Valilik ve ihaleyi alan firma çalışmanın termik santrala dönük olmadığını, kömür çıkarılması amacı taşıdığını açıklasa da buna ikna olmayan bölge sakinleri ve STK’ler ihaleyi, termik santral kurmanın ön adımı olarak değerlendiriyor.
YAZI: Şenol BALİ
Uzun zamandır tartışma konusu olan Bingöl Karlıova ilçesine bağlı Derinçay (Halifan) köyünde bulunan maden sahalarının işletilmesi için ihale yapıldı. Valilik ve ihaleyi alan firma çalışmanın termik santrala dönük olmadığını, kömür çıkarılması amacı taşıdığını açıklasa da buna ikna olmayan bölge sakinleri ve STK’ler ihaleyi, termik santral kurmanın ön adımı olarak değerlendiriyor. Bingöl Çevre Derneği Başkanı Cuma Karaaslan, bölgedeki kömürün kalite olarak oldukça düşük olduğunu, ekonomik kazanç sağlamayacağını belirterek asıl amacın termik santralın kurulması olduğunu savunuyor.
Derelere ve akarsulara sayısız HES’lerin inşa edildiği Bingöl’deki ekolojik tahribata yapılması planlanan termik santral sorunu da eklendi. Karlıova ilçesi Derinçay köyünde kurulması planlanan ve 16 köyü ile il merkezini doğrudan etkileyecek olan termik santralın bölgedeki mera alanları yok edeceği, kente dağılan içme suyunu kirleteceği yönünde endişeler var. Bu yüzden bölge sakinleri ve STK’lar; Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü’nün ihalesini yaptığı santralın yapımına karşı çıkıyor ve santralın bölgedeki yaşamı yok edeceğini düşünüyor. Ancak tüm tepkilere rağmen 7 Haziran’da maden rezervlerinin işletilmesi ihalesi yapıldı. 78 milyon ton kömür rezervi işletilmesi ihalesi yaklaşık 2 milyar liralık teklif sunan Ziver İnşaat’ta kaldı ve ihaleye başka firmanın katılmadığı belirtildi.
Öte yandan Bingöl Valiliği yapılan ihale için bir açıklama yayımladı. Valilik, termik santral söylentisinin doğru olmadığını, yapılacak ihalenin termik santralda kullanılan linyit kömürü rezervinin işletilmesi olduğunu açıkladı. Benzeri bir açıklamayı ihaleyi alan firma yetkilileri de yaptı. İki taraf da ihalenin termik santral amaçlı olmadığını, kömür işletme amaçlı olduğuna dikkat çekti. Ancak STK’lar bu yönde düşünmüyor. İhaleyi termik santral için bir ön adım olarak değerlendiren STK temsilcileri, bir an evvel durdurulması çağrısında bulunuyor. Derinçay köyü sakinleri de açıklamalar karşısında ikna olmuş değil. Köylüler, temel uğraş kaynakları olan hayvancılığın yok olacağına, çevrenin önemli tahribatlar yaşayacağına dikkat çekiyor
BinÇev- Der: Nihai Amaç Termik Santralı Kurmak
Sürece ilişkin İklim Haber’in sorularını yanıtlayan Bingöl Çevre Derneği ( BinÇev-Der) Başkanı Cuma Karaaslan, termik santral için ihalenin direkt yapılmadığını, belli ön aşamalar gerektiğini söylüyor ve nihai hedefin santral kurmak olduğunu aktarıyor: “Termik santrallar için direkt ihale yapılmıyor. Önce kömür işletme ve asfalt üretme amaçlı yapılıyor sonra adım adım termik santrala dönüştürülüyor.” Halifan kömürünün nitelik ve kalite bakımından düşük olduğunu söyleyen Karaaslan konuşmasına “Bu kömür, 2200 kalori sıcaklık taşıyor. Yani bir tezekten düşük olacak kadar kalitesiz. Bu yüzden mali bir değeri olmaz” ifadesiyle devam ediyor ve yapılan ihalenin işgal için bir ilk adım olduğunu aktarıyor. “İhaleyi alan firma siyasete yakın bir isim. İhaleye kimsenin girmemesi veya bu firmanın alması siyaset – sermaye ilişkisiyle ısmarlama bir şekilde verildiği sonucunu çıkarıyor. Öte taraftan köylülerin ve bizlerin itirazı var. Her ne kadar bunun bir santral olmadığını söyleseler de biz tersini iddia ediyoruz. Çünkü bize göre bu süreç termik santrala vardıracak olayı.”
