Sarım Çayı Havzası’nda HES yapılması için ÇED Olum raporu verildi. Bölge halkı HES’e karşı gelirken Danıştay’a yürütmenin iptali için dava açıldı.
YAZI: Şenol BALİ
Bingöl’ün Genç ilçesi ve Diyarbakır’ın Lice ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve Dicle Nehri’ni besleyen ana kollardan biri olan Sarım Çayı üzerinde yapılmak istenen Hidroelektrik (HES) projesi için ÇED olumlu raporu verildi.
Karar, geçtiğimiz hafta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sitesinden duyuruldu. Yapılan açıklamada “Bingöl ili Genç İlçesi Dicle Havzası, Sarım Çayı ve yan kolları üzerinde Silvan Elektrik Üretim LTD.ŞTİ. tarafından yapılması planlanan Birsu Hidroelektrik Santrali (88,886 MWm – 86,279 MWe) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan ÇED Raporu İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Proje ile ilgili olarak ÇED Yönetmeliğinin 14. maddesi gereğince komisyon çalışmaları ve halkın görüşleri dikkate alınarak Bakanlığımızca ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu’ kararı verilmiş olup; Bingöl Valiliği (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) tarafından kararın halka duyurulması gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu projeye ait Nihai ÇED Raporu ve eklerinde belirtilen hususlar ile 2872 sayılı Çevre Kanunu’na istinaden yürürlüğe giren yönetmeliklerin ilgili hükümlerine uyulması, mer’i mevzuat uyarınca ilgili kurum/kuruluşlardan gerekli izinlerin alınması gerekmektedir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur” ifadelerine yer verildi.
Av. Yıldırım: Bern Sözleşmesine Göre Bu Havzada Korunması Gereken Flora ve Fauna Var
Köylüler karara karşı yürütmeyi durdurma davası açtı. Danıştaya açılan dava sürecini başlatan Avukat Barış Yıldırım, Dicle havzasının baraj ve HES projeleriyle yok edildiğini dile getirdi. “Dicle Havzası baraj ve HES’lerle yok edildi. Yan kolları da büyük bir tahribat altında. Dicle havzasından geriye Sarım Çayı kalmış durumda. Burada da yaparlarsa bölgede büyük tehlike olacak ve havza tamamen bitmiş olacak” sözlerine yer veren Yıldırım, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ni (Bern Sözleşmesi) hatırlatıyor:
“Bern sözleşmesine göre bu havzada korunması gereken önemli flora ve fauna var. Yaban keçisi, su samuru, bozayı yaşıyor ve bu türler kesin koruma altına alınması gereken türler. Yine yörenin havza planı yapılmamış. Yörede inşa edilen barajların etkilerinin hesaplanması gerekiyor. Bölge halkı da projeye karşı. Bu görüşler de değerlendirmeye alınmamış. Yörede HES’in inşası halinde neredeyse suyun tamamı borulara alınacak, orada yaşayan su samurlarının akıbetine dair bir belirleme yok. Su samurları yok olacak. Yine endemik bir balık türü de yok olacak.’’
Bölgede kurulacak HES’les 88 mW elektrik üretiminin planlanıyor. Projenin hayata geçirilmesi durumunda çay üzerinde iki regülatör, üç bend, beş iletim tüneli, yükleme havuzu, santral binası, kırma eleme tesisi ve hazır beton santralın yapılacağını kaydeden Yıldırım, bu yapıların bölgedeki habitatı tahrip edeceğini belirtiyor.
“Havza Planlaması Yapılmadan ÇED Olumlu Kararının Verilmesi Hukuka Aykırı”
13 Ocak 2023 tarihinde yürütmenin iptali talebiyle Danıştaya yapılan başvuruda şu ifadelere yer verildi:
“Davalı idarece proje alanı, yerinde yeterince incelenmemiş ve proje alanındaki mülkiyetin rejimi yeterince değerlendirilmemiştir. Dava konusu karar verilirken Yönetmeliğin EK-5 bölümünde yer alan duyarlı yöreler kriterleri nazara alınmamıştır. BİRSU HİDROELEKTRİK SANTRALI’nın inşa edilmesinin düşünüldüğü alan 1. Derece Deprem Bölgesi içerisinde olup proje sahasında Diri Fay Hattı bulunmaktadır. Dava konusu karar alınırken Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne aykırı davranılmıştır. Zira, Sulak Alanların istisnasız korunması gerekmektedir. BİRSU HİDROELEKTRİK SANTRALI’nın üzerinde planlandığı Sarım Çayı ve Dicle Havzası’nın Havza Planı da henüz yapılmamıştır. Havza Planlaması yapılmadan ÇED OLUMLU kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
ÇEd RAPORU’nda yörenin flora ve faunası açısından yeterli değerlendirmeler bulunmamaktadır. Havzada endemik flora ve fauna türleri bulunmaktadır. Alanda DÖRT MEVSİM BİLİMSEL TEMELLİ ÇALIŞMA YAPILARAK araştırma ve inceleme neticesinde bahsi geçen türler tespit altına alınabilecektir.
