yardımcı oldu.
Veriler Ekim ve Aralık 2020 arasında toplandı ve koronavirüs pandemisine rağmen, iklim acil durumu olduğunu söyleyen insanların% 59’u, yanıt olarak dünyanın “gereken her şeyi acilen yapması” gerektiğini söyledi.
Oxford Üniversitesi’nden Profesör Stephen Fisher “Halkların İklim Oyu, kamuoyuna ilişkin daha önce hiç görmediğimiz bir veri hazinesi sundu. İklim acil durumunun tanınması, daha önce düşünülenden çok daha yaygın” dedi.
