BM’nin üst düzey iklim yetkilisi Simon Stiell, Bonn’daki konferansta dünyanın “devrilme noktasında” olduğunu ve ortak iyilik için birlikte mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Yönetici Sekreteri Simon Stiell, tüm ülkelerin ortak çıkarlar için mücadele etmek adına ulusal çıkarlarını bir kenara bırakmasını gerektiren iklim krizinde dünyanın bir “devrilme noktasında” olduğu konusunda uyardı.
Stiell, bilim insanlarının önümüzdeki beş yıl içinde sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelere göre 1,5 derece eşiğini aşmasının muhtemel olduğuna dair son bulgularına işaret etti.
Stiell, BM’nin iklim karargahı Bonn’da toplanan yaklaşık 200 ülkeden temsilcilere seslenirken şunları söyledi: “İklim değişikliği hızlanıyor ve onu durdurmak için eylemlerimizde geri kalıyoruz. Kimin neyi yapması gerektiğine veya kimin neden sorumlu olduğuna karar vermek için bilim bize nerede olduğumuzu söylüyor ve gereken tepkinin ölçeğini vurguluyor.”
UNFCCC’nin 1992’de imzalanmasından bu yana 30 yılı aşkın müzakerelerin ardından ülkeleri farklılıklarını bir kenara bırakmaya çağırdı.
Kasım ayında başlayacak COP28 zirvesi için teknik zemin hazırlamayı amaçlayan bir hazırlık toplantısı olan Bonn konferansı, uzun süredir devam eden çekişmelerin ortasında start aldı.
Konferansın başlangıcı, delegelerin önümüzdeki dokuz günlük müzakerelerin gündemi üzerindeki çekişmesi gibi nedenlerle iki saat ertelendi.
AB ve birçok gelişmekte olan ülke, ülkelerin seragazı emisyonlarını azaltma taahhütlerini ele alan “azaltım çalışma programını” tartışmak için bir gündem maddesi isterken, Çin ise ülkelerin küresel ısınmaya uyum sağlama planlarını tartışma yetkisi için bastırdı.
Diğer önemli çekişme konuları arasında fosil yakıtları aşamalı olarak sonlandırma kararı, yenilenebilir enerjinin rolü, kayıp ve zarar konusu ve hükümetlerin Paris taahhütlerini yerine getirme konusunda ne kadar yoldan çıktıklarına dair bir değerlendirme olarak küresel stok sayımı yer alıyor.
Stiell bu konuları doğrudan isimlendirmedi, ancak hükümetleri ortak bir zemin bulmaya çağırdı: “Zaman zaman ulusal çıkarlar ile küresel ortak çıkar arasında gerilim olur. Delegeleri cesur olmaya, kamu yararına öncelik vererek ulusal çıkarlarınıza da hizmet ettiğinizi görmeye ve buna göre hareket etmeye davet ediyorum” dedi.
BM müzakerelerinde en az gelişmiş ülkeler grubu başkanı Madeleine Diouf Sarr, tüm ulusları en savunmasız olanların çıkarları doğrultusunda hareket etmeye çağırdı: “COP28’in başarısı, bu Bonn konferansında kaydedilen ilerlemeye bağlı. İklim değişikliğinin etkilerini ele alabilmemiz için 1,5 derece hedefi doğrultusunda küresel emisyonların azaltılmasına ve ülkelerimize sağlanan fonların artırılmasına yol açan bir COP28 kararının temellerini atmalıyız.”
E3G adlı düşünce kuruluşunun kıdemli ortağı Alden Meyer, sıcaklıkları 1,5 derecede sınırlandırma hedefinin hâlâ mümkün olduğunu söyledi: “Hükümetler ve özel sektör tarafından yapılacak yeni anlaşmalar ve verilecek yeni taahhütler, ekonomileri modernize etmek ve küresel iklim eylemini bu 10 yılda yeniden rayına oturtmak için dönüşümsel bir yol haritası sunabilir. Bonn’daki toplantı bu yolda çok önemli bir nokta.”