Mia Mottley toplantıda “ortak bir zemin” aramak ve Trump’ı iklim eyleminin kendi çıkarlarına olduğuna ikna etmeyi planlıyor.
Barbados’un iklim şampiyonu başbakanı Mia Mottley, Donald Trump’ı yüz yüze bir toplantıya davet etti. Guardian’dan Fiona Harvey’in haberine göre, Mottley, BM’nin Azerbaycan’daki COP29 iklim zirvesinde “Gezegeni ve geçim kaynaklarını kurtarmak için ortak bir amaç bulalım” derken şöyle devam etti: “Biz insanız ve farklılıklarımıza rağmen yüz yüze görüşme kapasitesine sahibiz. İnsanlığın hayatta kalmasını istiyoruz. Ve [iklim krizinin] kanıtlarını artık neredeyse her hafta görüyoruz.”
Barbados Başbakanı, iklim eyleminde ihtiyaç duyulan büyük değişikliklerin ancak dünya liderleri arasındaki kişisel toplantılarla sağlanabileceğine inanıyor: “Başkan Trump, kendisinin de çözebileceğine inandığı konularda bu tür yüz yüze görüşmenin önemi konusunda çok açık konuştu.”
Barbados’u İngiliz Milletler Topluluğu’ndan çıkarıp bir cumhuriyet haline getiren Başbakan Mottley, 2021’de Glasgow’daki COP26’da dünya liderlerinden “Ülkesine idam cezası verilmesini önlemek için daha fazla çaba göstermelerini” talep eden ateşli bir konuşmayla sahneye çıktığından beri, son BM iklim zirvelerinde heyecan verici bir isim oldu.
Aynı zamanda, dünyayı düşük karbonlu bir ekonomiye geçirmek için gereken fonları yaratmak amacıyla küresel finansal sistemini değiştirmeye yönelik bir harekete de öncülük etti.
Trump’ın yeniden seçilmesi, Pazartesi günü Bakü’de başlayan COP29’a derin bir gölge düşürdü. Çok sayıda dünya lideri zirveye uçtu, ancak dünyanın en büyük ekonomilerinin çoğunun hükümet başkanları müzakerelerden uzak durdu.
Delegeler, Trump’ın ABD’yi Paris Anlaşması’ndan çekeceğinden, düzenlemeleri ve iklim hedeflerini ortadan kaldıracağından ve daha fazla fosil yakıt için sondaj planlarını ilerleteceğinden korkuyor.
Bilim insanları, kampanya vaatlerini yerine getirmesi halinde dünyanın küresel ısınmayı sanayi öncesi sıcaklıkların 1,5 derece üzerinde sınırlama konusunda çok az umudunun kalacağını söyledi.
Ancak Mottley, Trump’ın daha önce de krizlerle başa çıkma isteği gösterdiğini belirtti: “Tartışma olanaklarının olduğunu düşünüyorum. Başkan Trump’ın aşılar ve aşı geliştirme konusuna değindiği hız, onu ve diğerlerini karbondan arındırma teknolojisine bakmaya teşvik etmek istediğimiz hız ile aynı.”
Ayrıca Trump’a ABD’nin iklim kriziyle mücadeleden ekonomik olarak fayda sağlayacağını gösterebileceğine inanıyor.
Örneğin, petrol ve gaz üretim alanlarından metan gazının alevlenmesine dikkat çekti. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, bunun yerine metanı yakalamak ve kullanmak için nispeten basit ekipmanlar kurmak, Trump’ın ilgisini çekebilecek şekilde kârlı olacaktır.
Ayrıca iklim göçüne de dikkat çekti: “Suya erişimim olmadığı için çiftçilik yapamadığım için yaşayamıyorsam ya da su baskınları artık yaşam tarzımı sürdürmemi imkansız hale getirecek yoğunluğa ulaşıyorsa, yaşayabileceğim bir yere taşınacağım.
Veya sigortaya erişim imkanım yoksa ve sigorta kredi alabilmem için kritik öneme sahipse, faaliyet gösterdiğim yerden taşınmak zorunda kalacağım. Dolayısıyla iklim göçünün hacminin, bunun bir kazan-kazan olması gerektiğini görmekte yavaş davrananları uyandıracağını umuyoruz.”
Mottley, Trump’ın temiz enerjiyi teşvik eden Enflasyon Azaltım Yasasını tamamen tersine çevirmesinin de zor olacağını, çünkü geleneksel olarak Cumhuriyetçilerin oy kullandığı bölgeler de dahil olmak üzere ABD’deki daha önce durgun olan birçok bölgede bahsi geçen yasa sayesinde yeni işlerin ve endüstrilerin ortaya çıktığını savundu.
“Belediyelerin, eyaletlerin ve özel sektörün ABD’de [düşük karbon ekonomisine] önemli yatırımlar yaptığı dört yıl geçirdik. Bazı insanların korktuğu gibi her şeyde bir U dönüşü görmeniz pek mümkün değil.”