;
Ekonomi Politika

Bakan Kurum: “Türkiye’nin Yeşil Taksonomisini Oluşturuyoruz”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, “Seragazı azaltımı noktasında emisyon ticareti sistemini hayata geçiriyoruz ve bu çerçevede yine AB ile uyumlu olmasını önemsiyoruz” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, bakanlıktaki ikili görüşme ve AB Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı’nın ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Kurum, toplantıda, Türkiye’nin iklim değişikliği ile yaptığı mücadeleyi, gelecekte atacağı adımları, AB ile birlikte karşılıklı sağlayacakları destekleri detaylı bir şekilde görüşme fırsatı bulduklarını belirterek, şöyle konuştu: “Görüşmede, tüm ülkelerin yenilenebilir enerji teknolojilerinin ve kaynaklarının artırılması noktasında adımların atılmasına, bu noktada bilgi ve tecrübe paylaşımı, teknolojinin yeniden geliştirilebilmesi, yeni teknolojinin bu noktada oluşturulabilmesi için iş birliğinin daha da güçlü bir biçimde yapılması gerektiğine karar verdik. Bu noktada da adımlarımızı atacağız.”

Sürece liderlik eden ülke olmak istediklerini belirten Bakan Kurum, “Yapacağımız İklim Kanunu ile 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda adımlarımızı atacağız. Sektörlerimize finansal desteklerin de içinde olduğu, yine emisyon ticaret sistemi ile karbon fiyatlandırma sistemiyle de kirletenin ödediği, az kirletenin ödüllendirildiği bir süreci yürütüyor olacağız. Şu an yenilenebilir enerjide Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu konuda hassas bir süreç yürütüyor. Avrupa’nın 5’inci, dünyanın 12’nci ülkesi konumundayız ve yenilenebilir enerjide kurulu gücünün %54’ünü de yenilenebilir enerjiden karşılayan bir ülkeyiz. Bugün Avrupa Birliği’nin, hayata geçirmek istediği REPowerEU projesi ile enerji arzında Türkiye ile benzer bir yaklaşım içerisinde olduğunu görüyoruz. Özellikle Rusya-Ukrayna krizi, kendi kendinize her alanda yetebilen ülke olmanız ve tüm ülkelerin kendi enerjilerini kendilerinin karşılayabilecek bir bağımsızlığa sahip olması gerektiğini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Bu nedenle biz de yenilenebilir enerjide yatırımlarımızı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın 2053 vizyonu çerçevesinde koymuş olduğu hedefler doğrultusunda atacağız” açıklamasını yaptı.

“Avrupa’nın Yeşil Hidrojen Kaynağı Türkiye Olabilir”

Bakan Kurum, bu yıl içerisinde yapılacak COP 27. Taraflar Toplantısı öncesi Ulusal Katkı Beyanı’nın güncelleneceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çerçevede de aslında 2053 adımları ile bizim vermiş olduğumuz taahhütleri yerine getireceğiz. Seragazı azaltımı noktasında emisyon ticareti sistemini hayata geçiriyoruz ve bu çerçevede de yine AB ile uyumlu olmasını önemsiyoruz. Yeşil finansmanın artırılması, yeşil yatırımlarla bu noktada buluşması için de Türkiye’nin yeşil taksonomisini oluşturuyoruz. Yatırımların fırsata dönüştürüldüğü, tüm yatırımların tartışıldığı bir ortamı da oluşturacağız. 2053 hedeflerimize ulaşabilmek için AB’nin bu noktada iklim değişikliği ile mücadelede yatırımlarımıza, projelerimize desteğini ve iş birliğini artırması gerektiğini de değerli dostuma ifade ettik.”

Kurum, hidrojen konusunda iş birliğinin çok önemli bir konu olduğunu vurgulayarak, iş birliğini artırma noktasında da Timmermans ile görüşmenin verimli geçtiğini ifade etti.

“Avrupa’nın yeşil hidrojen kaynağı Türkiye olabilir. Bu noktada AB ile ortak bir çalışma yürütebileceğimizi kendilerine ifade ettik. Tabii Sayın Cumhurbaşkanımızın koymuş olduğu 2053 net sıfır emisyon yine yeşil kalkınma planı çerçevesinde döngüsel ekonomi anlayışı ile AB ile de yeşil mutabakatla uyumlu bir şekilde sürecimizi yürüteceğiz” diyen Kurum, bugün ticaretin %50’den fazlasının AB ülkeleri ile yapıldığını, dolayısıyla iklim değişikliği ile mücadele kapsamında atılacak adımlarda AB ile uyuma dikkat edeceklerini vurguladı.

“Ekonomilerimizin ‘Yeşil Dönüşümünde’ Yakın Ortaklığımız Önemli”

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Türkiye ile AB ülkelerinin ekonomilerinin “yeşil dönüşümü” için yakın ortaklığın her zamankinden daha önemli olduğunu belirtti.

Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelede karbonsuzlaştırma çabalarını ve taahhütleri olduğunu belirten Timmersman, Türkiye’nin bütün taahhütlerine ve attıkları bütün adımlara memnuniyetle yaklaştıklarını söyledi.

Timmersman, “Benim de AB adına burada olmam bu sürecin devamı açısından sembolik önem taşııyor. Bizler çocuklarımız ve torunlarımız için daha iyi bir dünya, daha iyi bir çevre ortaya koymak durumundayız. Bunun için de şimdiden çalışmaya başlamalıyız. Türkiye ile olan diyaloğumuzun hem AB için hem de Türkiye için stratejik bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Çünkü içinde bulunduğumuz politik ortam çok zorlu. Barbarlığı reddeden ülkelerin bir arada durması gerekiyor. Ukrayna’nın barışçıl halkına yapılan bu işgali reddeden ülkelerin bir arada olması gerekiyor. Bizim ortak amacımız, çıkarımız ve bu konuda birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Timmermans, Ankara’daki resmi temaslarıyla ilgili Twitter hesabı üzerinden de paylaşımlar yaptı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a verimli geçen AB-Türkiye arasında Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu’nun ikincisi için teşekkür eden Timmermans, “Adaptasyonu artırmalı, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlama hedefini canlı tutmalı, birbirimizle ve bölgeyle iş birliğimizi güçlendirmeliyiz. Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı’nı COP27 öncesinde güncelleme taahhüdünü takdir ediyorum” ifadelerini kullandı.

Timmermans ayrıca Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile de görüştüğü için memnun olduğunu belirterek “Ekonomilerimizin ‘yeşil dönüşümü’ için yakın ortaklar olmak şimdi her zamankinden daha önemli. Türkiye’nin 2053’te ‘iklim nötr’ olmaya geçişini hızlandırmak için atacağı adımları sabırsızlıkla bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.