Nature dergisinde Çarşamba günü yayımlanan yeni bir çalışmaya göre bölgede eriyen su, Antarktika’nın buzullarını engelleyen buz duvarlarının altını oyabilir
Bilim insanlarının Çarşamba günü bildirdiğine göre eriyen su buz duvarlarına zarar verebilir. Bu, önemli bir deniz seviyesi yükselmesi potansiyeline dair endişelerin altını çizen bir bulgu niteliği taşıyor.
Binlerce yıl boyunca oluşan buz tabakaları, kıtadaki kar ve buzun çoğunun okyanusa doğru akmasını önlemek için baraj görevi görüyor.
Bilim insanları, buz sahanlığı alanının yaklaşık %60’ının hidro kırılma adı verilen bir sürece karşı savunmasız olduğunu ve bazıları yüzlerce metre derinlikte olan sahanlıkların yarıklarına, çökmeyi tetikleyen eriyen suların sızdığını keşfettiler.
Kolombiya Üniversitesi’nden iklim bilimci Ching-Yao Lai, “Eriyen su buzdan daha ağır, bu nedenle tıpkı bir bıçak gibi tüm buz kütlesinden geçebilir” dedi. Böyle bir sürecin ne kadar zaman alacağı ise belli değil. Antarktika’nın havası oldukça değişken ve bu durum bilim insanlarının insan kaynaklı iklim değişikliğinin bunda ne kadar rol oynadığını belirlemelerini zorlaştırıyor.
Ancak Lai, önceki araştırmaların, eriyen suyun buz sahanlıklarını yaklaşık 100 yıl içinde kaplayabileceğini öne sürdüğünü söyledi.
Nature dergisinde yayımlanan yeni çalışma, yapay zeka kullanarak kıtadaki 50 buz sahanlığının yaklaşık 260 uydu görüntüsüyle buz kırılma özelliklerini belirledi. Bu buz tabakaları Antarktika kıyı şeridinin yaklaşık % 75’ini çevreliyor.
Lai, su üstündeki buzulları destekleyen buz tabakalarında kırılganlıklar bulmanın sürpriz olduğunu söyledi. Lai, “Daha önce, hidro kırılmaya karşı savunmasız yerler olacağını düşünmüştük, ancak bu yerlerin buz tabakası için hiç önemi olmayabilir” dedi.
Bilim insanları, hidro kırılmanın buz tabakalarında etkili olmasının, Antarktika’nın ABD ve Meksika’nın toplamı kadar büyüklükteki buz tabakalarının okyanusa daha doğrudan bir yol bulmasına neden olacağından endişeleniyorlar. Bu, buz kaybını ve deniz seviyesinin yükselmesini hızlandırabilir.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) en son raporları, deniz seviyelerinin 2100 yılına kadar bir metreden fazla artacağını gösteriyor. Ancak bilim insanları, bu sarp buz sahanlıklarının aniden çökmesinin gelecekteki deniz seviyelerini önemli ölçüde yükseltebileceğinden endişe ediyorlar. Dünyadaki tatlı suyun yarısından fazlası Antarktika’nın buzullarıyla kaplı.
Bu arada, iklim değişikliğinden kaynaklanan sıcaklık artışları da buzulları ve Kuzey Kutbu’ndaki buz tabakasını tüketiyor. Geçtiğimiz ay, Kanada’nın bozulmamış son buz tabakası çöktü.
Grönland’ın buz tabakası geçen yıl rekor miktarda kütle kaybetti ve bu da buzlu kütlenin beklenenden daha hızlı eridiği endişelerini artırdı. Grönland’ın eski buz tabakası, tamamen eridiği takdirde, deniz seviyesini en az altı metre yükseltecek kadar su tutuyor.
Bilim insanları, hükümetlerin daha yüksek deniz seviyelerine hazırlanmaları gerekse de, deniz seviyesindeki yükselme oranını yavaşlatmak ve kıyı felaketlerinden kaçınmak adına emisyonları azaltmak için hâlâ zaman olduğunu söylüyor.
Çalışmaya dahil olmayan Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi’nden (NSIDC) buzulbilimci Twila Moon, “Gezegende ısınan hava ve ısınan okyanus sıcaklıklarıyla iyi geçinen buzul yok” dedi.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…