YAZI: Erhan ARCA
İkizköy Çevre Komitesi’nin kurucularından Deniz Gümüşel, komiteyi 4 sene önce kurduklarını ve 2019’da köy halkıyla buluştuklarında köylülerin de topraklarını vermek istemediklerini gördüklerini ifade etti. Bu motivasyonu örgütlü bir şekilde ortaya koymayı köylülere önerdiklerini belirten Gümüşel, bu örgütlü mücadelede “MUÇEP’ten arkadaşlar vardı, benim gibi bağımsız ekoloji mücadelesinden arkadaşlarımız vardı, en önemlisi de İkizköylüler vardı” dedi. Bu paydaşlıkla İkizköy Alan Komitesi’ni oluşturduklarının altını çizen Gümüşel, o günden beri bütün hukuki müdahalelerinin, idari başvurularının, eylemlerinin nasıl yapılacağına İkizköy Çevre Komitesi’nin karar verdiğini aktardı.
“Hem İkizköyde yaşayan insanların kendi alanlarını korumak için süreçte aktif bir şekilde yer alıyor olması hem de buna destek olmak isteyen yaşam savunucularının bu yapının içinde olması önemliydi” diyen Gümüşel, burada verilen örgütlü mücadelenin Türkiye için bu anlamda önemli bir deneyim olduğunu da ekledi.
Hergün farklı illerden ve Muğla’nın ilçelerinden destekçilerin gelmesiyle bölgede büyük bir sirkülasyon olduğunu ve kesim, jandarma müdahalesi ve İkizköy Çevre Komitesi’nin de katılımıyla alanda sürekli bir hareketlilik olduğunu belirten Gümüşel, Salı günü kurulan İkizköy Alan Komitesi hakkında da konuştu. İkizköy Alan Komitesi’ne buraya uzun zamandır destek veren, sürecin içerisinde ortak aklı üretmek için çaba sarf eden yaşam savunucularını da dahil ettiklerini ve bu komitenin amacını şu şekilde aktardı: “Alan Komitesi; gündelik eylemleri belirlemek, buranın düzenini sağlamak, jandarma, kolluk kuvveti ve şirketten gelecek müdahalelere doğru anda doğru cevap verebilecek bir ortak akıl oluşturmak doğrultusunda kuruldu.”
Akben Ormanı’ndaki mücadeleyi başından beri takip ettiğini belirten MUÇEP üyesi Kazım Yılmaz, “ağaç kesiminin birgün bir şekilde geleceğini bekliyorduk” dedi ve ekledi: “Sonuçlanmayan yargı süreçleri de olabilir ama şirketin de sıkışmışlığı, buna yönelik hazırlıkları, çalışmaları vardı. Yani ağaç kesimine kamuyu hazırlama, hareketlilik alanlarında bunun işaretleri vardı. Zaman zaman bunlara yönelik bizim de hazırlıklarımız oldu, böyle bir şey bekliyorduk.”
Gözaltı sürecine de değinen Yılmaz, gözaltına alınan 6 kişiye yönelik bir işlemin yapılıp yapılmadığını bilmediklerini aktarırken şimdilik savcılığa sevk ya da soruşturma açılması gibi bir haberin kendilerine gelmediğini de belirtti. Pazartesi günü kesimin başlamasıyla direnişçilerin müdahale etmeye gittiğini ve jandarmanın orantısız güç kullandığını ifade eden Yılmaz, jandarmanın kimi direnişçileri hırpalandığını ve biber gazı kullandığını söyledi. Yılmaz, termik santral dolayısıyla bölgedeki insanların solunum yolunun da negatif yönde etkilendiğini ve Pazartesi günü gerçekleşen jandarma müdahalesinde köylülerden acile kaldırılanlar olduğunu da vurguladı.
Yapılan basın açıklamasında, iki gündür ağaç kesimi yapıldığını belirten Bahadır Altan, “daha önce üç kesimi köylüler müdahaleleri ile durdurmuştu” derken, Pazartesi gününden itibaren Türkiye Cumhuriyeti devletinin; ordusuyla, polisiyle, jandarmasıyla yani tüm imkanlarıyla ve daha önceki direnişçi müdahalelerinden aldıkları derslerle “adeta devletin imkanları Limak’ın özel güvenliğiymiş gibi kullanılarak kesime başladıklarını” ifade etti. Ormana giriş yasağının bir bahane olarak kullanıldığını ve kahabatler yasası kullanılarak para cezası kesildiğini söyleyen Altan, ormanın yerle bir edilmesine müsaade edilirken, köylülere karşı Limak’ın güvenliğinin sağlandığını ve madenin işletmeye hazırlandığını belirtti.
Nöbet alanında iki seneyi doldurduklarını belirten İkizköylü direnişçisi Nejla Işık, geçtiğimiz hafta Karacahisar, Çamköy ve İkizköy’ün birleşerek güzel bir ivme yakaladıklarını ve 4 senedir verilen İkizköy mücadelesinin daha da büyüdüğünü söyledi. Işık aynı zamanda, köylülere her zaman dışarıdan çok güzel bir destek olduğunu ve 4 senedir korudukları bu alana herkesin sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi. Işık aynı zamanda, seçimin AKP tarafından kazanılmasıyla kesimin başlamasını beklediklerini belirtirken Akbelen Ormanı’nın bir bölümünün “kulaklarının zarlarını patlata patlata” tıraşlandığını ancak halen büyük bir ormanlık alanın olduğunu ve bu bölgeyi korumak için var güçleriyle mücadele vermeye devam edeceklerini vurguladı.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…