Havzada Yaban Keçisi türleri, Keklik, Vaşak, Bozayı, Kurt gibi nadir fauna türleri bulunmaktadır. Bahsi geçen fauna türleri ülkemizin de taraf olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) kapsamında koruma altındadır. Keza anılan fauna türlerinin habitat alanları da anılan sözleşmeye göre koruma altındadır.
Proje kapsamında sahada; (2) adet REGÜLATÖR, (3) adet BEND, (5) adet İLETİM TÜNELİ, (1) ADET YÜKLEME HAVUZU, (1) ADET CEBRİ BORU, (1) adet SANTRAL BİNASI ile KIRMA – ELEME TESİSİ ve HAZIR BETON SANTRALİ planlanmış olup anılan yapıların inşası ve tesislerin işletmeye alınması sürecinde yörede habitat tahribatı meydana gelecek ve koruma altındaki türler ağır şekilde zarar görecektir.
Keza, yakın tarihlerde akademisyenlerce yörede yapılan araştırmalarda Dünya’da neslinin yok olduğu sanılan Batman Bantlı Çöpçü Balığı’na (Paraschistura chrysicristinae) tesadüf edilmiştir. Bu bakımdan da Sarım Çayı ekolojisinin korunması gerekmektedir.
ÇED Raporu’nda bölgede habitat bulan ve kesin koruma altına alınan Su Samurları’nın akıbeti hakkında hiçbir belirleme bulunmamaktadır. Zira, Sarım Çayı Regülatör, Bend, İletim Tüneli, Yükleme Havuzu, Cebri Boru gibi HES üniteleri vasıtasıyla doğal yatağından alınacağından yatakta çok az miktarda su kalacak anılan su miktarı da Su Samuru’nun yaşamını idamesine el vermeyecektir.
ÇED Raporu’nda öngörülen Balık Geçitleri de bilimsel verilere ve gerçekliğe uygun düşmemektedir.
BİRSU HİDROELEKTRİK SANTRALI’nın gerçekleştirilmek istendiği saha Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ile Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda “Tarım Alanı, Orman Alanı, Çayır – Mera, Ağaçlık Karakteri Korunacak Alanlar” olarak görülmektedir. Bu bakımdan BİRSU HİDROELEKTRİK SANTRALI projesi 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na, 6831 sayılı Orman Kanunu’na, 4342 sayılı Mera Kanunu’na, ilgili mevzuat hükümlerine ve Çevre Düzeni Planlarına açıkça aykırıdır.
Keza, Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ile Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre HES projeleri için Havza Bazında Kümülatif Etki Değerlendirmesi yapılması gerekirken ÇED Raporu’nda buna yer verilmemiştir. Sarım Çayı’nın içinde bulunduğu Dicle Nehri Havzası’nda işletmede bulunan, yapımı tamamlanmış ve planlama aşamasında bulunan pek çok baraj ve HES Projesi bulunduğu halde bu husus ÇED Raporunda kümülatif bazda ele alınmamıştır.
Belirtmek gerekir ki, Dicle Nehri Havzası Ekosistemi yörede inşa edilen ve inşa halinde bulunan baraj ve HES projeleri nedeniyle neredeyse yok edilmiştir.
Eklemek gerekir ki BİRSU HİDROELEKTRİK SANTRALI; yöreye ekolojik, sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerden ciddi zararlar verecektir.
Yöre halkı bölgelerinde HES istememektedir. ÇED süreci kapsamında yapılan Halkın Katılımı Toplantısı’nda bu husus yöre halkı tarafından ileri sürülmüş olmasına rağmen anılan husus ÇED Raporu’nda değerlendirilmemiştir.
ÇED Raporu’nda yörenin hidrojeolojik özellikleri nazara alınmamıştır. HES ünitelerinin ve diğer tesislerin inşası ve sonrasında yeraltı ve yüzey suları etkilenecek anılan durum ekosistem ve bir bütün canlı yaşamı üzerinde menfi etkilere sebebiyet verecektir.
Proje sebebiyle köy halkının içme ve kullanma suyu olarak yararlandığı kaynaklar Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne ve İçme – Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmeliğe aykırı şekilde kirlenecek ve zarar görecektir.
ÇED Raporu hazırlanırken ÇED Yönetmeliğinde belirlenen yöntem ve süreler ihlâl edilmiştir.
ÇED Raporu bir bütün olarak mevzuatta belirlenen kriterler ile bilimsel kriterleri karşılayamamaktadır.”