Gezegenin yarısını ve içerdiği deniz yaşamını ele alan uluslararası bir koruma alanı oluşturma müzakereleri Cumartesi günü sonuçsuz kaldı.
İki hafta önce ortak bir anlaşma hayaliyle başlayan müzakereler gezegenin okyanuslarının üçte ikisindeki biyoçeşitliliği korumak üzere tasarlanmıştı. Bu anlaşma ülkelerin sınırları dışında kalan uluslararası sularda geçerli olacaktı.
Fakat BM üyeleri, denizden elde ettikleri kârların nasıl paylaşılacağı, koruma alanlarının nasıl oluşturulacağı ve açık denizlerde insan aktivitelerinin nasıl engelleneceği gibi konularda hemfikir olamadılar.
BM Okyanus elçisi Rena Lee, “Çok gelişme kaydetmiş olsak da anlaşmanın şartlarını bitirmek için biraz daha zamana ihtiyacımız var” dedi.
Çoğu insan New York’ta gerçekleşen ve 15 Ağustos’ta başlayan oturumun “deniz yaşamının korunmasını ve denizi kullanma yöntemlerinin sürdürülebilir olmasını” sağlayacağını umdu.
Fakat müzakerelerin 15 yıldır devam ettiğini belirten çevre kampanyacıları ABD gibi varsıl ülkeleri ortak bir noktaya gelmede çok yavaş olmakla suçlarken hayal kırıklıklarını dile getirdiler.
Anlaşmayı varmakta sorun teşkil eden konular koruma bölgelerinin nasıl oluşturulacağı ve çevresel zarar değerlendirme çalışmaları.
Greenpeace’in Okyanusları Koruma kampanyasından Laura Meller, “Özellikle okyanus koruma alanlarında ilerleme kaydedilmiş olsa da, Yüksek Hedef Koalisyonu üyeleri ve ABD gibi ülkeler, taahhütlerine rağmen uzlaşma için çok yavaş hareket ettiler” dedi.
Meller’ın dediğine göre, Pasifik ada grubu ve Karayipler grubu gibi bazı gruplar anlaşma için mücadele ettiler. Fakat küresel kuzey ülkeleri müzakerelerin sadece son günlerinde anlaşmaya varmak için uzlaşı aradılar.
Meller, zamanın tükendiğini söylerken şöyle devam etti: “Daha fazla gecikme okyanusun yıkımı anlamına gelir. Üzgünüz ve hayal kırıklığı hissediyoruz. Müzakereler devam ederken okyanuslar da dahil olmak üzere bunun sonucuna bağlı yaşayanlar acı çekecek.”
BM genel sekreteri bir acil durum toplantısı düzenlemezse müzakereler gelecek sene devam edebilir.
Bu yenilgi, ülkelerin okyanusları korumak için tüm güçlerini kullanacaklarına dair taahhüt verdikleri, Temmuz’da Lizbon’da gerçekleşen BM Okyanus Konferansı’ndan sonra geldi.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…