Avustralyalı gençlik örgütü Youth Verdict, gençlerin insan hakları ihlal edildiği gerekçesiyle kömür madeni projesine dava açtı. Bu dava, ülkede gençlerin iklim değişikliği kaygısıyla açtığı ilk dava olarak tarihi bir değer taşıyor.
Gençlik haklarını hukuki yollarla savunan Youth Verdict adlı Avustralya gençlik örgütü, Avustralyalı milyarderin kömür madeni için onaylanan Galilee Kömür Projesi’ne karşı bir insan hakları mücadelesi başlattı.
Avustralya’da ilk kez bir kömür madeni insan haklarını ihlal etmekle itham ediliyor ve yine ülkede ilk kez gençler tarafından iklim değişikliğinin azaltılması adına bir dava açıldı.
Dava, Queensland’in 2019 İnsan Hakları Yasası altında görülüyor ve gençlerin kömür ve iklim değişikliğinden korunması hedefleniyor.
Kanada’daki gençlerin açtığı iklim davası ve Greta Thunberg’in BM’ye yaptığı şikayetin adımlarını izleyen dava, bir dönüm noktası oluşturacak.
Madenin yıllık 40 milyon ton kömür üreteceği ve 30-35 yıllık ömründe yaklaşık 2.9 milyar ton seragazı emisyonundan sorumlu olacağı tahmin ediliyor. Halihazırda kuraklıkla baş eden ülkede kurulacak maden, 768 milyar litre su kullanacak. Madenin sahibi, Avustralya’nın en zengin kişilerinden olan Clive Palmer.
Youth Verdict, Galilee Kömür projesinin, ürettiği ve kullandığı kömür sonucu iklim değişikliğini körükleyeceğini ve gençlerin insan haklarını ihlal edeceğini savunuyor.
Mahkemede tartışılacak insan hakları ihlalleri arasında yaşam hakkı, çocukların korunması hakkı, Aborijin ve Torres Boğazı Ada Sakinleri’nin kültürel hakları ve ayrımcılığa maruz kalmama gibi haklar bulunuyor.
Youth Verdict’in davasına, Bimblebox Nature Alliance’ın 8000 hektarlık doğal alanın tamamının maden yüzünden yok edilmesine karşı çıktığı davası eşlik edecek. Bu doğal alan, aralarında ufak kanguru cinsi valabilerin ve dikenli karınca yiyenlerin bulunduğu yüzlerce yerli bitki ve hayvana ev sahipliği yapıyor.
Youth Verdict ve Bimblebox’ın temsilciliğini Çevre Koruyucuları Ofisi (Environmental Defenders Office) üstlendi.
Dava, Avustralya orman yangınlarının 11 milyon hektardan fazla alanı (İrlanda ve Güney Kore’den daha büyük bir alan) yakıp kül etmesi, 6000 binayı yok etmesi ve 34 kişi ile 1.5 milyar hayvanın hayatını kaybetmesine yol açmasından yalnızca aylar sonra açıldı.
Tahminlere göre yangınlar yaklaşık 100 milyar Avustralya dolarına mâl olmuş olabilir.
Youth Verdict kurucu ortaklarından 25 yaşındaki Mel McAuliffe, “Gençler olarak ilk kez insan hakkını korumak üzere kömür madenine dava açıyoruz. Bu tarihi bir dava. Kömür milyarderinin maden projesine karşı çıkıyoruz çünkü bu proje Avustralya genelindeki orman yangınları, seller, fırtınalar ve kuraklığı ileri seviyelere tırmandıracak. Benim neslim bunu hak etmiyor. Güvenli bir geleceği hak ediyoruz ve insan haklarımızın kömür ve iklim değişikliğinden korunmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Libby Harward ve 9 yaşındaki kızı Lola ise, Aborijin Quandamooka yerlilerinin bir parçası ve Mulgumpin ve Minjerribah Adaları ile bağlantıları bulunuyor.
Libby Harward, “Bizler Mulgumpin ve Minjerribah Adaları ile bağlantıları olan Quandamooka halkıyız. İklim değişikliği kimliğimize ve ülkemizle olan bağlantımıza bir tehdit oluşturuyor. Çocukların bizim gibi bağlanacakları bir ülkeleri olmayacak, anlattığımız hikayeleri deneyimleyemeyecekler. Kültürümüzden ve ruhani değerlerimizden kopacakları konusunda endişeliyim. Kolonileşme yüzünden kültürümüzün çoğunluğu kayboldu. Dilimizi yeniden konuşma ve kültürümüzü yeniden öğrenme fırsatı daha yeni doğmuştu. Ama şimdi, iklim değişikliği yüzünden çevremiz değişiyor ve çocuklarımızın bu bağı kuramamasından endişeliyim. Bütün bunların sebebi açgözlülük ve uzun vadeli düşünememek” dedi.