Akbelen’i Koruyan Aktivistlere Hapis Cezası

Akbelen Ormanı’nı yok etmek isteyen kömür ocağına karşı direnen İkizköylülere açılan dava sonuçlandı. Mahkeme, jandarmaya mukavemet gerekçesiyle yargılanan aktivistlere önce hapis cezası verdi, ardından bu cezayı adli para cezasına çevirdi.

Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda açılması planlanan kömür ocağına karşı direnen İkizköylü kadınlardan ikisi hakkında açılan davada karar çıktı. Mahkeme, jandarmaya mukavemet ettikleri gerekçesiyle Füsun Ergün ve Gülören Demir’e önce 6 ay 20’şer gün hapis cezası verdi, daha sonra bu cezaları adli para cezasına çevirdi.

ANKA’da yer alan habere göre, Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda yapılan hukuksuz ağaç kesimden sonra İkizköylüler, geçen yıl ormanda nöbet tutmaya başlamış, Akbelen’de 100’ün üzerinde ağaç kesen Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi (YK Enerji) çalışanlarının daha fazla ağaç kesmesine engel olmuşlardı.

Ertesi gece jandarmanın sert müdahalesine maruz kalan kadınların ikisi hakkında, memura mukavemet ettikleri gerekçesiyle dava açılmıştı. İkizköylü kadınların yargılandığı Milas 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün yapılan duruşmada karar açıklandı. Mahkeme, Füsun Ergün ve Gülören Demir’e önce 6 ay 20’şer gün hapis cezası verdi, daha sonra cezaları adli para cezasına çevirdi.

“Adalet Sağlanmadı”

İkizköylü kadınların avukatı Arif Ali Cangı, duruşma sonrası adliye önünde açıklamada, karara itiraz edeceklerini belirterek şunları söyledi:

“Müvekkillerimiz, yaşam alanlarını savunmak için hiçbir şiddete başvurmadan, demokratik haklarını kullanarak vatandaşlık görevlerini yaptıkları için, 10 kişiye karşı 200 jandarmayla sürüklenerek gözaltına alındılar, yaralandılar. Üstüne üstlük yargılandılar. Yargılamanın başlangıcı zaten hukuka ve vicdana aykırıydı. Bütün yasal haklarımız yok sayıldı. Gerçekten acı verici bir şey. Savunma hakkının yok sayıldığı bir yargılamayı hiçbir yerde görmedik. Jandarmaya direndikleri ve hakaret ettikleri gerekçesiyle bir ceza verildi. Bu da para cezasına çevrildi. Verilen hüküm, aslında verenin vicdanını temizlemeye yönelik bir hüküm. Ama verilen hüküm, adil bir hüküm değil. Burada adalet sağlanmadı. Tabii ki bu dava burada bitmeyecek.”