BM’nin iklim değişikliği organı, uluslararası iklim diyaloğunu sekteye uğratabilecek seviyede bütçe yetersizliğiyle karşı karşıya.
Reuters’in farklı kaynaklardan gelen belgeler üzerinde yaptığı analize göre, BM’nin iklim değişikliğiyle ilgili önde gelen organı ciddi bir bütçe açığı yaşıyor. Diplomatlar, bu açığın uluslararası iklim diyaloğunu bozabileceğini söylüyor.
Analiz, 2024 için en az 57 milyon euroluk bir bütçe açığı bulunduğunu ortaya çıkardı; bu da, yaklaşık 200 ülke arasında yıllık iklim müzakerelerini yürütmek ve anlaşmaların uygulanmasına yardım etmek için BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) sekreteryasının ihtiyaç duyduğu finansmanın neredeyse yarısı kadar.
UNFCCC için belirlenen bütçeler iki yılı kapsıyor. Kurumun üç ana bütçe kaleminin birleşiminden oluşan toplam 2024-2025 bütçesi 240 milyon euro ve bunun yaklaşık yarısının bu yıl için tahsis edilmesi bekleniyor.
UNFCCC’ye üye ülkeler bütçeyi imzaladılar ve fonlara katkıda bulunmaları bekleniyor. Bütçede, bu ülkelerin katkıda bulunmakla yükümlü olduğu bir çekirdek fon, gönüllü bağışlar toplayan bir ek fon ve yoksul ülkelerden gelen diplomatların BM iklim müzakerelerine katılmasına yardımcı olacak bir başka gönüllü fon yer alıyor.
Japonya ve Almanya gibi bir avuç ülke ödeme yükümlülüklerini aşarken, diğerleri (özellikle dünyanın en büyük iki ekonomisi ve en fazla sera gazı salımı yapan ABD ve Çin) henüz yükümlülüklerini yerine getirmedi. Katkı paylarının her yıl 1 Ocak’ta ödenmesi gerekiyor. ABD ve Çin’deki yetkililer Reuters’e bu ülkelerin ödemelerini bu yıl yapacaklarını söyledi ancak ne zaman olacağını belirtmedi.
1992 UNFCCC anlaşması kapsamında kurulan sekreterlik, iklim değişikliğine neden olan emisyonları azaltmaya yönelik uluslararası çabaları koordine eden ve ülkelerin birbirlerini sorumlu tutabilecekleri zirveler düzenleyen dünyanın kilit organıdır.
Bütçe açığı, sekreteryayı Almanya’nın Bonn kentindeki genel merkezinin çalışma saatlerini azaltmaktan bu yılki bölgesel “iklim haftası” etkinliklerini iptal etmeye kadar faaliyetlerini kısıtlamaya zorladı. Geçtiğimiz yıllarda Kenya ve Malezya gibi ülkelerdeki bu bölgesel zirveler, yenilenebilir enerji, yeniden ağaçlandırma ve diğer iklim odaklı projeler için hükümetlerden, yatırımcılardan ve hayırseverlerden milyarlarca dolarlık yatırım vaadi toplamıştı.