BM iklim şefi, krizle mücadele etmek için yoksul ülkelere nakit “seli” çağrısında bulunurken, hükümetlerin geçen Aralık ayında fosil yakıtlardan “uzaklaşma” konusunda varılan küresel anlaşmada ‘gedik’ bulmaya çalışmamaları gerektiğini ifade etti.
Yapılan anlaşma ile hükümetler ilk kez petrol ve gaz konusunda böyle bir taahhütte bulundu. Ancak bazı ülkeler, Dubai’deki COP28 BM iklim zirvesinde varılan anlaşmanın yeterli olmadığını düşünüyor.
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdülaziz bin Salman geçen ay bir konferansta fosil yakıtlardan “uzaklaşmanın” zirvedeki eylemlerin “alakart menüsündeki” seçeneklerden yalnızca biri olduğunu söyledi; bu yorum başkaları tarafından şiddetle reddedildi.
BM’nin iklim değişikliğine ilişkin çerçeve sözleşmesinin genel sekreteri Simon Stiell, herhangi bir ülkeyi işaret etmeyi reddetti ancak şu uyarıda bulundu: “Nihai metindeki gediklerin arkasına saklanmak veya taraflı yorumlarla önümüzdeki zorlu çalışmalardan kaçınmak, iklim etkilerinin her ülkenin ekonomisine ve nüfusuna zarar verdiği bu dönemde her hükümet için yenilgiye uğratıcı olur.”
COP29’un düzenleneceği Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Cuma günü, ADA Üniversitesi öğrencileri ile diplomatlar buluştu. Dinleyicilere, Dubai’de yapılan anlaşmanın “küresel karbondan arındırmanın kaçınılmazlığı konusunda çok güçlü bir sinyal” gönderdiği aktarıldı.
COP28’de, ülkelerin fosil yakıtları sera gazı emisyonlarının temel kaynakları olarak ele almaları gerektiğine odaklanılmıştı. Bu yıl, finans sorunu odağında gerçekleşecek Taraflar Konferansı’nın da geçtiğimiz yılki konferans kadar sert geçmesi bekleniyor.
Yoksul ülkelerin emisyonlarını azaltmalarına ve aşırı hava koşullarının etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olacak mevcut finansman seviyelerinin çok düşük olduğu yaygın olarak kabul ediliyor. Ancak bunların nasıl artırılabileceği konusunda çok az fikir birliği var.
Zengin ülkeler, yoksullara daha fazla yardım vaadinde bulunma konusunda baskı altında, ancak eninde sonunda ihtiyaç duyulacak meblağlar, kamu bütçelerinden gelebilecek miktarın çok altında kalıyor. Bunun yerine ülkeler, kamu ve özel sektörden her yıl trilyonlarca yatırıma ulaşabilecek yenilikçi finansman biçimleri arıyor.
Stiell, “Dünya çapındaki finansal sistemimizi işlevsel hale getirebilmek ve iklim geçişini anlamlı bir şekilde uygulamak için net bir planla birlikte çalışarak geçirmeliyiz” dedi. İklim mücadelesinde finansın kritik bir faktör olduğunun da altını çizen Genel Sekreter, büyük ölçekli yatırımların yapılmaması durumunda COP28’de alınan fosil yakıtlardan uzaklaşma kararlarının hızla boş vaatlerle dolacağını belirtti.
2024’te 60’tan fazla ülke, küresel nüfusun yarısından fazlasını kapsayan seçimlere katılacak. Dünya Bankası’nın eski üst düzey iklim yetkilisi ve BM ile hükümetlerin danışmanı Rachel Kyte, yoğun seçim takvimi sebebiyle bu senenin iklim krizi konusundaki ilerlemeler adına zorlu geçeceğini öne sürdü.
ABD seçimlerinin sonuçları ve kampanyalar, COP müzakereleri üzerinde büyük etkiler yaratacak; Cumhuriyetçilerin muhtemel adayı Donald Trump, görevdeyken ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çekmek için ilk adımları atmıştı.
Kyte, dünya nüfusunun çoğunluğunun sandığa gitmesinin ardından COP29’un gerçekleşeceğini hatırlattı ve ekledi: “Stiell’in yol haritası; bir dizi savaşla, yavaş büyümeyle ve pek çok ülkede aciliyet duygusunu yanlış değerlendiren bir siyasi sınıfla karşı karşıya olduğumuz anlamına geliyor. İklim ilerlemesinin sol ve sağ popülistler tarafından küresel kuzey ve güneydeki bireyler arasında bir çekişme olarak tasvir edilmesine izin verdiler.”
Bu sene de geçen sene olduğu gibi küresel sıcaklıklarda rekorlarının kırılması bekleniyor. Bilimsel araştırmalar, insan kaynaklı iklim krizinin etkileri olmasaydı geçen yıl ABD ve Avrupa’da yaşanan sıcak hava dalgalarının oluşmasının neredeyse imkansız olacağını gösterdi.
COP29’un bu yılki ev sahibi Azerbaycan, şu ana kadar küresel iklim müzakerelerinde önemli bir rol oynamadı. Ülke, ihracatının yaklaşık %90’ını oluşturan petrol ve gaza oldukça bağımlı ve önümüzdeki on yıl içinde petrol ve gaz üretim kapasitesini üçte bir oranında artırmayı planlıyor.
COP29’un seçilmiş başkanı Mukhtar Babayev, 26 yıl boyunca Azerbaycan devletinin petrol şirketi için çalıştı. Azerbaycan hükümeti, hazırlıklarının başında büyük bir hata yaparak, tamamen erkeklerden oluşan 28 üyeli bir komite açıkladı. Bu durum büyük tepki çekince, Devlet Başkanı İlham Aliyev, ekibi 29 erkek ve 12 kadın olmak üzere genişletti.
Stiell ve ekibi, Kasım ayında 190’dan fazla ülkenin katılmasının beklendiği COP29’un yönetilmesinde Azerbaycan’a yardımcı olacak. Stiell’in üst düzey bir danışmanı, ‘Temelde bu konuşma, işe koyulma hakkında ve genel sekreter için tarafsız olmak bu işin merkezinde yer alıyor. Dolayısıyla bu konuşmayı Davos veya başka bir yerde değistil, Baku’de yapmak onun için mantıklıydı.'”
COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…
BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…
Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…
COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…