Akçay Sulak Alanı’nın yok olmasını engellemek adına toplanan 2000’e yakın imza yetkililere teslim edildi. Yurttaşlar, ilgili bakanlıkları Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’nı korumaya ve yönetim planlarını hazırlama ve uygulamaya çağırdı.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Akçay Sulak Alanı için toplanan 2000’e yakın imzayı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 2. Bölge Müdürlüğü ve Balıkesir Şube Müdürlüğü’nü ziyaret ederek teslim etti. Altınoluk, Akçay, Altınkum, Güre ve Edremit’te açılan standlarda yöre halkı Akçay Sulak alanı için dilekçeleri imzalamıştı.
Dilekçelerde yer alan talepler bir kez de Şube Müdürü İlker Baldan’a yüz yüze aktartıldı. Talepler ise şu şekilde:
– Bir kısmı “Mahalli Sulak Alan” olarak tescil edilen ancak henüz herhangi bir yönetim planı olmayan Akçay Sulak Alanı için bir yönetim planı hazırlanması,
– Tescilli alanın sınırlarının genişletilerek dışarıda tutulan bölümün de sulak alan olarak tescil edilmesi,
– Bölgede bilgilendirme tabelaları, yürüyüş yolları, gözlem kuleleri gibi yönetmelikte belirtilen koruma kurallarına uygun olarak düzenlemeler yapılması,
– Bölgeye moloz, atık, çöp dökülmesinin engellenmesi için gerekli önlemlerin alınması.
“Akçay’ın Kaybı ile İklim Değişikliği de Şiddetlenecek”
Konuya dair açıklama yapan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, “Sulak alan sınırları içerisinde Edremit Belediyesi tarafından geçerli imar planı olmaksızın usulsüz olarak verilen Enginkent Konut Alanı Projesi inşaat ruhsatları için Edremit Belediyesi aleyhine açtığımız davayı kazandık ve ruhsatları iptal ettirerek alanı büyük bir yapılaşmadan koruduk. Dava sürerken kaçak olarak yapılan 7 adet villayı da en kısa sürede yıktıracağız. Akçay Sazlığı ve sulak alanı ne yazık ki hala ciddi bir kirlilik ve insan baskısı altındadır. Molozlar dökülmekte, kaçak temeller atılmaya çalışılmakta, yollar yapılmaktadır” dedi.
Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’nı kaybedilirse bu alanda varlığı saptanan 1294 hayvan ve bitki türünün artık bölgede görülemeyeceğini söyleyen Doğan, “Bunun yanı sıra alanda gözlemlenen ve kayıt altına alınan ve Türkiye’deki toplam kuş türünün %34’ü olan 165 kuş türünün beslenme ve barınma ortamları yok olacak. Yine, küresel ölçekte nesli yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan yılan balığının beslenme ve barınma ortamları da kaybolacak. Yapılan çalışmalar, sulak alanların karbon yutak alanı olarak önemini ortaya koyuyor. Akçay sulak alanı kaybedilirse, önemli bir karbon yutak alanı daha yok olacak ve iklim değişikliğinin daha fazla artışına neden olunacak” diye konuştu.
Sulak alanları ve korunan alanları korumak ve yönetmekle yükümlü olan Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’nı korumaya ve yönetim planlarını hazırlama ve uygulamaya çağırdıklarını aktaran Doğan sözlerini şu şekilde tamamlandı: “Sahip olduğumuz değerleri korumak sadece hükümetlerin, resmi kurumların değil, tüm toplumun da ortak sorumluluğudur. Körfez halkını ve kardeş sivil toplum örgütlerini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dayanışmaya ve desteğe davet ediyoruz.”
