Ekonomi

“Basit Önlemlerle Emisyon Değerlerindeki Düşüş Kalıcı Hale Getirilebilir”

Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, “İklim değişikliğinin somut sonuçlarını sıcaklık artışları ve ekstrem hava olayları gibi durumlarla hep birlikte deneyimlemekteyiz. Bu etkilerin sınırlandırılması için bir zorunluluk olan emisyon azaltımı, ancak iş dünyası, politika yapıcılar ve bireylerin hep birlikte harekete geçmesiyle mümkün” dedi.

Çağımızın en önemli sorunlarından olan iklim değişikliğinin etkileri günden güne kendisini daha net göstermeye başlarken, iklim değişikliği konusunda harekete geçilmesinin hayati bir önem taşıdığının tüm ülkeler tarafından anlaşıldığına vurgu yapan Escarus, 20. yüzyıl ortalarından beri gözlenen iklim değişikliği trendinin ana kaynağının, üretim ve tüketim kaynaklı emisyon salımındaki artış olduğuna dikkat çekti.

Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak “İklim değişikliği ile mücadelenin temel taşlarından olan ve 2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması’nın ana hedefi, gezegenimizdeki ortalama sıcaklık artışını sanayi devrimi öncesi döneme göre 2 derecenin altında tutma ve mümkün olduğunca 1,5 dereceye yaklaştırmadır. Bu hedef, emisyon salımları ile doğrudan ilintilidir. Söz konusu hedefe erişilebilmesi için 2100 yılında Dünya’nın net emisyonunun sıfırlanması, bunun içinse 2030’a kadar emisyonların 50 Gt CO2’e düşmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

COVID-19 salgını kaynaklı karantina tedbirleri, seyahatlerin azalması ve sanayi faaliyetlerinin kesintiye uğraması gibi nedenlerle 2020 yılının büyük bölümünde emisyon değerlerinin geçtiğimiz senelere kıyasla daha düşük seviyelerde seyretmiş olduğunu belirten Dr. Kavak, uzun vadeli hedef ve uygulamalar olmadan bu düşüşün kalıcı hale gelemeyeceğini söyledi.

Dr. Kavak sözlerine “İklim değişikliğinin somut sonuçlarını sıcaklık artışları ve ekstrem hava olayları gibi durumlarla hep birlikte deneyimlemekteyiz. Bu etkilerin sınırlandırılması için bir zorunluluk olan emisyon azaltımı, ancak iş dünyası, politika yapıcılar ve bireylerin hep birlikte harekete geçmesiyle mümkün olabilecektir” diyerek devam etti.

Dr. Kavak, “Dünyanın dört bir yanından insanlar, elektrik kullanımını azaltmak, teknolojik alet kullanımına ara vermek, ulaşım için kişisel otomobil yerine bisiklet ya da toplu taşıma kullanmak, ambalajlı ürün satın almamak gibi basit ancak etkili yöntemlerle bugüne destek veriyor. Bugünün uzun vadeli hedefinin ise farkındalığı tüm yıla yaymak, emisyon kaynağı olan davranış alışkanlıklarını uzun vadede değiştirmek olduğunu söyleyebiliriz.. Küresel emisyonları azaltmak, Paris Anlaşması’nın 2 derece hedefini tutturmak ve iklim değişikliği etkilerinin önüne geçmek ancak geniş kapsamlı bilinç ve farkındalıkla mümkün olabilecektir” dedi.

Önceki Haberler

Kirli Hava Ruhsal Hastalıklara Yol Açıyor

Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…

18 Aralık 2024

IEA: Küresel Kömür Talebi 2024’te Rekor Kırabilir

Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…

18 Aralık 2024

10 Kentte Enerji Projeleri için Acele Kamulaştırma Kararı Çıktı

Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…

18 Aralık 2024

Yeni Sıcaklık Rekorları Kapıda!

Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…

18 Aralık 2024

Kanada Hükümeti Emisyon Azaltım Tavsiyesine Uymadı

Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…

17 Aralık 2024

Salda Gölü Her Geçen Gün Eriyor!

Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…

17 Aralık 2024