BM’nin iklim şefi Stiell, ABD’nin Paris Anlaşması’ndan çıkmayı planlamasına rağmen ülkelerin ulusal iklim planlarına bağlı kaldıklarını ve temiz enerji geçişine liderlik etmeye çalıştıklarını söyledi.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin Genel Sekreteri Simon Stiell, Kasım ayındaki yıllık iklim müzakerelerine dair öncelikleri belirledi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın dünyanın en büyük ikinci seragazı salıcısını Paris Anlaşması’ndan çıkaracağını söylemesine rağmen ülkeleri bu yıl daha güçlü ulusal iklim planları hazırlamaya teşvik etti.
Stiell, Brezilya’nın başkenti Brasilia’da COP30 Başkanı André Corrêa do Lago ile birlikte yaptığı konuşmada, “Bir ülke geri adım atabilir, ancak diğerleri fırsatı değerlendirmek ve daha güçlü ekonomik büyüme, daha fazla iş, daha az kirlilik, çok daha düşük sağlık maliyetleri, daha güvenli ve uygun fiyatlı enerji gibi büyük ödüller kazanmak için şimdiden adım atmaya başladı” dedi.
Hangi ülkelerin adım attığı sorulduğunda Stiell, yeni Ulusal Katkı Beyanı (NDC) turu kapsamında ülkelerin güçlendirilmiş iklim planlarını sunmaya devam ettiğini ve ancak yıl sonunda bu soruya net bir cevap verebileceğini söyledi: “Bunlar şimdiye kadar geliştirilen en kapsamlı iklim planları, üçüncü nesil NDC’ler olacak. Yıl sonuna doğru bunu sentezledikçe daha iyi yorumlar yapabileceğiz.”
Çin, Brezilya ve Hindistan’ın emisyonları azaltmak konusunda yaptıklarını örnek gösteren Stiell, “Atılan adımlar açısından, bölge bölge, ülke ülke neler olup bittiğine bakıldığında, söylediğim gibi, geri adım atmak isteyenlerle ilgili ne tür bir retorik olursa olsun, ileriye doğru adım atanların olduğu çok açık” diye konuştu.
Stiell, Paris Anlaşması’nın kabul edilmesinden bu yana geçen 10 yılda dünyanın daha da bölündüğünü ancak iklim müzakere sürecinin “eğilimi tersine çevirmeyi başardığını” vurguladı.
Bazı hükümetler iklim politikalarına karşı siyasi tepkilerle karşılaştı. Avrupa’daki yeşil adaylar destek kaybederken ABD, Biden yönetiminin iklim odaklı gündemine karşı kampanya yürüten Trump’ı seçti.
Buna rağmen Stiell, dünyanın iklim finansmanı için yaklaşık 2 trilyon doları harekete geçirdiğini hatırlatırken, bu paranın yoksul ülkelerin emisyonları azaltma ve iklim etkilerine uyum sağlama çabalarını desteklemek harcandığını ifade etti. Ülkeleri, geçen yılki iklim zirvesinde kabul ettikleri yıllık 300 milyar dolarlık iklim finansmanı miktarını 2035 yılına kadar artırmaya da çağırdı.
Stiell ayrıca ülkelerin büyük çoğunluğunun bu yıl Paris Anlaşması kapsamında yeni ulusal iklim planlarını sunmasını beklediğini söyledi. UNFCCC bu planların sunulması için son tarih olarak 10 Şubat’ı belirledi ancak birçok ülke yılın ilerleyen dönemlerinde NDC’lerini sunabileceklerini belirtti.