Afşin-Elbistan A Termik Santralı’nın emisyon verileri, yönetmelik sınırlarının 1 buçuk kattan 8 kata kadar aşıldığını gösteriyor. Karbonmonoksit, Kükürt Dioksit, Azot Oksitler ve PM10 kalp ve solunum yolu problemlerinden kansere kadar pek çok hastalığa neden oluyor.
Greenpeace Türkiye, Kahramanmaraş’taki Afşin-Elbistan A Termik Santrali’nin Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemi (SEÖS) verilerine ulaştı. İlk kez elde edilen veriler, iki yeni ünite daha yapılması planlanan santralda ölçülen Karbonmonoksit (CO), Kükürt Dioksit (SO₂), Azot Oksitler (NOx) ve Toz (PM10) değerlerini gösteriyor. Buna göre ortalama değerler, yönetmelik sınırlarını 1 buçuk kattan 8 kata kadar aşıyor. CO, SO₂, NOx ve PM10, kalp ve solunum yolu problemlerinden kansere kadar pek çok hastalığa neden oluyor. Aynı zamanda biyoçeşitlilik kaybı ile su kaynaklarının kirlenmesi gibi çevresel sorunlara da yol açıyor.
Veriler üç yıllık bir hukuki mücadele sonucu elde edildi. 2021 yılında bölge halkından gelen yoğun kirlilik şikayetleri üzerine 12 yöre sakini Greenpeace Türkiye ile birlikte santrallara dair SEÖS verilerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından talep etti. Sürecin sonunda Bakanlık istenilen belgelerin bir kısmını paylaştı.
Bakanlıkça Afşin-Elbistan A Termik Santralı’nın üç ünitesine dair paylaşılan veriler 1.07.2020 – 17.10.2020 tarihleri arasını kapsıyor. Verilere göre, Kükürt Dioksit (SO₂) ortalama değerleri sınırın 8 katına, Toz (PM10) ortalama değerleri sınırın 4 katına, Karbonmonoksit (CO) ortalama değerleri sınırın 3 katına, Azot Oksitler (NOx) ortalama değeri sınırın 1,5 katına kadar ulaşıyor. Saatlik ölçümlerde ise limit aşımlarının çok daha yüksek olduğu anlar var. Verilerdeki maksimum değerler dikkate alındığında CO değerinin sınırın 19 katına, NOx değerinin sınırın 2 buçuk katına, SO₂ değerinin sınırın 44 katına, PM10 değerinin sınırın 14 katına dek yükseldiği saatlerin görülmesi dikkat çekiyor.
Greenpeace Türkiye İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Emel Türker Alpay, “Her ne kadar istediğimiz tüm veriler bizimle paylaşılmış olmasa da, 3 buçuk aylık veriler dahi filtreleme sistemindeki sorunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte termik santralların tüm filtre sistemleri mevzuatlara uygun çalışsa dahi ölüm saçtığını biliyoruz. dedi. Türker Alpay ayrıca “Santrala, bütün çevre ve sağlık zararlarına rağmen halen iki yeni ünite yapılması planlanıyor. 6 Şubat depreminin merkez üssü olan Elbistan, yeni termik santrallara değil, bölge halkının refahını ve çevre sağlığını merkeze alan adil ve yeşil bir yeniden inşa planına ihtiyaç duyuyor” şeklinde konuştu.
Türker-Alpay, Greenpeace Türkiye’nin taleplerini şöyle sıraladı:
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Afşin-Elbistan A Termik Santralı’na, çevre iznini hangi gerekçelerle verdiğini derhal açıklamalı.
- Santralların SEÖS verileri ve raporları düzenli olarak kamuya açık bir şekilde paylaşılmalı.
- Termik santralların bölgede yarattığı kirliliğin sağlık etkilerini etkili bir şekilde değerlendirebilmek ve halk sağlığını korumak için düzenli sağlık taramaları yapılmalı ve kirlilikten etkilenen bölgelere yönelik halk sağlığı önlemleri alınmalı.
- Türkiye’nin en büyük dördüncü ovası üzerine kurulu termik santralların bölgede yarattığı kirliliğin kümülatif çevresel etkilerini etkili bir şekilde değerlendirebilmek için gerekli çalışmalar yapılmalı ve önlemler alınmalı.
- Türkiye’nin iklim değişikliği hedefleri, bölgedeki mevcut çevre kirliliği, sağlık etkileri ve depremin yarattığı tahribat göz önüne alınmalı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Afşin-Elbistan A Termik Santralı’nın ek ünitelerine ilişkin projenin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporuna onay vermemeli. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı projeyi iptal etmeli. Kaynaklar, bölgenin çevresel ve sağlık yükünü artıracak termik santral projeleri yerine adil ve yeşil yeniden inşa için kullanmalı.