;
Politika

Akbelen’de Nöbetçiler Ablukaya Alındı: Ormanda Katliam Sürüyor

akbelen

Muğla Valiliği geçtiğimiz Pazar akşamı, Akbelen Ormanı’nda 24 Temmuz’da başlayan orman tıraşlamasının bittiğini açıklamıştı. Ancak dün öğlen saatlerinde jandarma komutanın “habersiz budama” olarak değerlendirdiği kesimin devam edildiği fark edilmiş ve halk bu kesim durdurmuştu. Bugün sabahın erken saatlerinde jandarma nöbet alanını ablukaya alırken, ormandaki katliam devam ediyor.

Muğla Valiliği tarafından, 30.07.2023 tarihinde yapılan basın açıklamasında “24 Temmuz 2023’te Orman Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan çalışmalar bugün itibarıyla sona ermiştir. Bu işlemden sonra, maden çıkacak sahalar tıpkı diğer maden sahalarında olduğu gibi izin sahibi tarafından rehabilitasyon projesine uygun olarak rehabilite edilecek ve mevcut alanda benzer özelliklerde 130 bin fidan dikimi gerçekleştirecektir” denildi.

Bu açıklamaya rağmen dün (31.07.2023) ve bu sabah, 34 kişinin nöbet tuttuğu nöbet alanı yüzlerce jandarma komandosu tarafından abluka altına alındı. Jandarma ablukası gerçekleştirilirken halen kesilmemiş kısımları olan Akbelen Ormanı’nda budama çalışması altında kesim ekipleri tarafından kesilen ağaçlara tomruk yapılıyor.

Akbelen Ormanı’nda İkizköy Çevre Komitesi tarafından yapılan basın açıklamasında “İzin verilen şirketin daha önceki maden sahasında yok ettiği alanlarda rehabilitasyon  yaptığı algısı gerçeği yansıtmamaktadır. LİMAK – ICTAŞ termik santralı şimdiye kadar tek bir dönüm dahi rehabilitasyon çalışması yapmamıştır. Şirketin rehabilitasyon örneği olarak gösterdiği bir kaç dönümlük alan, özelleştirme öncesinde Devletin-TKİ’nin işletmesinde yapılmıştır” dendi.

Bu nedenlerle Muğla Valiliği’nin yaptığı basın açıklamasını kamuoyunu yanlış bilgilendirerek yanıltmaya yönelik bir açıklama olarak değerlendiren direnişçiler, Muğla Valisi Orhan Tavlı hakkında; Anayasanın 169. Maddesini ihlal suretiyle Anayasal suç işlenmesine ve Anayasal suçu engellemek için yurttaşlık görevini yerine getirenlere karşı kolluk gücünün zor kullanmasından sorumlu olması sebebiyle kamu düzeninin bozulmasını gerekçe göstererek suç duyurusunda bulundu.

Anayasanın 169. Maddesinde; “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz” ifadesi bulunuyor.

Yapılan basın açıklamasında bu doğrultuda; “Anayasanın istisna tanımayan bu emredici maddesine rağmen 24.07.2023 tarihinde kesim işlemi başlatılmış ve Anayasaya aykırı olarak başlayan bu orman kıyımına karşı sözünü söyleyen, karşı duran görevini yapan yurttaşlara Muğla Valisinin sorumluluğunda ve talimatında cebir kullanılarak yurttaşlar gözaltına alınmış ve orman kesim işleminin sürdürülmesi sağlanarak Anayasal suç ısrarla işlenmeye devam edilmiştir” denildi.

Akbelen Ormanı’nın binlerce ağacın katledilmiş olmasına karşın ormanın halen kanunen ve ekolojik olarak orman vasfını koruduğunun hatırlatıldığı açıklamada İkizköy Çevre Komitesi, mücadelelenin orman bitki örtüsünün ve orman toprağının korunması için bütün gücüyle devam edeceğini vurguladı. Orman alanına maden iş makinelerini sokmayacaklarını da ifade ettikleri açıklama direnişe destek çağrısı ile bitti: “İdareninAnayasa ve yasalara aykırı işlemlerine/eylemlerine karşı, Anayasa ve yasalar çerçevesinde haklı mücadelemizi sürdüreceğiz. Tüm halkımızı bu haklı ve meşru yaşam mücadelesine ses vermeyi sürdürmeye çağırıyoruz.”