“Hastalıklar, Bitki ve Hayvan Ölümleri Başlayacak”
Karaaslan, yapılacak santralın çevreye ve insanlara zarar vereceğini belirtiyor ve değerlendirmesine şöyle devam ediyor; “Termik santral, ormanlar başta olmak üzere tüm canlılar için büyük felaket olur. Bingöl 800-2 bin 300 metre rakımı ile rüzgar ve hava akımı çökmelerin yaşandığı bir alandır. Bu nedenle hem bölgemizde hem de bölgemizden su kaynakları ile beslenen illerde felaketlere neden olacak. Nefes darlığı gibi hastalıklar baş gösterecek, bitki ve hayvan ölümleri başlayacaktır. Çünkü tüm canlılar partikül soluyacak. Yine Bingöl’ün su kaynakları o bölgeden geliyor. Bunun için de büyük tehlike.”
Bölge sakinlerinin hayvancılıkla uğraştığını söyleyen Karaaslan, mera alanların zarar görmesiyle hayvancılığın tükeneceğine dikkat çekiyor: “Güney illerinden buraya gelen göçerler var, yazın yayla mahiyetinde kullanıyorlar. Yine bölge insanları hayvancılıkla uğraşıyor. Söz konusu santral tüm bu mera alanlarını yok edecek” diyen Karaaslan, sürecin iptali için hukuki mücadele başlatacaklarını söylüyor ve tüm kamuoyuna duyarlı olunması konusunda çağrıda bulunuyor.
Bingöl Barosu Başkanı: İtiraz Edeceğiz
Bingöl Barosu Başkanı Ömer Faruk Hülakü , sürecin iptali için hukuki süreç başlatacaklarını ifade ediyor. Hülakü, ihaleye ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklamada bulundu ve şunları dile getirdi:
“Yapılması planlanan termik santral ihalesine iştirak edecek tüm firmalara sesleniyoruz: Bingöl Barosu olarak bu katliamın durdurulması için gerekli tüm hukuki mücadeleyi yürüteceğimizi bilmenizi istiyoruz. Bu katliama ortak olmayın!”
İhalenin iptali ve sürecin durdurulması için birkaç gündür sosyal medyada #BingöldeTermikSantraleHayır etiketiyle kampanyalar yapılıyor. Termik santralın yapımına Bingöl merkezli STK’lar da tepkili. Geçtiğimiz gün İstanbul Kadıköy Meydanında bir araya gelen 65 STK temsilcisi, yaptığı açıklama ile ihalenin iptal edilmesini istedi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İlk olarak 2008 yılında ihaleye çıkan Bingöl Karlıova Termik Santralı o dönemde katılım olmadığı için ertelenmiş, daha sonra AKSA firması tarafından ihalesi alınıp 2013 yılında firmanın ihaleden çekilmesi ile ertelenen Termik Santral bu gün yine gündeme getirildi. Halifan Kömür Termik santralı ve sonrasında HES’ lerle kuşatıp yok etmeyi planlamaktadırlar. Tüm duyarlı kesimlerin büyük bir çevre felaketine yol açacak bu projeye dur demesi gerekmektedir. Para ve rant hırsı ile çocuklarımızın emaneti olan doğamızı korumak ve bu konudaki duyarlılığımızı göstermek için burada toplanmış bulunuyoruz. Hem tepkimizi dile getirmek hem de kamuoyunun bilgilenmesi amacıyla biz aşağıda isimleri yazılı olan sivil toplum kuruluşları olarak bu ihalenin gerçekleştirilmesini, halkımızın yaşam alanı içinde böyle bir ekolojik kırımın yapılmasını istemiyoruz. Bingöl içme suyu havzası içerisinde yapılmak istenen bu termik santrale hayır diyoruz.”
Bingöl Valiliği ve Şirket Santral Yapılmayacağını İddia Ediyor
İhalenin yapılacağı 7 Haziran tarihinde Bingöl Valiliği, konuya ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Karlıova ilçesinde termik santral kurulması için ihale yapıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirildi.
