Düzce’de aşırı yağmur nedeniyle dereler taştı, bazı köy yolları heyelan nedeniyle kapandı, mahsur kalanlar helikopterle kurtarıldı. Araçlar suya kapılarak sürüklendi. Selde Düzce’nin Esmahanım Köyü’nde yedi kişi kayboldu.
Düzce‘nin Cumayeri ve Akçakoca ilçelerinde 17 Temmuz gecesinden beri etkili olan kuvvetli sağanak ve heyelan nedeniyle mahsur kalan 69 kişi kurtarılırken yedi kişiden hâlâ haber alınamıyor. Selden en fazla Akçakoca’nın Esmahanım köyünün etkilendiğini belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,köyde dördü çocuk, ikisi kadın, biri erkek erkek olmak üzere yedi kişinin kayıp olduğunu açıkladı. Düzce Valiliği, kaybolan 7 kişi için AFAD, jandarma ve bölgeden gelen gönüllü arama kurtarma ekipleri ile itfaiye ekiplerinin sabah 06.30 itibarıyla arama çalışmalarına başladığını duyurdu.
Şiddetli yağışla birlikte gelen selden en çok etkilenen yerleşim yerlerinden biri de Cumayeri ilçesine bağlı Avlayan köyü oldu. 190 hanelik köy, sabaha karşı tamamen sel sularına teslim oldu. Sel sularından özellikle dere yatağındaki evler etkilendi. Köy yollarının kapalı olması nedeniyle devreye askeri helikopterler girdi. Çatılara ve yüksek noktalara çıkarak kurtarılmayı bekleyenler helikopterle alınarak Düzce ve Sakarya’ya götürüldü. Sel özellikle Cumayeri ilçe merkezinde hasara yol açtı. Park halindeki araçlar denize sürüklendi. Hasarın boyutu çalışmalar sonucunda belli olacak.
İklim uzmanları, Karadeniz’de şimdiye dek görülmemiş deniz sıcaklıkları ölçüldüğünü, bunun da sel getiren aşırı yağışların en önemli etkisi olduğunu söylüyor. İklim krizi nedeniyle Türkiye’nin sıcaklık rejiminin büyük oranda değiştiğini belirten iklim bilimcilere göre, bu gibi aşırı hava olaylarını çok daha sık görmeye başlayacağız.
Yeşil Gazete’ye konuşan konuşan Boğaziçi Üniversitesi, İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu üyesi ve Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Murat Türkeş de bu duruma dikkat çekerek, son yıllarda yaşadığımız şiddetli yağışlar, fırtınalar, seller, taşkınlar ve hortumlar gibi aşırı iklim olaylarının etki ve sıklığının artışının altında, küresel ısınmanın etkisi sonucu özellikle denizlerde buharlaşma ve terlemenin artmasıyla atmosfere daha fazla su buharının salınması ve bunun sonucunda hidrolojik döngünün hızlanmasının yattığını anlatmıştı. Türkeş şunları söylemişti: “Uzun süreli klimatolojik gözlemlerden elde edilen bulgulara göre, Türkiye’de hava ve iklim olaylarındaki aşırı değişikliklerin, şimdilerde dramatik şekilde fark etsek de 90’lı yıllarla birlikte yaz ve tropik gün sayısındaki artış, buna karşılık don olayları ve kar yağışlı gün sayısındaki belirgin azalmayla kendini göstermeye başladı. Türkiye’nin son 25 yıllık döneminde, hem sıcaklık rejimi belirgin olarak daha ılıman ve sıcak koşullara doğru değişti hem de sıcak hava dalgalarının sıklığı ve şiddetinde önemli artışlar tespit ettik”.