;
Ekonomi

BM İklim Şefi: “İklim Finansmanında Olmamız Gereken Yerden Çok Uzaktayız”

iklim finansmanı

BM İklim Şefi Simon Stiell, COP29 öncesinde “olmamız gereken yerden çok uzakta” olduğumuza dikkat çekerek, “İklim krizinin yaygınlaşmasına izin verirsek her ulus bunun çok daha fazlasını ödeyecektir. Bunu karşılayabilmek için uluslararası iklim finansmanının büyümesi, hızlanması ve ölçeklenmesi gerekiyor” dedi.

COP29 öncesinde BM İklim Değişikliği Yönetici Sekreteri Simon Stiell, Brookings Institution Küresel Ekonomi ve Kalkınma Programı Toplantısı’nda bir konuşma yaptı. Konuşmasında İklim finansmanında şu anda durum nedir?” sorusunu soran Stiell, geçtiğimiz yıl küresel olarak iklim eylemine 1 trilyon dolardan fazla yatırım yapıldığını söyledi.

OECD’nin verilerini aktaran Stiell, gelişmiş ülkelerin 2022’de gelişmekte olan ülkelere 100 milyar dolardan fazla iklim finansmanı sağladığını ifade etmekle birlikte, “Ancak olmamız gereken yerden çok uzaktayız” dedi.

“Ülkeler İklim Krizinden Dolayı Yüz Milyarlarca Dolarlık Zarar Gördü”

İklim krizinin etkilerine değinen Stiell, “Bu yıl zengin olsun, fakir olsun, ülkeler iklim krizinden dolayı yüz milyarlarca dolarlık zarar gördü. Milton, Helene ve Beryl Kasırgaları binlerce kişinin acı çekmesine neden oldu. Doğrudan zarar görmeyenler bile tedarik zincirlerinin kırılması nedeniyle enflasyondan ağır bir darbe aldı” diye konuştu.

İklim krizinin ancak her ulusun seragazı kirliliğini azaltması ve iklim direncini artırmasıyla önlenebileceğini vurgulayan Stiell, şunları söyledi: “Küresel ekonomiyi korumak için daha trilyonlarca dolara ihtiyaç var. İklim krizinin yaygınlaşmasına izin verirsek her ulus bunun çok daha fazlasını ödeyecektir. Bunu karşılayabilmek için uluslararası iklim finansmanının büyümesi, hızlanması ve ölçeklenmesi gerekiyor.”

“Tüm Ekonomiler Çökebilir”

Dünya Bankası Yıllık Toplantıları’na da dikkat çeken Stiell, bunun iklim finansmanı konusunda değişim yaratmak için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, “Bu konuda hızın yanı sıra çok daha büyük ölçekte fona da ihtiyacımız var. Ve şayet bunlar sağlanamazsa tüm ekonomiler çökecek” uyarısında bulundu. Stiell, “Yıllık Toplantılardan elde edilen iddialı sonuçlar, daha cesur iklim eylemlerini mümkün kılmak için hayati öneme sahip” dedi.

G20 ülkelerinin, Çok Taraflı Kalkınma Bankaları’nı gerektiği gibi finanse etmesinin yanı sıra yeni ve yenilikçi finansman kaynakları bulmaya çalışmaları gerektiğini dile getiren Stiell, “Aynı zamanda uluslararası mali mimaride reformlar talep etmeli. Brezilya’nın G20 liderliğinde iklim ve maliye bakanları nihayet bir araya getirildi. Bu önemli işbirliği devam etmeli ve net sonuçlara dönüştürülmelidir” şeklinde konuştu.

“Yeni Nesil Ulusal İklim Planlarını Finanse Etmeliyiz”

Baküde yapılacak olan COP29’u işaret eden Stiell, “Tüm hükümetlerin gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına gerçekten yanıt veren yeni bir uluslararası iklim finansmanı hedefi üzerinde anlaşmaları gerekiyor. COP29 ‘da iklim finansmanının küresel ekonomiyi ve milyarlarca insanı ve geçim kaynağını şiddetli iklim etkilerinden kurtarmak için elzem olduğu kabul edilmeli. İklim finansmanının ana kaynağının kamu finansmanı olduğu açık. Ancak daha fazla özel sektör finansmanı sağlanmalı ve piyasalara kazançların yeşil olduğu yönünde sinyaller göndermeliyiz. Söz verdiğimiz fonların yerine getirilip getirilmediğini takip etmek ve sağlamak için mekanizmalar oluşturmamız da önemli. Uyum finansmanını hızla artırmak ve uluslararası karbon piyasalarının etkinliğini artırmak için daha fazla çalışmalıyız. Yeni nesil ulusal iklim planlarını finanse etmeliyiz” dedi.

“Daha Etkin İklim Finansmanı Sonuç Getirecektir”

COP28’de kaydedilen ilerlemenin korunması gerektiğinin altını çizen Stiell, şunları aktardı: “Birleşik Arap Emirlikleri Mutabakatı’ndaki taahhütleri – yenilenebilir enerjiyi üç katına çıkarmak, enerji verimliliğini iki katına çıkarmak, adaptasyonu artırmak ve fosil yakıtlardan uzaklaşmak- gerçek dünyada, gerçek ekonomik sonuçlara dönüştürmek zorundayız. Kayıp ve Zarar Fonu’nun tam olarak çalışmasını sağlamalı ve bu fonun en çok ihtiyacı olanlara dağıtıldığından emin olmalıyız. Daha fazla ve daha etkin iklim finansmanının her ülkenin çıkarına olduğunu ve her yerde sonuç getirebileceğini hep beraber kabul edelim.”