“Bingöl’de termik santral istemiyoruz” başlığıyla bazı basın yayın organlarında yer alan haberler ve sosyal medya platformlarından yapılan paylaşımlar üzerine kamuoyunun bilgilendirilmesi ihtiyacına karşılık yapıldığı belirtilen açıklamada;
“Karlıova’da bulunan 78 milyon ton kaynak linyit rezervi, termik santral kurulma şartı olmaksızın, rödövans yöntemiyle işletilmek üzere ihale edilecektir. Söz konusu sahada bulunan yaklaşık 78 milyon ton kaynak linyit rezervi açık işletme yöntemiyle üretilmeye uygun olup; ihaleyi kazanacak olan işletici ile rödövans sözleşmesi ve şartnamesinde belirlenen hükümler doğrultusunda sözleşme imzalanarak yer teslimi yapılacaktır. Yapılan ihale termik santral kurma ihalesi değil, sadece var olan kömürü ekonomiye kazandırma ile ilgilidir” denildi.
Valilik gibi, tek girdiği ihaleyi kazanan Ziver Holding Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Demirci de termik santralin yapılacağı iddialarını reddetti . Aynı zamanda AK Parti milletvekili aday adayı olan Demirci, Gazete Duvar’a yaptığı açıklamada, ihalenin kömür çıkarılması işi olduğunu belirtti: “Termik santral değil, kömürün çıkarılıp satılması mevzusu var. İhaleye bizden başka kimse katılmadı. Herkese açık bir ihale ancak güvenlik ve kömürün para etmemesi nedeniyle bizden başka katılan olmadı” diyen Demirci, ihalenin ayrıntıları hakkında şu bilgileri paylaştı: “Yıl yok. Her yıl 500 bin ton kömür çıkarıp devlete 2 katrilyona yakın para ödeyeceğiz. Kömür çıkarılsa da çıkarılmasa da bu bedel ödenecek. Kömürün işletilerek ekonomiye kazandırılması işidir, kesinlikle termik santral değil” ifadelerini kullandı. Bölgedeki kömürün kalitesiz olduğunu dile getiren Demirci, “Biz kömürü zenginleştireceğiz, Paris İklim Anlaşması’ndan sonra kim termik santral yapabilir? Keşke yapabilsek, ülke kalkınır” ifadelerini kullandı.
Konu Meclise Taşındı : Santral Bölgede Yaşayan Köylülere Ölüm Getirecek
Öte yandan HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, meclis genel kurulunda yaptığı konuşmada, yapılması planlanan termik santrala değindi ve santralın bölgenin tarım, hayvancılık ve su kaynaklarına zarar vereceğini söyledi. Meclis genel kurulunda konuşan Aydemir, çalışmanın devam ettiğini hatırlattı ve termik santralın oluşturabileceği zararlara ilişkin şu ifadelere yer verdi;
“1998 yılında yapılan çalışmalar neticesinde Halifan Köyü sınırları içerisinde bulunan kömür yataklarının, özellikle kalorisinin düşük olmasından kaynaklı yapımından vazgeçilmişti. Almış olduğumuz duyumlar, yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde 7 Haziran itibarıyla Halifan köyünde yine bir termik santralı kurulmasıyla ilgili bir çalışma içerisinde olunduğunu duyduk. Hükümetin bu yönde, özellikle de Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğünün bu yönde bir çalışmasının olduğunu öğrendik. Eğer Halifan Köyüne bir termik santral yapılırsa; zaten yok olan, yok olmakla yüz yüze bırakılan Halifan köyü, Cilligöl köyü, Hacılar, Azizan, Karabalçık, Göynük, Kürük, Ceban, Kalencik, Toklular ve Sağnis köylerinde yaşayan tüm yurttaşlarımız ve köylülerimiz bu termik santralın yapımından kaynaklı akciğer kanseri, yine akciğerden kaynaklı olan solunum yolu hastalıklarıyla karşı karşıya kalacak ve burada yaşayan köylülerimize, vatandaşlarımıza ölüm getirecektir.”
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…
Çatışmalardan etkilenen bir grup ülke, halklarının karşı karşıya olduğu doğal afet ve güvenlik krizleriyle mücadele…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan ve komşuları hâlâ büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı ancak yenilenebilir…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan, 2229 kişiyle zirvede en büyük delegasyona sahip ülke olarak kaydedildi.…
Fosil yakıt lobicileri COP29’da iklim açısından en hassas ülkelerin delegasyonlarını gölgede bıraktı; zirveye iklim açısından…