Bilim

Atmosferdeki Karbondioksit Oranı Rekor Seviyeye Ulaştı

İnsan faaliyetleri, fosil yakıtların aşırı kullanımı, üretim ile tüketimin artması, atmosferdeki seragazı oranını artırmaya devam ediyor. Pandemi döneminde zaman zaman hareketliliğin azalması karbondioksit oranının hızını kısmen azaltmasına rağmen oran artışını engelleyemedi. 

Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verilerinden derlenen bilgilere göre, sanayileşme dönemi öncesindeki son 400 bin yılda atmosferdeki karbondioksit (CO2) oranı 200 ile 280 ppm (milyonda bir birim) civarında seyretti.

Sera etkisine neden olan başlıca gazlardan olan karbondioksit değerleri 1880 yılında yaklaşık 291 ppm iken, 2020 yılında bu değer %43 artarak 415 ppm değerine çıktı.

1880 yılından günümüze karbondioksit değerleri şöyle sıralandı:

Yıl CO2 (ppm)
1880 290,8
1890 294,4
1900 295,7
1910 300,1
1920 303,4
1930 307,5
1940 311,3
1950 311,3
1960 316,9
1970 325,7
1980 338,8
1990 354,4
2000 369,6
2010 389,9
2020 415,4

Karbondioksit oranındaki artışı AA muhabirine değerlendiren İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, atmosferdeki karbondioksit miktarının artmaya devam ettiğini söyledi.

1880 yılından sonra sanayileşmeyle birlikte atmosferdeki karbondioksit oranının hızla arttığını belirten Toros, “Bu oran yıllar içinde giderek daha fazla artmaya devam edecek. Şu anda Ocak ayındayız ve bahar havasını yaşıyoruz. Sıcaklık ve karbondioksit oranı aynı anda artıyor” dedi.

Toros, atmosferdeki karbondioksit oranının artmasında temel faktörün insan faaliyetleri olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: “Yıllar ilerledikçe fosil yakıtların kullanımını arttırdık, ormanları azalttık. Bu, karbon salımını arttırıyor. İnsanların yaptığı faaliyetler sonucu atmosferde karbondioksit miktarı artmaya devam ediyor. Atmosferdeki karbondioksit oranı 1880 yılında sonra bu güne 141 yılda %43 artarak 415 ppm değerine ulaştı. Onun için bütün insanlık olarak önlem almalı, karbon salımını bu günden azaltmaya çalışmalıyız. Aşırı tüketim ve üretim ile kaynakların israf edilmesini azaltmalı, enerjide yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmamız gerekiyor. Bu karbondioksit artışını engelleyecektir.”

Koronavirüs salgını ortaya çıktıktan sonra insanların etkinliğinin biraz azaldığını anlatan Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Alınan salgın önlemleri insanların etkinliğini azaltınca, atmosfere seragazının salımı biraz olsun azaldı fakat koronavirüs salgını karbondioksit oranının artışını durduramadı. İnsanlar olarak hâlâ atmosferi kirletmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Paylaş

Önceki Haberler

COP29: Küresel İklim Finansmanı ve Eylemi için Alınan Kararlar

COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…

17 Ocak 2025

İklim Değişikliğinin Ekonomiye Etkisi Sarsıcı Olacak

Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…

17 Ocak 2025

Gediz Deltası için Doğa Zaferi: “ÇED Gerekli Değildir” Kararının Yürütmesi Durduruldu!

İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…

17 Ocak 2025

Çevresel Riskler 10 Yıllık Risk Sıralamasını Domine Ediyor

2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…

17 Ocak 2025

COP29’da Kilidi Açılan Karbon Piyasalarının Avantajları ve Türkiye

COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…

16 Ocak 2025

Şirketlerin İklim Planları Hazır Değil

İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…

16 Ocak 2025