;
Bilim

BM: İklim Kriziyle Mücadeleyi Zayıflatacak “Devrilme Noktalarına” Yaklaştık

devrilme noktaları

BM, dünyanın iklim kriziyle başa çıkma yeteneğimize zarar verecek “risk devrilme noktalarına” yaklaştığı konusunda uyardı.

BM araştırmacıları, selden etkilenen bölgelerdeki ev sigortasının kaldırılması ve gıda tedarikini sağlamak için hayati önem taşıyan yer altı suyunun kuruması da dahil olmak üzere, insanlığın felaketlerle başa çıkma yeteneğine büyük ölçüde zarar verecek, geri dönüşü olmayan devrilme noktalarına tehlikeli bir şekilde yaklaştığı konusunda uyardı.

Bu “risk devrilme noktaları” aynı zamanda dünyanın birçok yerinde su kaynakları için gerekli olan dağ buzullarının kaybını da içeriyor.

Almanya’daki BM Üniversitesi’nin (UNU) yeni bir raporu, yaklaşmakta olan bir dizi risk devrilme noktasını ortaya koydu, ancak bunları öngörerek önlem almak adına harekete geçilebileceğini de söyledi. Devrilme noktaları hızla büyük etkilere yol açabilir.

Risk devrilme noktaları, Amazon Yağmur Ormanları’nın çökmesi ve Atlantik Okyanusu’ndaki önemli bir akıntının kaybolması da dahil olmak üzere, dünyanın eşiğinde olduğu iklim devrilme noktalarından farklı. İklim devrilme noktaları, insan kaynaklı küresel ısınmanın yol açtığı büyük ölçekli değişiklikler; risk devrilme noktaları ise karmaşık sosyal ve ekolojik sistemler aracılığıyla insanların yaşamlarıyla daha doğrudan bağlantılı.

UNU’nun Çevre ve İnsan Güvenliği Enstitüsü’nden Dr Zita Sebesvari, “Su kaynaklarımızı ayrım gözetmeksizin tükettikçe, doğaya zarar verirken, hem Dünya’yı hem de uzayı kirletirken, yaşamımızın bağlı olduğu sistemleri yok edebilecek çok sayıda risk devrilme noktasının eşiğine tehlikeli bir şekilde yaklaşıyoruz. Tüm risk ortamını değiştiriyoruz ve riski yönetme araçlarımızı kaybediyoruz” dedi.

Rapor, bina sigortasının mevcut olmadığı veya karşılanamaz hale geldiği nokta da dahil olmak üzere altı risk devrilme noktası örneğini inceliyor. Bu, felaketler meydana geldiğinde insanları ekonomik güvenlik ağından mahrum bırakıyor ve özellikle yoksul ve savunmasız olanlar için zorlukları artırıyor.

İklim krizi aşırı hava olaylarının sıklığını ve şiddetini artırıyor ve örneğin büyük bir sigorta şirketi, başta orman yangınları olmak üzere “hızla artan felaketlere maruz kalma” nedeniyle Kaliforniya’daki mülkleri sigortalamayı çoktan durdurdu. Sigorta primleri Florida’da da arttı ve eyaletteki altı sigorta şirketi iklimle bağlantılı sel ve kasırgalar nedeniyle iflas etti. Raporda ayrıca, artan sel riski nedeniyle yarım milyon Avustralya’nın evinin 2030 yılına kadar sigortalanamaz hale geleceği tahmin ediliyor.

Raporda incelenen bir diğer risk devrilme noktası da yeraltı suyu akiferlerinin, kuyuların kuruyacağı noktaya kadar aşırı kullanılması. Raporda, yeraltı sularının şu anda küresel ısınma nedeniyle daha sık hale gelmesi beklenen kuraklıkların neden olduğu gıda üretimindeki kayıpların yarısını önlediği belirtiliyor. Bu kaynakların tamamen kuruması tüm gıda üretim sistemlerinin çökme riskiyle karşı karşıya kalması anlamına gelebilir.

Raporda, Suudi Arabistan gibi bazı ülkelerde yeraltı suyu riskinin devrilme noktasının aşıldığı, Hindistan’da ise buna yaklaşıldığı belirtiliyor. Suudi Arabistan 1990’larda büyük bir buğday ihracatçısıydı ancak şimdi yeraltı suyu kuyularının tükenmesinden sonra buğday ithalatçısı konumuna geldi.

Raporun kapsadığı diğer risk devrilme noktaları ise; dağ buzullarının erimesiyle su kaynaklarının azalması, Dünya’nın yörüngesi fazlaca enkazla dolduğunda uyduların çarpışmasının zincirleme bir reaksiyonu tetiklemesi; sıcak hava dalgalarının doğal terlemenin insan vücudunu serinletebileceğinoktayı geçmesi ve birbirine bağımlı yaban hayatı türlerinin kaybının ekosistemin çöküşüne yol açması.

Yine UNU’dan Caitlyn Eberle, “Risk devrilme noktalarını şu anda bilmiyor olabilirsiniz, ancak beş, 10 ya da 20 yıl sonra hayatımızı etkileyecekler. Ancak bu etkilere katlanmak zorunda değiliz, bunları değiştirmek bizim elimizde” dedi.

Sebesvari’ye göre, gerçek dönüştürücü değişim herkesi kapsıyor. Örneğin ev sigortası söz konusu olduğunda, ev sahipleri sele karşı dayanıklılığı artırabilir, belediyeler planlamayı iyileştirebilir, hükümetler devlet destekli sigorta sunabilir, ülke ve şirketlerin küresel eylemleri karbon emisyonlarını azaltabilir.