Cumartesi günü kabul edilen Glasgow iklim paktı, ülkeleri 2022’nin sonuna kadar daha iddialı 2030 iklim planları sunmaya çağırıyor, ancak Avustralya gibi büyük yayıcılar şimdiden bunun kendileri için geçerli olmadığını açıkladılar.
COP26’dan çıkan anlaşmaya göre, ülkelerden “farklı ulusal koşulları dikkate alarak” Paris sıcaklık hedeflerine uyum sağlamak için 2022 yılı sonuna kadar 2030 iklim planlarını “yeniden gözden geçirmeleri ve güçlendirmeleri” isteniyor.
Gelişmekte olan ülkeler ve iklim uzmanlarına göre, seragazı emisyonlarına ilişkin güncellenmiş ulusal planlarla ülkeleri yeniden müzakere masasına getirmek, Birleşik Krallık ve BM için önümüzdeki yıl için en zor görev olacak.
ABD iklim elçisi John Kerry, müzakerelerin hafta sonu sona ermesinin ardından sorunu kabul etti. ABD’nin Ulusal Katkı Beyanı’nın (NDC) güncellemesinin gerekmediğini, 2030 yılına kadar emisyonlarda %50’lik kesintiler belirlediğini, ancak diğer ülkelerin, hangi ülkeler olduklarını belirtmedi, kendi NDC’lerini güncellemesi gerektiğini söyledi.
Bunu yapmanın en iyi yolunun internet ve sosyal medya da dahil olmak üzere kamuoyu baskısı uygulamak olduğunu söyledi. “Bu bir sonraki büyük zorluk” dedi.
Sorumluluk, Climate Action Tracker (CAT) tarafından Paris Anlaşması hedeflerini karşılamakta “kritik olarak yetersiz” olarak derecelendirilen Avustralya, Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya gibi ülkelerde. CAT analizi, mevcut politikaların dünyayı 2,7 derece ısıtma rotasına soktuğunu, yani Paris’in 1,5 derece hedefinden çok uzak olduğunu gösteriyor.
Zengin ülkeler arasında iklim çerçevesinde en geri kalmış ülke olan Avustralya, emisyonları 2005 seviyelerine kıyasla %26-28 oranında azaltmayı hedefleyen 2030 planını güçlendirme niyetinde olmadığını şimdiden açıkça belirtti. Diğer tüm ülkeler benzer bir yörünge izlerse, CAT’e göre dünya 4 derecelik bir ısınma yoluna girecek.
Müzakerelerin sona ermesinden sadece bir gün sonra yayımlanan bir açıklamada, ülkenin başbakanı Scott Morrison hükümeti şunları söyledi: “Avustralya’nın 2030 hedefi sabittir ve Kyoto dönemi hedeflerimizde yaptığımız gibi, onu karşılamaya kararlıyız.”
Avustralya basınına verdiği röportajda ülkenin başbakan yardımcısı Barnaby Joyce, “2030 hedeflerimizden memnunuz. Hedeflerimiz sabit” dedi. Hükümetinin anlaşmayı neden kabul ettiği sorulduğunda, “Ben imzalamadım, orada değildim” dedi.
2005 seviyelerine kıyasla %30’luk “son derece yetersiz” bir 2030 iklim hedefi olan Yeni Zelanda iklim bakanı da eylem planlarını tekrar gözden geçirme niyetlerinin olmadığını söyledi. James Shaw, ulusal basına yaptığı açıklamada, anlaşmanın ülkeleri hedeflerini gözden geçirmeye teşvik ettiğini, ama bunun bir gereklilik olmadığını söyledi.
Shaw, “Daha büyük yayıcılar da dahil olmak üzere, taahhütlerini yükseltmeyen bazı ülkeler var ve bu yüzden bu ifade bu ülkeleri hedefliyor.”
Hindistan, Glasgow görüşmeleri öncesinde Paris Anlaşması’na güncellenmiş NDC sunmayan en büyük yayıcı konumundaydı.
Başbakan Narendra Modi Glasgow’da daha güçlü hedefler açıkladı, ancak henüz bunları resmileştirmedi – ve daha sonra ulusal medya, artan hedeflerin zengin ülkelerin 1 trilyon dolarlık finansman sağlamasına bağlı olduğunu söylediğini aktardı.
Çin, Rusya ve Brezilya gibi diğerler ülkeler, NDC’lerindeki ana hedeflerinde herhangi bir güçlendirme yapmadı.
Climate Analytics’ten Deborah Ramalope, “Emisyon açığının yalnızca %25’i güçlendirilmiş NDC’ler tarafından kapatıldı. Çoğu büyük yayıcı daha yükseği hedefleme yeteneğine sahip” dedi ve yeni finansmanın Hindistan ve Endonezya gibi ülkelerden gelen hedeflerin kilidini açmaya yardımcı olacağını da sözlerine ekledi.